DOLAR 35.87 ₺
EURO 37.32 ₺
STERLIN 44.57 ₺
G.ALTIN 3,222.62 ₺
Ç.ALTIN 5,219.53 ₺
BİLEZİK 2,911.45 ₺
BTC 104,361.47 $
ETH 3,144.69 $
BİST 10,082.10

İbrahim GEDİK

İbrahim GEDİK

BİLİME ÇAĞRI: TOPLUMSAL YAŞAMI DOĞADA ARAMAK-62

Yayınlama: 29 Temmuz 2024 Pazartesi 17:25 Okunma: 442

NASIL BİR İNSANLIK YAŞAMI YA DA TOPLUMSAL YAŞAM?

ŞABLON
Değerli okurlar, sekizinci (8.) şıkka devam ediyoruz. 
Önceki bölümde zaman oku yönündeki müdahalelerin “olağan”, tersi yönündeki müdahalelerin de “olağan olmadığı”nı belirtmiştik. 
İnsanlık yaşamının her dönemi (ve her dönemin alt dönemleri), yaşam değerleri [bilgi kümesi/dağarcığı, yaşam araçları (her türlü teknolojik ürün ve barınak) ve yaşam kuralları (hukuk)] bakımından bir bütündür ve kendine özgüdür (Şekil 1). Yine Evrim Yasası gereği her dönemin yaşam değerleri öncekilerden daha gelişkindir ve dolayısıyla daha üstündür. Bu bağlamda olmak üzere, önceki yaşam değerleri sonraki yaşam değerlerinin yerini alamazlar; yani insanlık/toplum, önceki yaşam değerlerine götürülemez, taşınamaz; ya da önceki yaşam değerleri, yaşanılan çağa taşınamaz. Bu, şuna benzer: Bir insan doğar, gelişir ve yaşlanır. Gelişme süreci bebeklik, çocukluk, ergenlik ve erişkin olma gibi evrelere ayrılabilir. Bu durumu biyolojik evrim gibi düşünebiliriz. Çünkü bu süreçte bedendeki hücresel bilgi artışı ve organ gelişimi söz konusudur. Bedensel gelişmeye paralel olarak giysilerde de daha büyüğe doğru bir değişim olur. İşte, insanlığın yaşam değerleri “giysi” gibidir. Nasıl ki bebek çocuk aşamasına geldiğinde bebeklik giysileri, ergen olduğunda çocukluk giysileri ve gelişkin olduğunda da ergenlik giysileri dar gelip olmazsa, benzer şekilde insanlık yaşamında da önceki dönemlerin yaşam değerleri sonraki yaşam dönemlerine öyle dar gelir ve uymaz. Bu bağlamda, geçmiş yaşam değerleri yaşanılan çağın değerlerinin yerine asla ve asla ikame edilemez. Buna, tıpkı kapalı yerlerde sigara içilmesine izin verilmediği gibi izin verilmemelidir (Atatürk, bunu yapmıştır).
Hatırlatalım, biz insanların (ve oksijenle yaşayan diğer hayvanların) “karbon izi” vardır; oksijen alınıp, karbondioksit salınır. Karbon izini oluşturan karbondioksit geçmişe kaldığından, geçmişi temsil eder; buna göre oksijen de geleceğin temsilcisi olur. Nasıl ki yoğun bir dumanın (karbondioksit) olduğu kapalı bir ortamda yaşamak mümkün değilse, benzer şekilde geçmiş yaşam değerlerinin taşındığı yaşanılan çağda yaşamak da öyle mümkün değildir. 
9) Sekizinci şıkkın (Termodinamiğin İkinci Yasası) bir gereği olarak, bir toplumun genetiğini içeren çekirdek durumundaki Devlet’e de dış müdahale yapılmamalı, iç işleyişine karışılmamalıdır. Bu bağlamda, Devlet “özerk” olmalıdır. Siyasi iktidar, sadece ve sadece Devlet kurumlarından kendi hedefleri/planları doğrultusunda iş yapmasını istemelidir. Dış müdahale olmadığında, Devlet kendiliğinden evrilecektir.      DEVAM EDECEK 

google-site-verification=uSnnSC5jUTWittUtiCokfxv6706ikL65px5KxiN1Mg4