DOLAR 35.83 ₺
EURO 37.46 ₺
STERLIN 44.79 ₺
G.ALTIN 3,177.44 ₺
Ç.ALTIN 5,183.28 ₺
BİLEZİK 2,891.22 ₺
BTC 101,389.09 $
ETH 3,097.46 $
BİST 10,076.99

Tekin Sönmez

Tekin Sönmez

Cumhurbaşkanı Eşi, Yemek Tarifi Yapar mı?

Yayınlama: 22 Eylül 2020 Salı 14:46 Okunma: 2490

Bir bayan olarak, elbette yapar. Ancak, bunun yerine onun, daha sosyal ve daha faydalı işlerle meşguliyeti, daha çok takdir alır. Bu yazımda, gelmiş geçmiş Cumhurbaşkanlarının toplumun ilgisini çeken yanlarını, kısaca anlatmaya çalışacağım.

   Değerli okurlarım; Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan beri, 12 kişi Cumhurbaşkanı seçilmiş ve bu görevi yapmıştır.

  • Bilindiği gibi ilk Cumhurbaşkanımız Mustafa Kemal’dir. Daha sonra Atatürk soyadını alıp, Mustafa Kemal Atatürk olmuştur.

   Mustafa Kemal, 29 Ekim 1923 günü TBMM’de yapılan seçimin ilk turunda, 281 Milletvekilinden, oylamaya katılan 158’iinin tamamının oyunu alarak, İlk Cumhurbaşkanı olmuştur.

    Mustafa Kemal, yazar Halit Ziya Uşaklıgil’in yeğeni, Latife Uşaklı ile 29 Ocak 1923 de  evlenmiş, 5 Ağustos 1925’de ayrılmıştır.

   Kültürlü bir kadın olan Latife Hanım, Mustafa Kemal’in Çankaya Köşkü’nde, dostları ve devlet adamları ile akşamları düzenlediği içki sofralarından başka, hiçbir işine karışmamıştır. Sofranın kurulduğu salonun üst katında tepinerek, bu yemeklere tepki vermiştir.

    Mustafa Kemal’in akrabası olan Fikriye Hanım’la olan duygusal yakınlığı Latife Hanımı üzmüş ise de, bu konu toplumda fazlaca konu olmadan, bir sır olarak kalmış ve kapanmıştır.

  • İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’ne gelince, 32 yaşında iken henüz 19 yaşında olan Mevhibe Hanım’la ve görücü usulü ile evlenmiştir.

    Önceleri Çankaya’daki Pembe Köşk denilen evlerinde oturan İnönüler, 1938 de İsmet Paşa’nın Cumhurbaşkanı olmasıyla Çankaya Köşkü’ne taşınmışlar, Mevhibe hanım 1938 den 1950 ye kadar geçen bu süre içinde, Türk kadınına örnek olabilecek davranışlarda bulunmuş ve halkın gönlüne yerleşmiştir.

   Kara çarşafını çıkartıp, otomobil kullanan ve ata binen Mevhibe Hanım, Cumhuriyet’in ilk Balosunun verilmesinde de önayak olmuştur. Mevhibe Hanım, 1992 yılında vefat etmiştir.

  • Üçüncü Cumhurbaşkanı olan ve bu görevi 1950 ile 1960 yılları arasında yapan Celal Bayar, 20 yaşında iken 1903 yılında Bursa İnegöl’den  Reşide Hanım’la evlenmiştir.

    Eşinin Cumhurbaşkanı olmasıyla Çankaya Köşkü’ne yerleşen Reşide Hanım, dindarlığı ve mütevazi kişiliği ile tanınmıştır. İlginç yanı, toplum içine fazlaca çıkmayıp, kendini hiç göstermemiştir. Hele, Köşkte bile olsa, hiçbir tören ve özellikle eğlencelere katılmamıştır. 1962 yılında, geçirdiği bir kalp krizi sonucu vefat etmiştir.

