DOLAR 35.87 ₺
EURO 37.32 ₺
STERLIN 44.57 ₺
G.ALTIN 3,222.62 ₺
Ç.ALTIN 5,219.53 ₺
BİLEZİK 2,911.45 ₺
BTC 104,361.47 $
ETH 3,144.69 $
BİST 10,082.10

İbrahim GEDİK

İbrahim GEDİK

BİLİME ÇAĞRI: TOPLUMSAL YAŞAMI DOĞADA ARAMAK-59

Yayınlama: 18 Temmuz 2024 Perşembe 17:58 Okunma: 468

NASIL BİR İNSANLIK YAŞAMI YA DA TOPLUMSAL YAŞAM?

ŞABLON
Değerli okurlar, bu bölümden itibaren şablonumuzu ortaya koymaya çalışacağız. 
Şablon şu:
1) Evrenin zıt-ikili doğası (doğanın diyalektiği) gereği, insanlık yaşamının/toplumsal yaşamın yapısı da “zıt-ikili” üzerine kurulu olmalıdır.
2) Bu zıt-ikili durum, iki enerji formunda (kinetik enerji: değişimci, potansiyel enerji/kütle: tutucu) olduğu gibi, “değişimci/ilerici/yenilikçi” ve “tutucu (muhafazakâr)/gerici/gelenekçi”, daha kısa olarak “ilerici-gerici” ya da “ilerici-muhafazakâr” şeklinde olmalıdır; bunun böyle olduğunu da görmekteyiz. Çünkü her ikisi de birbirinin varlık nedenidir. Biri varsa diğeri de vardır, biri yoksa diğeri de yoktur (bkz Bölüm 56’daki bilgisayar simülasyon deneyi).
3) İkinci şıktan dolayı, her iki kesim/anlayış (ilerici-muhafazakâr), birbirini tanımak ve kabul etmek durumundadır hatta zorundadır. 
4) İnsanlık yaşamının/toplumsal yaşamın varlığının sağlıklı bir şekilde sürdürebilmesi için, iki kesim/anlayış arasındaki ilişkide ya da iletişimde yine evrenin zıt-ikili doğasında gördüğümüz uzlaşmacı ve çatışmacı zıt-ikililerden “uzlaşmacı” olan örnek alınmalıdır. Çünkü doğada uzlaşmacı zıt-ikililer (pozitif proton ile negatif elektronun birlikte yaşamak için var ettikleri hidrojen atomunda olduğu gibi) daha gelişkin dinamik yapıları oluşturup o yapıları devam ettirirken, çatışmacı zıt-ikililer bırakın daha gelişkin dinamik yapı/sistem oluşturmayı, var olanın da yok olmasına neden olurlar. Dolayısıyla sağlıklı bir insanlık yaşamı/toplumsal yaşam için uzlaşmacı tutum, insanlığın “olmazsa olmaz”ıdır; ve bu anlayış/tutum, bir “ilke” hâline gelmeli, getirilmelidir.
Bu bağlamda olmak üzere, karşılıklı iletişim içinde olan ilerici ve muhafazakâr kesim/anlayış, birbirlerinin “aşırı uç”larını törpüleyerek (ilerici kesim/anlayış kısmen muhafazakâr değerleri, muhafazakâr kesim/anlayış da kısmen ilerici değerleri benimseyip kabul ederek) “göreli/demokrat” ilericiliğe ve muhafazakârlığa dönüşürler. Böylece hoşgörü ortamı doğmuş olur. 
5) İki enerji formunun (kinetik enerji ve potansiyel enerji/kütle) etkileşiminde olduğu gibi, ilerici ve muhafazakâr kesimin/anlayışın iletişiminde/etkileşiminde baskın/dominant olan taraf, değişimci olan ilerici kesim/anlayış olmalıdır. Aynı durumu Evrim Yasası’nda da görmekteyiz. Kozmolojik evrim sürecinde daha sonra oluşan dinamik yapı (örneğin, proton), önce oluşan dinamik yapıdan (örneğin, elektron) daha gelişkin ve daha çok bilgi yüklü olduğundan, oluşturdukları üst dinamik yapıda (hidrojen atomu) gelişkin olan (proton) merkezde, az gelişkin olan (elektron) çevrede yer alır. 
Karşılıklı iletişim hâlinde olan ve birbirini denetleyen bu zıt iki yapıdan gelişkin olanı, baskın/dominant durumdadır; bundan dolayı sistemi yönetme gücüne sahiptir. Benzer şekilde, çağın ileri/gelişkin bilgileriyle donanımlı (ve dolayısıyla daha güçlü) olan ilerici kesim/anlayış, geçmiş/geleneksel ve az gelişkin bilgilerle donanımlı (ve dolayısıyla zayıf) olan muhafazakâr kesim/anlayış arasında da doğal olarak bir farkın olması gerekir. Elbette gelişkin bilgi kümesi az gelişkin bilgi kümesinden daha güçlü olacağından, bu bilgilerle donanımlı olan ilerici kesim/anlayış da insanlık yaşamında/toplumsal yaşamda “baskın/dominant” olmalıdır. Bu durum, bilgisayar simülasyon deneyi ile oransal olarak ilerici kesim/anlayış için üçte iki (2/3), muhafazakâr kesim/anlayış için de üçte bir (1/3) olarak belirlenmiştir (bkz Bölüm 56). Dolayısıyla ilerici kesim/anlayış “merkezde”, muhafazakâr kesim/anlayış “çevrede” yer almalıdır. Bu ise, insanlık yaşamının/toplumsal yaşamın düzenlenmesinde/dizayn edilmesinde ve yönetilmesinde ilericiliğin “baskın/dominant” olduğu ya da olması gerektiği anlamına gelir.  DEVAM EDECEK

 

google-site-verification=uSnnSC5jUTWittUtiCokfxv6706ikL65px5KxiN1Mg4