DOLAR 35.82 ₺
EURO 37.44 ₺
STERLIN 44.65 ₺
G.ALTIN 3,178.18 ₺
Ç.ALTIN 5,183.28 ₺
BİLEZİK 2,891.22 ₺
BTC 101,394.75 $
ETH 3,097.64 $
BİST 10,076.99

Tekin Sönmez

Tekin Sönmez

TARİKATLAR AYAKLANACAKMIŞ! Selefiler, Silahlanmışlar Bile

Yayınlama: 29 Eylül 2020 Salı 17:57 Okunma: 1979

Bir tarikatın içinden gelen Cübbeli Ahmet Hoca namlı kişi, (Ahmet Mahmut Ünlü) öyle söylüyor ve öncelikle Selefileri işaret ediyor. Bu çok önemli bir iddia ve çok tehlikeli bir durum. Fethullah Cemaati’ne göz yumanlar, bunlara da göz yumarsa, biz neden silahlanmayalım?

    Değerli okurlarım; Demokratik ve bağımsız Cumhuriyet dönemine geçtiğimizde, önceden var olan Tarikatların kaldırıldığını sananlar yanılıyor. Atatürk bir söyleminde, “Bu memleket, tarikatlar, şeyler, müritler memleketi değildir ve olamaz.” demiş olsa da, şimdi yine öyle oldu.

   Kendisi de bir tarikata mensup olan Cübbeli Ahmet Hoca olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü, Türkiye’de halen 2000 civarında tarikat olduğunu, bunlardan tehlikeli olan en az 150 kadarının adını verebileceğini söylerken, bu konuda Savcılara ifade de verebileceğini belirtiyor. Daha ne desin?

                                         NEDİR BU TARİKAT?

     Tarikat, kısaca “Yol” demektir ve İslami bir terimdir. Dinde çok daha fazla ayrıntıya girip, daha dolambaçlı ve gerekli gördükleri yolları izlemektir ki, bizdekilerin amacı öyle değildir.

    Peki nedir? Derseniz, bu yolu izleyip, maddi ve manevi nemalanmaktır. Yani, gidilen bu yoldan çıkar sağlamaktır.

   Tıpkı, geçtiğimiz günlerde deşifre olan ve ayıbı ortaya çıkarılan Uşşaki Tarikatı gibi. Şeyhi, Fatih Nurullah Efendi, o ayıbın üstünde yakalansa da, onların daha nice ayıpları var? Mesela, bu kişinin göz kamaştıran serveti ve cinsel sapkınlıkları gibi..,.

      Değerli okurlarım, Belirttiğim gibi, tarikatların amacı bu uğraştan çıkar sağlamaktır. İslam Dinini bize ulaştıran yüce Peygamberimiz, böyle bir yola işaret etmediği gibi, onun zamanında böyle teşebbüs de olmamıştır.

     Mezheplerin türemesinden sonra, bu durum yeterli olmamış ve işte bu tarikat denilen oluşumlar meydana gelmiştir.

     Cübbelinin söylediğine göre, memleketimizde bunların sayısının 2000 civarında olduğu belirtiliyor ki, az değil.

                                             SELEFİLER ÇOK ESKİ

    Halef-Seleften gelen Selefi sözcüğü de önceyi, yani eskiyi işaret ediyor. O nedenle, Selefilerin çok eski ve katı (acımasız) bir tarikat olduuğu söyleniyor. Tıpkı, kafa kesen İŞİD (DEAŞ) gibi.

    Yine Cübbeliye göre, tarikatların daha çok doğu ve güneydoğuda çöreklendikleri, Adıyaman ve Batman merkezli olduklarını, aslında din ile fazla ilgilerinin olmadığını söylüyor. Din, bir paravana, bir kılıf.

    Bu oluşumların, zaman içinde gördükleri himaye ile silahlandıkları, daha çok pompalı tüfeklere sahip oldukları, bir kalkışma için işaret bekledikleri anlaşılıyor.

     Amaçları, kendinden olmayanları bertaraf edip, ülkemizde katı bir ”Din Devleti” kurmak, bunu yaparken de çok sayıda kelle alıp, kan akıtmak.

                                         DEVLETİN TUTUMU NE?

      Bu güne kadar devleti yönetenlerin, bu konuda hiçbir tedbiri görülmedi. Geçen hafta İçişleri Bakan Yardımcısının yapığı açıklamada, Bakan yardımcısı  “Bu oluşumları takip ettiklerini, haklarında gerekli işlemlerin yapıldığını” ve benzeri lafları söylerken, vatandaşlar haklı olarak, “Bunları, külahıma anlat” diyerek, hiçbir sözlerine inanmadıklarını beyan ediyorlar.

    Nitekim, iktidara yaranmak ve onun nimetlerinden yararlanmak için çabalayan bir bayan da, bir TV Kanalında silahlandıklarını ima ederek, ailesi olarak en az 50 kişiyi katledeceklerini, oturdukları binada da 4-5 komşusunu da  yok edebileceklerini söylemedi mi?

     Hangi Savcı, bu kadına ne yaptı? Hangi Hakim bu kadına, ibret olsun diyen herhangi bir ceza mı verdi? Hiç şüpheniz olmasın ki, bu kişinin sırtı sıvazlandı ve “Diline sağlık” denilerek, takdir edildi.

   “Nişantaşı’ndan grip Etilerden çıkacağız.” yani buralarda oturanları katledeceğiz demek isteyen, eşkıya kılıklı başka bir kişiye ne yapıldı, hangi ceza verildi?

     Değerli okurlarım; Bu konuda tek söyleyeceğim söz, “Allah bizi bunların şerrinden korusun!”

    Bu durumu, önce bu ülkeyi yönetenler düşünsün. Eğer, bu oluşumlarda azıcık parmakları yoksa.

google-site-verification=uSnnSC5jUTWittUtiCokfxv6706ikL65px5KxiN1Mg4