“Büyük ve Küçük” olmak üzere iki türlü Kıyamet var. Küçüğü koptu ya da kopmak üzere. Büyüğünü ise, sadece Allah biliyor. Bu konunun üzerinde azıcık gezinelim.
Değerli okuyucularım; Kıyamet, kimilerine göre dünyanın, kimilerine göreyse kainatın (evrenin) sonlanması oluyor.
Kıyametin ne zaman kopacağını, bilimsel yolla anlamak mümkün değil. Ancak, dini meselelerde de ele alınan bu konuda, kesin hüküm yok.
Yaygın söylentiye bakılırsa, yaradılıştan bu güne kadar geçen zamanın daha uzun olduğu, kalan zamanın ise daha da kısa olduğu söyleniyor. Yani, “Kıyamet yaklaştı” deniyor.(Büyük kıyamet)
Doğru olan şu ki, her insan öldüğünde onun kıyameti kopmuş oluyor. Çünkü, ölen bir canlı için “zaman kavramı” ortadan kalkacağı için, onun için kıyamet kopmuş ve mahşer günü gelmiş demektir.
Mahşer, kıyametten sonra gelen zaman ve mekandır ki, o konu üzerinde çeşitli dini bilgiler ve yorumlar var. Tamamı inanca dayanıyor. Geleceği, Allah’tan başka hiç kimse bilemeyeceğine göre, bu konuda herkese inanmak doğru değil.
KÜÇÜK KIYAMETSE, KOPTU KOPACAK!
Uhrevi konulara yorum getiren din adamları, bir de “Küçük kıyamet”in var olduğunu, bunun insanlığı ortadan kaldırmayacağını, sadece insanlar için bir ikaz (uyarı) olacağını söylüyorlar.
Bu kişiler, ittifak etmiş gibi küçük kıyametin belirtilerini şöyle sıralıyorlar.
Bunlar, küçük kıyametin bazı belirtileri. Aslında küçük kıyametin en önemli belirtisi, “AKP’nin iktidardan düşmesidir.” Küçük kıyamet, işte o zaman kopacaktır.
Ben değil, konuştuğum hemen herkes aynı şeyi söylüyor. Bu durumda, küçük kıyametin kopmasına az kaldı.