DOLAR 35.49 ₺
EURO 36.67 ₺
STERLIN 43.56 ₺
G.ALTIN 3,076.13 ₺
Ç.ALTIN 5,028.78 ₺
BİLEZİK 2,805.05 ₺
BTC 97,256.76 $
ETH 3,242.28 $
BİST 9,739.72

Tekin Sönmez

Tekin Sönmez

Devlet Bulamıyor, TV Ekibi Buluyor!

Yayınlama: 21 Kasım 2020 Cumartesi 16:02 Okunma: 2654

Gel de, bu devlete güven. Başta kimi cinayetler olmak üzere, faillerini devlet güçleri bulamıyor ve dosya kapatılıyor. Yıllar geçse de, TV’lerin kurduğu ekipler, failleri buluyor. Devlet ve yargısı ise, hazıra konuyor. Tekrar ediyorum, “Gelin de, bu devlete güvenin (!)”

    Değerli okurlarım; Bir garip ülkede yaşıyoruz. Güvendiğimiz devletin gücü, ne canımızı ne de malımızı koruyabiliyor. Her gün meydana gelen hırsızlık ve dolandırmalar, halkı usanma noktasına getirirken ve malından, parasından ederken, cana kıymalar da had safhada.

    Bu fiilleri işleyen suçlular (failleri) ise, çok zor yakalanıyor, hatta çok kere yakalanamıyor.  Hırsızlar ve caniler, bu durumu bildikleri için, suç işlemeye ve insanımızın canını yakmaya devam ediyorlar.

     Özellikle akşamları oturup da TV’lerin toplu haber bültenlerini izlediğimiz zaman, ülkemizin içine düştüğü bu durum insanı, ürkütüyor, korkutuyor.

     Biz, hep böyle miydik? Hayır. Son 15 yıl içinde suçlular giderek arttı ve azdılar. Devlet ve güçleri nerede? Yok! O sebeple devlete güven, yok!

                                 DEVLETİN GÜCÜ YERİNE, TV EEKİBİ

     Bu durumu ve vatandaşın çektiklerini bilen kimi TV kanalları (Star TV. Show TV, ATV gibi) suçluları bulma programı yapıyor ve hayli ilgi topluyorlar.

     Yaptıkları, bir sunucunun güdümünde araştırma ekibi kurup, topladıkları bilgilerle olayların ve faillerinin üzerine giderek, oldukça olumlu sonuçlar alıyorlar.

    Devletin kolluk kuvvetleri ise, ya stüdyoya gelip suçluları alıyor, ya da belirlenen izleri sürüp, sonuca ulaşıyorlar. Bu kişi ya da kişilere yargı gerekli cezayı veriyor mu? Derseniz, o şüpheli. İfade alıp, şaşırtıcı serbest bırakmalar dahil, denetim kaydıyla (denetimli serbestlikle) serbest bırakmalar bütün çabaları boşa çıkarıyor.

   Bu TV kanallarının yaptıkları doğrudur. Hırsızları, yolsuzları, canileri bulup teşhir etmeleri, elbette doğrudur ve yerindedir.

   Oysa, Türkiye’de kolluk kuvvetlerinden başka bir de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı var. Bu Bakanlığın ne yapması gerektiği çok iyi biliniyor, ama ne yaptığı bilinmiyor.

     Aile bölünüyor, parçalanıyor, bir çok kişi sokaklara düşmüş, küçük çocuklara tecavüz ediliyor, üstelik bu çirkin hareketler kimi dini yurtlarda yapılıyor.

     Bu Bakanlığın Bakanlarından biri çıkıp, “Bir defadan bir şey olmaz.” diyerek, herkesin ağzını açık bırakıyor. Üstelik bu bakan, bir bayan.

    Değerli okurlarım; Toplumumuzda aile yapısı bozuldu. Genç kızlarımızın evden kaçmaları, yeni ve kötü amaçlara yelken açmaları, arkadaşlık diyerek evlilik öncesi çirkin ilişkiler, aile yapımızı iyice bozdu. Kimi ana-babaların buna göz yumması ise, işin daha çirkin bir boyutu haline geldi.

    Bu iktidarla bu soruna çare bulmak, mümkün değil.

                 İNTERNET YAZIŞMALARI, TOPLUM AHLAKINI BOZDU

     Değerli okurlarım; Milenyum denilen 2000’li yıllar “Bilgi Çağı” ya da ”İnternet çağı” olarak adlandırılırken, İnternet toplumu bozdu. Açık konuşalım, İnternet’in sınırsız faydalarının yanında, küçümsenmeyecek zararları oldu.

    Hemen her eve giren bu araç, haberleşmeyi kolaylaştırırken, yapılan yazışmalarla, ahlaksız yakınlaşmaları da beraberinde getirdi.

      Birbirlerini hiç tanımayanlar, özellikle kadın ve erkekler ve de genç kızlar, bu araçla yazışarak yakınlaştılar ve hoş olmayan ilişkilere girdiler.

     Kimileri kocalarını, kimileri çocuklarını terk edip, hiç tanımadıkları evli çocuklu kişilere kaçıp yuvalarını bozdular. Toplumun ahlakını, kökünden yıktılar. Öteki zararlarını saysak, sayfalar alır. Buna, mutlaka bir çare bulmak lazım.

                     EVİNDEN KAÇAN MACERACI KADINLAR, KIZLAR

    Adeta, yeni bir moda türedi. Kimi genç kız ve kadınların evden kaçıp, yeni maceralara kapılması. Genç ya da evli üstelik çocuklu kadın, İnternette tanıştığı ve yazıştığı üstelik evli çocuklu erkeğe kaçıyor. Hiç tanımadığı ve yüzünü görmediği bu kişiyle yazışarak tanışıyor ve buluşuyor. Evini, kocasını çocuklarını terk ederken, genç kız da ailesini terk ediyor. Sonu mu?  Hüsran. karanlık, kavga, cinayet ve bir hayat dramı.

    İşte onları da Emniyet birimleri yerine, bu TV kanalları buluyor. Çoğunu ekrana çıkarıyor, sorguluyor. Bu hataları yapanlarda pişmanlık derseniz, yok!

    Osmanlı döneminde bu tür kadınları, uslanmadıkları takdirde  (cinsel tatminsiz diyerek) Genel Evlere gönderip, sermaye yaparlarmış. Popüler Tarihçi Reşat Ekrem Koçu öyle yazıyor.

    İnsan sormadan edemiyor. Acaba bütün bunlar, Aile Bakanlığı kurulduktan sonra mı oldu?  “Bir defadan bir şey olmaz.”  düşüncesi mi etkili oluyor?

  

 

google-site-verification=uSnnSC5jUTWittUtiCokfxv6706ikL65px5KxiN1Mg4