DOLAR 35.50 ₺
EURO 36.48 ₺
STERLIN 43.19 ₺
G.ALTIN 3,039.41 ₺
Ç.ALTIN 4,987.78 ₺
BİLEZİK 2,782.17 ₺
BTC 94,758.05 $
ETH 3,145.42 $
BİST 9,719.25

Filiz Rahşan Tanga

Filiz Rahşan Tanga

İsteyen Alıyor, Biz Bakıyoruz

Yayınlama: 29 Temmuz 2019 Pazartesi 14:32 Okunma: 1177

Süleymanpaşa Belediye Başkanı Cüneyt Yüksel’e bir açıdan dikkat çekmek gerekir. Onun çalışmaları ile akalı değil siyasi ve bürokrasi ilişkilerini nasıl kullanıyor onu örnek almak gerekiyor. Bir yıl öncesine gidecek olursak Prof. Dr. Mustafa Şentop bu sefer Ak Parti Tekirdağ Milletvekili adayı olarak seçimlere girmiş ve mecliste Tekirdağ milletvekili olarak yer almıştı. 24 Haziran seçimleri öncesi Ak Parti’nin en çok dile getirdiği isim Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yakınlığı bilinen Mustafa Şentop olmuştu. Ak Parti Tekirdağ’da Şentop üzerinden propagandasını yürütürken, böyle bir ismin Tekirdağ Milletvekili olmasının çok büyük avantaj olacağı belirtilmişti. Mustafa Şentop’un Tekirdağ Milletvekili seçilmesinin ardından ise 31 Mart Yerel Seçimleri öncesi bir gelişme daha yaşanmış Şentop Şubat ayında Binali Yıldırım’dan boşalan TBMM Başkanlığı koltuğunu oturmuştu. Yine bu gelişme yere seçimlerde propagandanın önemli araçlarından biri olmuştu. Ak Parti vekilleri Mustafa Yel’in, Çiğdem Koncagül’ün önemli görevler üstlenmesine bir de Tekirdağlı meclis başkanı eklenmişti. Bu şans kullanmasını bilen açısından tabi ki kaçırılmayacak bir fırsat. Şimdi gelelim yazının başına bu fırsatı en çok değerlendiren isim belki de Süleymanpaşa Belediye Başkanı Cüneyt Yüksel. Yüksel, son olarak Milli Savunma Bakanı Hulisi Akar ve Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar ile bir araya gelerek Millet Bahçesi projesi içi görüşlerini bildirdi. Cüneyt Yüksel, bu imkanı sağladığı için de TBMM Başkanı Mustafa Şentop’a teşekkürlerini iletti.

Süleymanpaşa yapılan projeler Saray’ı tabi ki ilgilendirmiyor, Saray’ı ilgilendiren konu böyle imkanları değerlendirmeyen siyasetçiler. Mustafa Şentop, Tekirdağ Milletvekili oldu, yetmedi meclis başkanı oldu ama tüm bu süreçlerde Saray’da devlet yatırımları adına değişen bir şey olmadı. Demek ki bizim siyasetçilerimiz Saray’a hizmet için kapı aşındırmayı ilke edinememiş. Seçim süreçlerinde kullanılan propaganda dilinde, ‘Tekirdağ Ankara’da çok güçlü temsil ediliyor’ sözünün altı doldurulmadan konuşmak beklenilen etkiyi yaratmaz. Vatandaş hizmetin gelip gelmediğine bakar onun için Tekirdağ’ın Ankara’da ne kadar güçlü temsil edildiğinin çokta önemi yoktur. Bu yüzden Saraylı Ak Partili siyasetçilerin önce yarım kalan hizmetleri tamamlattırmak için harekete geçmesi gerekiyor. Ak Parti’nin bir döneme damga vurmuş sloganı olan “Onlar Konuşur Ak Parti Yapar” Saray’da da tam tersi şekilde işliyor. Ak Parti’nin Saray Temsilcilerinin bir an önce icraatları başlatması gerekiyor.

BÜKÜLEMEYEN BİLEK ÖPÜLDÜ MÜ?
31 Mart Yerel seçimlerinden sonra ittifaka rağmen Ak Parti’nin özellikle İstanbul ve Ankara’yı kaybetmesi “Ak Parti’nin fabrika ayarlarına geri dönmesi gerekiyor” düşüncesini de beraberinde getirdi. Uzun soluklu tek başına iktidar olmanın zorluklarını yaşayan partinin belki de en önemli sorunu dün karşısında olup bugün yanında duruyormuş gibi yapanlar. Köklü geçmişleri olan ve hatta Kuruluşun ve Kurtuluşun Partisi olarak haklı bir slogan kullanan Cumhuriyet Halk Partisi ve yine köklü geçmişi olan Milliyetçi Hareket Partisi tabanlarında ideolojik birlikteliğin kuvvetli olması doğal fakat Ak Parti gibi geniş kitlelere hitap etme kaygısı olan ve ideolojik gücü diğer nazaran zayıf olan partilerin kendi düşmanları ile dolması kadar gayet doğal. Geçmiş yıllarda yaşanan geniş çaplı olaylarda partini karşısında olan siyasetçiler bekledikleri sonuçları alamazken, Ak Parti içerisinde hizipleşmeye başladığı görülüyor. Bu hizipleşme öyle güçlü bir şekilde devam etti ki önemli yerlerde önemli görevler elde edilirken, parti tabanı da aynı ölçüde küstürüldü. Sanıyorum ki Cumhuriyet Halk Partisi, Ak Parti içerisindeki bu sorunu iyi analiz etmiş ki önümüzdeki genel seçimlerde altı gayet dolu olan “Tek Başına İktidar olacağız” söylemini kullanıyorlar. Ki zaten yola çıkan kişiler yerine yolda bulunan kişiler tercih edilirse CHP’nin bu hedefi gerçekleştirmemek için bir nedeni yok.

Bu bağlamda Devrim Arabaları filminin efsane sahnesindeki “Türkiye’de hiçbir başarı cezasız kalmaz” repliği günümüzde biraz değişerek, “Türkiye’de hiçbir başarısızlık ödülsüz kalmaz” haline geldi.

 

google-site-verification=uSnnSC5jUTWittUtiCokfxv6706ikL65px5KxiN1Mg4