O ise, sadece Petrol satar. Ama, Türkiye’den ne bulursa alır. Yönetiyoruz deyip, devletin ve milletin malını, babalarının malı sananlar, bu zengin ülkeye buldukları her şeyi satıyorlar. Bu millet ki, gözünü açtığı zaman, evinin çatısının bile uçtuğunu anlayacaktır. Ama, iş işten geçmiş olacak.
Değerli okurlarım; Katar adını öteden beri duyuyoruz. Ortadoğu’da küçük bir Arap ülkesi. Trakya’nın yarısı kadar, 12 bin km2 bir toprağa sahip, Üstünde 3 milyona yakın insan yaşıyor.
Sakın küçümsemeyin. Dünyanın en çok petrol üreten ülkelerinden biri o. Halkı hiç çalışmıyor. Belli bir gelire bağlanmış. Ülkedeki bütün işleri, özellikle Asya’dan gelen işçiler yapıyor. Katarlılar ise, yiyip içmeye ve gezip tozmaya bakıyorlar.
Genç liderleri, bizim Cumhurbaşkanı’mızı çok seviyor. Babasının hayrına ona, 500 milyon dolarlık uçak hediye edecek kadar cömert. Ancak, kısaca El Sani adındaki bu Katar Emiri, öpmediği sıpaya bir tutam ot vermeyecek kadar da cimri. Olsun, bize cömert ya. Onun sıkıntısı, eşlerinden birinin onu başkalarıyla kandırması. Bu kadın, zenginlikten azmış olmalı ki, yanlış yapmış.
TÜRKİYE’Yİ, ADETA SATIN ALIYOR !
Hatırlayın, Adalet ve Kalkınma Partisi iktidar olduktan sonra, Suudi Arabistan’la olan ilişkiler tavan yapmıştı. Cumhurbaşkanı ve Başbakanımız, Türkiye’yi ziyaret eden Suudi Kralı’nın ayağına kadar gidip, onu kaldıkları otelde ziyaret etmişler, çok kıymetli hediyelerine mazhar olmuşlardı.
İlişkiler o kadar güzeldi ki, Suudi Kral ölünce, bütün ülkemiz genelinde yas ilan edilmiş ve bayraklar yarıya indirilmişti. Bizde ise, her gün şehit cenazeleri gelirken bu ülke, “Oh olsun” der gibi sırtını çeviriyordu.
Nihayet ipler koptu ve Suudi Arabistan mallarımıza ambargo koyunca verdikleri, ancak zorunlu olmasına rağmen devlet demirbaşına geçmeyen o kıymetli hediyelerin bir kıymeti kalmamıştı.
KATAR ÖYLE Mİ?
Hayır, ne münasebet? Çünkü Katar, bizim en iyi müşterimiz. Nu bulursa bizden satın alıyor, hem de ölmüş eşek fiyatına. Neden bizimle arayı bozsun? Tıpkı benim 7 yaşındaki oğlumun yaptığı gibi.
Anlatayım. Gofreti çok seven oğlum için, tanesi 150 kuruştan büyükçe bir kutu gofret almıştım. Ertesi gün oğlan, bizden habersiz kutuyu okula götürmüş, gofretleri tanesi 50 kuruştan satmış. Koşarak eve geldi. “Baba, bir kutu daha getir. Kapış kapış satıyorum.” Diyerek gururla söyledi. Söyledi, ama gerçeği anlayınca benim gibi o da şok olmuştu.
Şimdi, devletimiz ucuz pahalı demeden ne bulursa, daha doğrusu ucuz ucuz Katar’a satıyor. Bakalım ne zaman, bizim oğlan gibi akılları başına gelecek?
SİZE, KISA BİR SATIŞ LİSTESİ VEREYİM, AYRINTI KALSIN
* ERGO Sigorta Şirketi
* Banvit Tavukçuluk,
Zaten, bu konunun gündeme gelmesi de, bu sebeple oldu. Gelen bilgilere göre, satış fiyatı açıklanmayan bu borsa satışının çok ucuza gittiği, o sebeple fiyatının açıklanmadığı söyleniyor.
Ülkeyi idare edenler bunda haklılar. Çünkü, hazinede para kalmadı. Enflasyonu hızlandıran para basmanın da, bir hükmü kalmadı. Maaşlar, ücretler bile nasıl ödenecek? E, artık dışarıdan da borç bulunamıyor. Sık sık artırılan vergilerden halk bıktı usandı.
İBAN verip, halktan para istemek de işe yaramıyor. Damadın, Maliye Bakanlığından kovulması da, hiçbir işe yaramadı.
Değerli okurlarım, 1150 odalı Saray’ın su gibi akan ve kısılmayan masrafları devam ettiği sürece, bu çukurdan çıkmak mümkün olmayacaktır.Hele, başka yeni Saray’lar ortaya çıkacağına göre…
Yandaşların kayrılması, paranın onlara pompalanması devam ettiği sürece, bu çukurdan çıkılamayacaktır. Hele hele, hırsızlık ve yolsuzluklar hız kesmediği sürece, bu çukurdan kurtulmak mümkün olmayacaktır. Daha sayayım mı? Gerisini siz söyleyin.
Beni düşündüren, “Hesap Günü” gelip de, bu ülke bu kötülüklerden kurtulduğunda, acaba ne kadar zamanda kendine gelebilecektir? Onu da yine siz düşünün, siz söyleyin.