  • Bir asker olan dördüncü Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel, 1927 yılında Melahat Hanım’la evlenmiştir. Sadeliği ile tanınan

Melahat Gürsel, mutfaktan çıkmayıp eşinin yemeklerini çok kere bizzat kendisi yapmıştır. Melahat Hanım, çok mütevazi bir kişiliğe sahiptir.1975 de vefat etmiştir.

    O da, asker kökenli olan Beşinci Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay, 1966-1973 yılları arasında Cumhurbaşkanlığı yapmıştır. Bir Bulgar göçmeninin kızı olan Atıfet Hanım’la, 1929 yılında evlenmiştir. Atıfet Hanım’ın en önemli özelliği, kendinden önce Çankaya Köşkü’nde bulunan hemen bütün eşyaları, değiştirmesi ve yenilemesidir.

    Toplum içine fazlaca çıkmayan ve eşinin törenlerine de katılmayan Atıfet Hanım, 2002 yılında vefat etmiştir.

  • Fahri Korutürk de asker kökenli olup, Türkiye Cumhuriyeti’nin 6’ncı Cumhurbaşkanı’dır. İstanbul’un Moda semtinde yaşayan Emel Hanım’la, 1944’de evlendi.

    Emel Hanım pek mütevazi bir hanımdı. Ressamdı ve çok güzel tabloları vardı. Onun en belirgin tarafı, Topkapı ve Dolmabahçe Sarayı’ndan iki tarihi resim tablosunu Çankaya Köşkü’ne getirtmesiydi. Bu tabloları, daha sonra iade ettiği söylendi. Emel Hanımın başkaca ilgi çeken bir davranışı olmadı, özelliği bilinmedi.

     7’nci Cumhurbaşkanı Kenan Evren’de asker olup, önce darbe ile Devlet Başkanı, iki yıl sonra da seçilerek Cumhurbaşkanı oldu. Sekine Hanım’la 1944 yılında evlendi. Ancak, Sekine Hanım, 1982 yılında hayatını kaybetti.

    Darbeden sonra eşi Kenan Evren ile Çankaya Köşkü’ne taşınan Sekine Hanım’ın, Devlet Başkanı eşi olarak hiçbir etkinliği görülmedi. Çünkü o, 1980 yılında geçirdiği ağır kalp krizi sebebiyle dünyadan elini eteğini çekmiş, derdi ile uğraşıyordu. O sebeple, kayda değer hiçbir iz bırakamadı.

  • Sekizinci Cumhurbaşkanı Turgut Özal oldu ve bu görevi 1989’dan,  ölüm tarihi olan 1993’e kadar sürdü. Özal, bir zamanlar yanında çalışan ve halen hayatta olan Semra Hanım’la, 1954 yılında evlendi.

    Eşinin bu görevi sırasında, Semra Hanım da hareketli bir Bayan olarak birçok işe karışıyordu. Ancak onun en belirgin yanı, zengin kişilerin eşleri olan Bayanları toplayıp, “Papatyalar” adlı bir gurup kurmasıydı. Zevk ve eğlence alemlerine sıkça katılan Semra Hanım’ın dirayeti ve öncülüğünde eğlenceler düzenleyen bu gurup, toplumda pek hoş karşılanmıyordu. O nedenle, Semra Hanım da önemli ölçüde güven ve sempati kaybetmişti.

  • Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel olmuştu. 1993 ile 2000 yılları arasında bu görevi yapan Demirel, 1948 yılında Nazmiye Hanım’la evlendi.

    Nazmiye Hanım, uzun yıllar Başbakanlık yapan eşinin yanından hiç ayrılmadı. Onu bir gölge gibi izledi, ancak hiçbir işine karışmadı.

    Süleyman Demirel birçok yabancı konuğu kendi evinde ağırlarken, Nazmiye Hanım kendisine çok büyük ölçüde yardımcı oldu. Nazmiye Hanım, eşinin gerek Başbakanlığı, gerekse Cumhurbaşkanlığı döneminde onun gölgesinden, yani yakınından hiç ayrılmadı. 2013 yılında, eşinden 2 yıl önce vefat etti.

