DOLAR 35.52 ₺
EURO 36.62 ₺
STERLIN 43.37 ₺
G.ALTIN 3,055.43 ₺
Ç.ALTIN 4,987.78 ₺
BİLEZİK 2,782.17 ₺
BTC 94,697.22 $
ETH 3,143.40 $
BİST 9,715.86

Tekin Sönmez

Tekin Sönmez

Yeniyıl,Yarın Başlıyor!

Yayınlama: 30 Aralık 2016 Cuma 19:36 Okunma: 3034

Sakın, “Bana ne?” demeyin. Çünkü bu yıl, hepimize dokunacak gibi görünüyor. Çünkü bu halk şaşırır da, devletin kurulu düzenini bozarsa, kendi düzenini ve hepimizin düzenini bozacaktır. Belasını arayana, acımamak gerekir.

     Değerli okuyucularım, tatlı ve acı anılarla bir yılı daha geri bıraktık. Çocuklar gençliğe, gençler de olgunluğa bir adım daha atarken, yaşlılarsa yeni bir umuda koşamıyorlar. Koşamadıkları gibi, ülkemiz ve halkımız topyekün bir karanlık yıla girmiş gibi olacak.

      Ne demek istediğimi anlıyorsunuz. Günlerden beri Türkiye, sanki bir düzen değişikliğine, en hafifinden bir sistem değişikliğine ve daha doğrusu bir rejim değişikliğine hazırlanıyor.

    İktidar partisinin, ülkenin geleceğini fazlaca düşünmeden, salt liderini hoşnut etmek için yaptıkları hazırlıklar, başka bir ifadeyle onu artık  Cumhurbaşkanı gibi değil de, “Astığı astık, kestiği kestik” bir Başkan olarak görme arzuları, liderlerinin de bunu çok arzulaması, ülkeyi selamete değil, herkesin dillendirdiği gibi bir felakete götürdüğünün galiba farkında değiller.

       Muhalefetin bir kısmının da onlardan yana tavır alması, sadece ana muhalefet partisinin çabaları, galiba durumu kurtarmayacak.

      Çünkü, peşine taktıkları halkın bir bölümüne çok güvenen iktidar, bu arzusuna kavuşmak için elinden geleni yapıyor ve yapmaya devam edecek gibi görünüyor.

    Hali hazırda devletin maddi ve manevi bütün imkanlarını elinde bulunduran bu iktidar, OHAL dönemini ve yasalarını ve de kararlarını da kullanarak, isteğine kavuşmanın derdinde.

                                              BAŞKANLIK OLURNSA…

    Başkanlık modelinin Türkiye Cumhuriyeti’nin yönetim biçimi olması halinde nelerin olacağını, hem bu sütunlarda ve bilhassa ulusal medyada izlediniz.

     İktidara yandaş ve yalakaların alkışlamalarını bir tarafa bırakırsak, aklı başında konuşan ve yazanlar, bunun büyük bir felaket olacağını tekrarlayıp duruyorlar. Daha ne yapsınlar ki?

     Daha önce de belirttiğim gibi, Ana muhalefet partisinin bu konudaki meclis çalışmalarına katılması, olumsuz oy kullansa da onların çabalarına meşruiyet kazandırıyor. Onlar, haklı olarak diyorlar ve diyecekler ki, “Biz bütün çalışmaları muhalefetle birlikte yaptık.  Böylece, demokratik bir yol izledik ve milli iradeyi tecelli ettirdik.” Muhalefet, işte bunu düşünemiyor gibi.

                        HALK, OLAYA NASIL BAKIYOR, NASIL BAKACAK?

     İlk izlenimlere bakılırsa, halk bu duruma hiç de olumlu bakmıyor. Ancak,  başından beri iktidara sürekli ve kemikleşmiş biçimde oy verenler hariç tutulursa tabii…

       İlk anketler, halkın çoğunluğunun bu sistemi kabul etmediği yönünde. Yani, yapılacak bir halk oylamasında, halkın bu sistemi istemeyeceği ve demokratik Parlamenter sistemden vazgeçmeyeceği yönünde.

      Doğru olan da, zaten bu. Ancak, önümüzde genişçe bir zaman ve iktidarın elinde devletin bütün imkanları var.

     Baskı guruplarını da göz önüne alırsak, durumun değişebileceği söyleniyor. Bu halk aklını başına toplamaz da, bir hata yapıp bu rejimi değiştirmeye kalkarsa, yalnız kendisi değil, bundan sonra gelecek nesiller de büyük sıkıntı yaşayacaklardır.

      Alenen demek isterim ki, Allah’ın verdiği akılı kullanmasını bilmeyen, kendi eliyle huzurunu tepen ve böylece kendisine ve geleceğine kötülük eden kimselere acımamak gerekir. Yeni yılımız kutlu, geleceğimiz umutlu olsun!

 

 

google-site-verification=uSnnSC5jUTWittUtiCokfxv6706ikL65px5KxiN1Mg4