DOLAR 35.83 ₺
EURO 37.46 ₺
STERLIN 44.79 ₺
G.ALTIN 3,177.44 ₺
Ç.ALTIN 5,183.28 ₺
BİLEZİK 2,891.22 ₺
BTC 101,389.09 $
ETH 3,097.46 $
BİST 10,076.99

Tekin Sönmez

Tekin Sönmez

Bu Paralar Nerede?

Yayınlama: 25 Eylül 2020 Cuma 15:54 Okunma: 1949

Bu iktidar döneminde çalınan, yutulan çok para var, ama ötekileri gibi ilgi çeken son üçü akıllardan hiç çıkmıyor. Hemen belirteyim, 15 Temmuz kalkışması yardım paraları, Covid-19 Salgını için toplanan yardım paraları ile, 17 Aralık 2013 günü yakalanan rüşvet paraları. Ötekilerini de  yazsam, bu sütunlara sığmaz

       Değerli okurlarım; Siyasetin içinden gelen, siyasetin geçmişini ve bugününü iyi bilen bir siyasetçi dostumla dobra dobra konuşuyorum.    

     Pek tabii ki, gündemden hiç düşmeyen ve halkın midesini bulandıran yolsuzluklara değinip, sohbeti ilerletiyoruz. Bu dostumun o uzun konuşmalarından çıkardığım şu ki, siyasete bulaşıp da nüfuz suiistimali yapmayan ve yakalanmadan yolsuzluğa bulaşmayan yok gibi. Yakalananlar ise, azla yetinmeyen aç gözlüler.

      Türkiye’de ne yazık ki yolsuzluklar, Osmanlı döneminde başlıyor ve şimdi de alası yapılıyor. Tarihe meraklı olanlar bilirler, o dönemde askeri olmayan ve yandaşlıkla koftiden Paşa olup koltuk kapanlar dahil, daha nice Vezirler, Sadrazamlar ve devlet katında koltuk sahipleri, o yolsuz edindikleri yalıları ,köşkleri, hanları hamamları tarih kitaplarının içinden hiç eksilmiyor.

   Bunların hiçbiri, o kişinin devletten aldığı geçim parası (maişeti) ile yapılmıyor. Açıkçası hırsızlık ve nüfuz sui-stimali onlara esas kaynaktır.

    Kanuni’nin damadı Rüstem Paşa, Tekirdağ’daki Cami ve öteki hanları maaşı ile mi yaptırdı sanıyorsunuz? Ya öteki kodamanlar. Biz de o eserleri gördükçe, onlara hep dua ediyoruz. Oysa dua değil, onların hakları bedduadır, beddua.

    Alın başka bir örnek. Cumhuriyet’in ilk dönemlerinin bilinen en önemli yolsuzluğu, Buğday ithalatı yolsuzluğudur. Dönemin Gümrük Bakanı olan Suat Hayri Ürgüplü 1947 yılındaki buğday ithalatı yolsuzluğundan mahkemede büyük ceza almak üzereyken Bakan, Cumhurbaşkanı İnönü’nün müdahalesi ile kurtulmuştur.

    Ürgüplü’nün İstanbul Karaköy’deki taşınmazları ve özellikle  köprü ayağındaki Selanik Han’ın kaynağının böyle olduğu hep söylenir.

                                          BU ÖRNEKLER NEDEN?

     Çünkü, davranışlar ve hırsızlıklar hiç değişmedi. Sadece şekli değişmiş olabilir. Çalınan paralarla hayır yapmaya kalkanların, hayır değil şer’i, yani günah işledikleri ortadadır. Bunlardan kimileri ise, ne hayrı ne de şerri düşünüyor. Onlar için, sadece bu dünya var. Günümüzde, bunların sayısı çok.

    Bu yazıyı kaleme almamın sebebi, hırsızlık ve yolsuzlukların yeni olmadığını, çok namuslu geçinen kimilerinin de, paçalarından gizli hırsızlık ve yolsuzluk aktığını anlatmak içindir.

                               NEREDEN AKLIMA GELDİ?

     Aklımdan hiç çıkmıyor ki. Bu iktidarın yolsuzlukları ülkemizin sınırlarını aştı. Amerika bunların kitabını yazdı. Kimilerinin mallarına el kondu, kimileri hakkında (Bakan Zafer Çağlayan) gıyabi tutuklama kararı verdiler.

      Ötekileri yazıla-çizile halkı usandırdı. Ancak, taze olan üçü var ki, onlardan kısaca söz etmek istiyorum.

     BİR:       15 Temmuz kalkışmasında ölenler için (252 kişi)  340 milyon lira  yardım toplanmıştı. 4 yılı geçti. Bu paralar, o mağdur ailelere neden hala ödenmedi. Aile ve Çalışma Bakanı, paranın durduğunu ve faiz için Bankaya yatırıldığını söyledi. Bu yardım, Bankaya yatırılmak ve faiz almak için mi toplandı? Neden hala dağıtılmadı, esas amaç nedir?

       İKİ :  Dünyayı saran Covid-19 salgını için öteki ülkeler halkına parasal yardım yaparken, bizimkiler halktan yardım toplamak için kampanya açtılar. Bu kampanyada 2 milyara yakın para toplandığı ancak, bu paranın muhtaçlara dağıtılmadığı ya da çok azının verildiği belirtildi. Paranın üstü ne oldu acaba?

       ÜÇ : 17 Aralık 2013 günü yapılan ve görüntülenen suçüstü baskında, rüşvetçi Bakanların çocukları, babalarının nüfuzunu kullanarak ya da babalarına verilen rüşvetleri tahsil ederek topladıkları odalar dolusu  paralarla yakalandı. Bir Bankanın Genel Müdürü de, evinde kutular dolusu dolarlarla.

    Siyasetten silinen bu Bakanların, utançlarından evlerinden çıkamadıkları, ancak önce el konup, sonradan faizleriyle iade edilen bu paraları evlerinde yedikleri söyleniyor. Bu paralar kendilerinden ne zaman alınacak ve devletin hazinesine ne zaman yatırılacak?

   Değerli okurlarım; Hırsızlıkları tescil edilen bu kişilerden birinin İmam Hatip Okulu yaptıracağını söyleyerek, başka birinin görkemli Cami yaptırarak, rüşvet olarak aldıkları ve utanmadan yemeye çalıştıkları bu paraları, onlardan geri alacak güç acaba nerede ya da nereden  çıkacak?

   “Bu paralar nerede?” dememin sebebi, işte budur:

 

google-site-verification=uSnnSC5jUTWittUtiCokfxv6706ikL65px5KxiN1Mg4