  •  Ahmet Necdet Sezer, Anayasa Mahkemesi Başkanı iken, 2000 yılında 10’nci Cumhurbaşkanı seçildi. Eşi, Semra Hanım’la 1964 yılında evlendi. Semra Hanım öğretmendi. 2000 yılında emekli oldu.

   İlginçtir, Cumhurbaşkanı olmasına rağmen pek mütevazi davranışlar içinde olan Ahmet Necdet Sezer’in eşi de, onun gibi mütevazi biriydi.      

      Eşinin ve devletin hiçbir işine karışmayan ve her konuda yansız davranın ve de halen hayatta olan Semra Hanım, bu haliyle toplumdan büyük takdir görüyordu.

  • 2007 yılında Cumhurbaşkanı seçilen Abdullah Gül, 11’ci Cumhurbaşkanı olmuştu. Abdullah Gül, halen iktidarda olan Adalet ve Kalkınma Partisi’nin bir üyesi idi. Daha önce Devlet ve Dışişleri Bakanlığı ile Başbakanlık yapmıştı.

     Başbakanlığı döneminde Dışişleri Köşkü’ne yerleşen Gül, Cumhurbaşkanı seçilince hem Dışişleri Bakanlığı Köşkünü, hem de Çankaya Köşkü’nü kullanmıştı. Söylenenlere göre, eşi öyle istemişti.

     Abdullah Gül, 1980 yılında henüz 15 yaşında olan Hayrunnisa Hanım’la evlendi. Hayrunnisa Hanım, Çemberlitaş Kız Lisesi öğrencisi iken, bendeniz de o okulda öğretmenlik yapıyordum.

    Hayrunnisa Hanım’ın, eşinin görevleri sırasında hemen her işe karıştığı ve pek kaprisli hareket ettiği söylendi. Nitekim, Cumhurbaşkanlığı bitince evlerine gitmeyip, İstanbul Boğazı’ndaki Huber Köşkü’ne taşındıkları, burada devletin bütün imkanlarını kullanıp tam 8 ay kaldıkları, buradan pek çıkmak istemeyen Hayrunnisa Hanım’ın burada da pek savurgan ve keyfi davrandığı hep yazıldı, söylendi.

  •  Ve nihayet, ötekilerinden farklı bir statü ile 12’ci Cumhurbaşkanı olan Recep Tayyip Erdoğan, bu görevini halen sürdürüyor. Erdoğan,  1978 yılında, Emine Hanım’la evlendi.

      Emine Hanım’ın, eşinin gerek Başbakanlığı, gerekse Cumhurbaşkanlığı döneminde çok aktif çalışmaların içinde olduğu gözlendi, yazıldı, çizildi. O kadar ki, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda ona da bazı odalar tahsis edildiği ve emrine personel verildiği de, yazıldı söylendi. Emine Hanım’ın lükse düşkünlüğü ve savurganlığı da pek konuşuldu ve de yazıldı.

     Resmi bir görevli gibi eşinin yanından hiç ayrılmayan ve her yere onunla giden Emine Hanım’ın, Cumhurbaşkanı eşi olarak, ülkenin ve halkın yararına yapacağı her çalışmasının takdirle karşılanacağı muhakkaktır.

    Ancak, bir Cumhurbaşkanı eşinin TV’lere çıkıp da, halka yemek tarifi vermesi ve halkın bulup da mutfağına koyamadığı o yiyecekleri gösterip bunu yapması, elbette doğru karşılanamazdı. Nitekim, öyle oldu.

     Bu köşede yazdığım için, izleyen birçok vatandaş, bu konuları da dile getirmemi isteyince, bütün Cumhurbaşkanı eşlerini, halkın gözü önünde oldukları için bendeniz de bu köşeye aldım

    Ömrümüz olursa, bakalım gelecekte neler göreceğiz?

    

google-site-verification=uSnnSC5jUTWittUtiCokfxv6706ikL65px5KxiN1Mg4