Bir tarım ülkesi olan Türkiye’yi, başta buğday olmak üzere, ihtiyacı olan tarım ürünlerini dışarıdan almak zorunda bıraktılar. Yakın geçmişe kadar ürün satan bu ülke, artık satın alan duruma düşürüldü. Çok mu paramız var ki, bu hale getirildik?
Değerli okurlarım, Başta Konya arazisi olmak üzere, ülkemizin hemen birçok yerinde Tarım yapılıyor ve yiyecek olan tahıl ve ihtiyaç maddelerini kendimiz üretiyorduk.
Ne olduysa, bu iktidarın yönetime gelmesinden sonra hemen her şey gibi, Tarımda da büyük değişiklikler ve kayıplar oldu.
Çünkü, tarım arazilerinin bir kısmı sırf rant için imara açılırken, önemli bir kısmı da desteklenmeyen Çiftçiler tarafından ekilmedi ve boş bırakıldı.
Öyle ki Çiftçi, bütün bir yıllık çabasına rağmen masrafını çıkaramaz hale geldi. Aracına mazot, tarlasına gübre alamaz duruma düştü.
Birçok sektörü destekleyen iktidar, Çiftçiye hep üvey evlat muamelesi yaptı. Neyse ki, Rusya’nın Pazar olması üzerine sebze ve meyvede alıcı bulan üretici, öteki ürünlerde umudunu kaybetti ve üretimi zayıflattı.
O kadarki, kimi ürünler tarlada kaldı.
ÇİFTÇİ NE YAPTI?
Ürününe pazar bulamayan, daha doğrusu masraftan başını kaldıramayan ve devletten destek göremeyen çiftçi, üretici yerine tüketici duruma düşürüldü. Mesela, kendi buğdayını (ekmeğini) kendisi üreten çiftçi, fırından hazır ekmek almaya başladı ve üretim zayıfladı.
Bu gün gidin köylere. Hemen büyük ölçekli köylerde bir veya iki tane fırın var. Köylü ürettiği ekmeğini artık kendi buğdayından ve kendi unundan değil, fırından hazır ekmek alıyor
İkinci Dünya Harbi’nde bile, Türk köylüsü silolara buğday doldurarak, askerini hazırlıklı tuttu ve aç bırakmadı.
Türkiye, bu iktidara kadar doğru dürüst hiçbir şekilde buğday ithalatına gitmemişti. TMO (Toprak Mahsülleri Ofisi) nin siloları ve hep buğdayla dolu oldu.
Şimdi öyle mi? Türkiye her yıl Rusya’dan buğday ihtiyacının % 80’iini ithal ediyor. Tam, 9,5 milyon ton.
Türkiye’nin ve onun gibi olanların durumunu bilen Rusya, fiyatları şişirdikçe şişiriyor. Bu yıl aldığı bir karara göre, her ülkeye istediği miktarda buğdayı vermeyeceğini söylüyor.
Bakliyata gelince, başta mercimek, nohut ve benzeri ürünleri Kanada’dan ve öteki ülkelerden ithal ediyoruz. Ya onlar da yaptıkları ihracatı durdurursa.
Değerli okurlarım, bu iktidar gittiğinde, bu ülkenin iki yakasını bir araya getirmek çok zor olacaktır. Gün gelecek, paranız olsa bile satın alacak ürün bulamayacağız. Kaldı ki, para nerede?