Kimi halkımız, Saray içi yolların yapımından umudunu kesmiş durumda. Çünkü, yapımı uzayan yollar artık pislik saçıyor. Kimi halkımızsa, “Bu pislik seneye de bitmez.” diyerek, öfkesini dile getiriyor.
Değerli okuyucularım; 1950’li yıllarda, İstanbul’da Belediyeye bağlı ve onun ilçe teşkilatı olarak her ilçede “Belediye Şube Müdürlükleri” vardı. İstanbul Belediyesi’nin tayin ettiği Şube Müdürleri, ilçe Belediye Başkanı gibiydi.
Şube Müdürleri, İlçeleri bazında hazırladıkları projeleri Belediyenin onayından geçirdikten sonra, verilen ödeneklerle uygularlar, Belediye hizmetlerini İlçenin en uzak noktasına kadar yayarlardı.
Belediye Başkanı Haşim İşcan (Eski Tekirdağ Valisi) onları sık sık toplar, talimatını verir ve yaptıklarını yine sıklıkla yerinde görür ve denetlerdi.
Kimi Belediye Şube Müdürleri vardı ki, talimat dinlemez ve halkın tepkisini hiç de dikkate almazdı. Bunlardan biri de, Sarıyer Belediye Şube Müdürüydü.
İstanbul Belediye Başkanı bir gün Sarıyer’deki Belediye hizmetlerini yerinde görmek için ilçeye geliyor.
Hava biraz yağışlı. Yollar sudan geçit vermiyor. Rogarlar tıkalı. Halk, yolun bir yanından öteki yanına geçemiyor. Bazı yerlerse, çamur deryası. Yayalar, çamur içinde. Sayısı az olan motorlu araçlar da, yürümekte zorlanıyor. Kısacası, Sarıyer şehir içi yolları, Saray’ın şimdiki yollarına dönmüş. Yani, bizim ilçemizi aratmıyor.
Başkan, Belediye Şube Müdürünü soruyor. Müdürü yerinde bulamıyorlar. Nereye baktılarsa, Şube Müdürü yok. Nihayet haber geliyor. Müdür, bir kahvehanede okey oynuyor. Bu küçük kumarda biraz kaybetmiş, öfkeli.
Müdürü masadan kaldırıp, Belediye Başkanı’nın önüne getiriyorlar. Başkan “Bu ne hal?” deyince, Müdür kumarda kaybetmenin şaşkınlığı içinde haksız olan mazeretlerini, sayıp döküyor.
Çok, ama çok kızan Belediye Başkanı, Müdürün yüzüne tükürüp, “Bre eşşek oğlu eşşek” diyerek okkalı bir tokat atıyor.
Olay sırasında iki gazeteci resim çekmeye çalışırken, halk Başkanı alkışlıyor. Bu arada Şube Müdürüne de “yuh” çekiliyor.
NEREDE O GÜNLER?
Biz, Saray halkı olarak Büyükşehir Belediye Başkanı ile bu Küçükşehir Başkanı’nın böyle bir olaya sebep olmalarını katiyen istemeyiz.
Ancak, Büyükşehir Belediye Başkanı’nın ilçemize gelip, bu işin sorumlularını halkın önüne çıkarıp, hesap sormasını tabii ki isteriz. Büyükşehir’in yapması gerektiği halde, yapmadıklarını da öğrenmek isteriz.
Değerli okuyucularım, bir ay kadar önce Büyükşehir Başkanı Albayrak’la telefonla görüştüm. Başkan aynen, “Bizim artık Saray’a yapacağımız bir hizmet kalmadı.” Yolları kasteden Başkan, bundan sonrasının Saray Belediyesine ait olduğunu söyledi.
Ben de demek isterim ki, Saray halkı oylarını hazırlasın. Bir erken seçim olmazsa, en geç iki yıl sonra yerel seçimler var. Belediye Başkan ve Meclis üyelerinin seçilmesi “torbada keklik” olduğuna göre, yollar işte o dönemde yapılmış olacaktır.
Bu kadar beklediniz, daha iki yıl bekleseniz ne olur?