DOLAR 35.48 ₺
EURO 36.71 ₺
STERLIN 43.66 ₺
G.ALTIN 3,073.02 ₺
Ç.ALTIN 5,025.88 ₺
BİLEZİK 2,803.42 ₺
BTC 97,290.47 $
ETH 3,243.40 $
BİST 9,677.98

Tekin Sönmez

Tekin Sönmez

Amerika, Dost mu, Düşman mı?

Yayınlama: 24 Ocak 2017 Salı 22:22 Okunma: 3263

O artık, dost görünen bir düşman olmuş. 65 yıldan beri sürdürülen “Amerikan hayranlığı”, bize  düşmanlık olarak yansımaya başladı. “Yüz verirsen deliye, gelir eder halıya” diye, boşuna dememişler. Ancak, kusur sadece Amerika’da değil.

    Değerli okuyucularım;  Ezeli düşmanımız olan Rusya, Komünizm’in ülkelerine gelmesinden sonra, bizi daha çok korkutmaya başladı. Atatürk’e atfedilen, ”Komünizm, her görüldüğü yerde ezilmelidir.” Sözünün telkin ettiği anlam ülkemizde yayılınca, komünizmi benimseyenler, büyük ölçüde takibata uğradı. Türk Ceza Yasası’na konulan 141 ve 142’nci maddelerle de, komünizm ülke çapında yasaklandı.  

         Amerika’nın önderliğinde, Avrupa ülkelerini kapsayan NATO’nun kurulmasından sonra da, Sovyet blokuna karşı başlayan korku ve düşmanlık, bizi Amerika’ya daha çok yakınlaştırdı.

    Amerika ile işte o yıllarda başlayan dostluğumuz, bu günlere kadar geldi ve kimi tepkilere rağmen,  bir  “Kadim Dostluk” halini aldı.

                                HEP, AMERİKA’NIN DEDİĞİ OLUYOR

    Geçen 65 yıllık zaman içinde, Amerika her işimize burnunu soktu ve hep Amerika’nın dediği oldu.

     Komünistlerin daha ılımlısı olan solcular, Amerika’nın bu tutumuna karşı çıktıysa da, ülkeyi yöneten hükümetler Amerika’ya hep dost gözüyle baktılar. Bu meyanda, kendi topraklarımızda Amerika’ya Adana İncilk’te askeri üs bile verdik.

     Amerika’nın Ortadoğu’ya hakim olabilmek için, Türkiye’yi yanına alır gibi görünmesi ve yaptığı projeye ortak eder gibi olması, onun iyi bir dost olduğunu göstermeye yetmedi.

     Irak’ı işgal etmelerinden ve Suriye’ye karışmaya başlamalarından sonra, gerçek yüzünü iyice belli eden Amerika, güçlü ancak güvenilmez bir devlet olduğunu kanıtladı.

     27 Mayıs 1960 ve 12 Eylül 1980 darbelerini de planlayıp destekleyen Amerika, 15 Temmuz 2016 darbesini yaptırmak isteyen FethulLah Gülen’i de destekleyince ve bu darbeci başını korumaya alınca, ülkemize karşı  artık dost olmadığını iyice kanıtladı.

                                        AMERİKA, PKK İLE ORTAK

     30 yıldan fazla bir süre PKK denilen terör örgütü ile savaşan ve binlerce vatandaşını kaybeden Türkiye, Amerika’ya güvenerek girdiği Ortadoğu bataklığına, artık iyice saplanmış durumda.

    Amerika, Türkiye’ye olan desteğini geri çektiği gibi, dostluğuna da sonlandırarak, PKK’nın bir kolu olan PYD’ye silah dahil, her türlü yardımını alenen yaşıyor.

     Son gelen haberlere ve görüntülere baktığımızda, PKK’nın askerleri için özel hazırlattığı üniformaları bu teröristlere giydirip onları legal asker, kurdukları Orduyu da düzenli bir Ordu haline getirmiş. Eğitimlerini de, Amerikalı komutanlar vermeye başlamış.

     Bununla da yetinmeyen Amerika, Türk Ordusu’nun IŞİD’le olan mücadelesine desteğini kesmiş, böylece verdiği sözü tutmayıp dostluğunu tamamen geri çekmiş durumda.

                                     BUNDAN SONRA, NE OLUR?

      Bundan sonra ne olacağı, yeni seçilen Amerikan Başkanı’nın tutumuna bağlı. Başkanın danışmanları kendisini yanıltır da Türkiye’nin dostluğundan vazgeçerlerse, Türkiye yeni bir arayışa girebilir.

     Bunun iyi ya da kötü olacağını, zaman gösterecektir. Avrupa ile bağlarını koparan Cumhurbaşkanı Tayyip Bey, Bahçelievler Kaymakamı’nı azarladığı gibi Amerika ya da Avrupa’yı “Ey Amerika, Ey Avrupa…” diye azarlamaya devam ederse, hele Başkan seçildiğinde frenleri daha da gevşetirse hem kendini, hem de ülkeyi mahvetmiş olur.

    Kimi okuyucularım bana soruyor. Referandumda “Evet mi? Hayır mı?” Ben de, onlara soruyorum. Bu durumda “Evet mi? Hayır mı?” Kararı siz verin.

   

 

google-site-verification=uSnnSC5jUTWittUtiCokfxv6706ikL65px5KxiN1Mg4