3 yıl süren sıcak bir savaştan sonra, 65 yıldan beri soğuk savaşın içinde olan Kuzey ve Güney Kore barışırken, Türkiye’nin sınır komşusu ile savaşmasını anlamak mümkün değil.
Değerli okurlarım; İnsanlık tarihinde savaşların çok önemli bir yeri vardır. Kimileri ülkesini korumak, kimileri ülkesini genişletmek,kimileri ise göçebelikten kurtulup kendine özgür bir ülke kurmak için savaşır. Savaşların esas nedeni, çıkar çatışmalarıdır.
Asya kıtasının doğusundaki Kore Yarımadası’nda yaşayan Kore halkının Kuzey ve Güney Kore olarak ikiye bölünmesi, Kuzey Kore’nin Komünist bloku, Güney Kore’nin aksini seçmesi, bu iki kardeşi birbirine düşman etmişti.
İkinci dünya sıcak savaşından sonra, batı ve doğu bloku arasında oluşan soğuk savaş, kısa süre sonra bu iki ülkeyi, sıcak bir savaşın içine itti.
Henüz dağılmamış olan Sovyetler Birliği Kuzey Kore’den yana olurken, Amerika Güney Kore tarafını tuttu. İki ülke arasındaki dış destekli savaş, 1953 yılına kadar sürdü.
Türkiye 1952 yılında NATO’ya girip, Amerika ile yakın ve sıcak bir dost olunca, Amerika’nın isteği üzerine Türk hükümeti Kuzey Kore ile savaşmak üzere Kore’ye asker gönderdi.
Başbakan Adnan Menderes’in Amerika ile yaptığı bu anlaşma, Türk askerini hiç ilgisi ve düşmanı da olmayan bir ülkenin karşısına çıkardı.
Daha sonra Çin’in de dahil olduğu sıcak savaş 1953 de sona erdi, ancak iki ülke arasındaki soğuk savaş hiç bitmedi. Ta ki, bu güne kadar.
KUZEY KORE, ÜRKÜTÜYOR
Bir diktatör tarafından yönetilen ve tam bir kapalı kutu olan Kuzey Kore, atom silahına sarıldı. Geçen zaman içinde bütün dünyayı tehdit eden boyutta nükleer silah geliştirdi.
Amerika’ya bile korku ve endişe salan Kuzey Kore, geçen hafta beklenmedik bir harekette bulundu. Kuzey ve Güney Kore’nin liderleri, tarafsız kabul edilen sınır bölgesinde buluşup, dostluk için el sıkıştılar. Bir daha savaş yapmayacaklarına dair birbirlerine söz verdiler, anlaşma yaptılar.
Hemen belirtmeliyim ki değerli okuyucularım, bu hareketten dünya derin bir nefes aldı. Sıcak savaşın ardından, 65 yıldan beri süregelen soğuk savaş da artık bitiyordu.
İYİ DE, BİZ NİYE SAVAŞIYORUZ?
Güney Kore, Amerika’nın aklına uyarak 1950’li yılların başında Kuzey Kore ile savaşmaya başladı. Her iki taraf büyük ölçüde maddi ve manevi kayıplar verdi, canlar yitip gitti.
Gözüne kestirdiği ülkeleri birbirine düşman edip, durduk yere savaştıran Amerika, iyi bir dostumuz olan sınır komşumuz Suriye ile bizi de düşman etti.
Herkesi imrendiren sıcak ilişkiler, bir anda düşmanlığa dönüştü ve kendimizi Suriye ile savaşın içinde bulduk.
Bizi Suriye ile savaştıran Amerika, kalleşliğini sürdürüp 35 yıllık düşmanımız olan terör örgütü PKK ile dostluk kurup, onlara silah dahil her türlü yardımı yaptı, yapıyor.
Bu meyanda, üç buçuk milyon Suriye vatandaşı ülkemize girdi. Bu kişilere 30 milyar liranın üstünde yardım ettiğimiz söyleniyor. Ve bu kişiler, ülkemizin ekonomik ve sosyal yapısını da bozdular.
İki Kore’den biz daha mı aptalız ki, onlar yarım asırdan fazla süren düşmanlığı bitirdikleri halde, bizim bu sebepsiz düşmanlığımız daha ne kadar devam edecek?