Saray’ın iyi yönetildiği ve kamu hizmetlerinin halkın yararına yerine getirildiği söylenemez. Kusuru, sadece mülki amirde ya da Şehiremini’nde yani Belediye Başkanı’nda aramak doğru olmaz. Çünkü, ikisi de görevlerinde ihmalkar ve kusurlu!
Değerli okuyucularım; rutin kamu hizmetlerini bir kenara bırakırsak, -ki onları zaten görevli memurlar yürütüyor- ilçenin Mülki Amiri ve Belediye Başkanı’nın halkın beklediği farklı ve gerekli hizmetleri yerine getirdiği ve halkı o sebeple hoşnut ettikleri söylenemez.
Bu hususu, fazlaca ayrıntıya girmeden birkaç örnekle açıklamak, konun anlaşılması için yeterli olacaktır.
Alın size, her gün üzerinden geçtiğimiz şehir içi yolları. Birkaç yıldan beri perişan halde. Yollar kışın çamurdan, yazın toz ve topraktan geçilmiyor. Bu güne kadar göstermelik kimi çalışmalardan başka, işlerin sonlandırıldığını ve yolların yürünebilecek hale geldiğini bir türlü görmedik. Araçlar da aynı zorluğu çekiyor, dolayısıyla araç kullananlar bu durumdan şiddetle yakınıyorlar.
Belediye yetkilileri, “Alt yapı çalışması yapıyoruz.” deseler de, kimi alanlarda o çalışmaları yapmakla, durum düzelmiyor ve halk buna artık inanmıyor. Çünkü, alt yapı çalışmalarını bile o kadar rahman ve keyifle, yani ağır aksak yapıyorlar ki, mazeretlerine o sebeple hiç kimse inanmıyor.
Bu işler umarım ki, bu yıl yaz sonuna kadar bitecek, halkımız kış mevsiminde artık o sıkıntıları çekmeyecektir. Eğer, bu kışta da aynı sıkıntılar yaşanırsa, Belediye kapılarını kapatmalı, Saray’da Belediye olmadığı cümle aleme duyurulmalıdır.
MÜLKİ AMİRLİĞE GELİNCE…
Mülke Amir dendiğinde, pek tabii ki Kaymakamdan söz ediliyor. İlçemizde, genç ve sempatik tavırlı bir Kaymakam var. Halkla ilişkilerine ve nezaketine sözümüz yok. İyi, ama ilçede onun da çözmesi gereken sorunlar var.
Birincisi, kimi konularda Belediye iş ve hizmetlerine uyarı ve onay verirken, Saray’ın yollarının bu hazin durumu hakkında Belediyeyi neden uyarmıyor acaba?
Saray’da boşaltılan ve iyi konumda iki katlı bahçeli bir Askerlik Şubesi binası var. Bina Milli Eğitim’e tahsisli, ancak yıllardır boş duruyor. Bakımsız ve yıkılmaya terk edilmiş durumda.
İlçenin mülki amiri olan Kaymakam bu güzelim binayı neden hala değerlendirmiyor ya da bu konuda bir girişimde bulunmuyor?
2006 yılında temeli atılıp, inşaatı yarım bırakılan ve ilçenin en mutena yerinde bulunan Öğretmenevi binası, artık Öğretmenevi olmayacağına göre, neden tamamlanıp başka bir kamu hizmetinde kullanılmıyor? Kaymakam, bunu görmüyor ya da bilmiyor mu?
Büyükyoncalı Mahallesi’nde ve ana yol üzerindeki eski İlkokul binası, güzelim geniş bahçesiyle yıllardır onarım beklediği halde, bu tarihi bina neden onarılmıyor ve bir kamu hizmetinde kullanılmıyor? Kaymakam bey, bunu da bilmiyor mu?
Bu binanın durumunu birkaç defa araştırmış ve Büyükşehir Belediyesi’ne bile sormuştum. Son aldığım bilgiye göre bina, yanındaki Aziziye Camii ve İlçemiz merkezindeki Cumhuriyet İlkokulu’yla birlikte onarım programına alınmış ve projeler, Edirne’deki Koruma Kurulu’na onay için gönderilmiş. Onaydan sonra onarım başlayacakmış. O yetkililerin bilgisi ola …
Atatürk’ün ziyaret edip ayran içtiği Saray’daki parka, birçok örnek var iken onun adını vermeyen Belediye’den daha ne beklenir ki? “Yediğiniz ekmek, içtiğiniz suda onun hakkı” varsa, o hakkı hak bilip, onun adını bu parka neden hala vermiyorsunuz?
Saray’ı yönetenler, bir gün gelip de hafızalarıyla maziye dönerlerse, ihmallerini ve başarısızlıklarını elbette hatırlayacaklardır. Onlara göre şimdi erken!