DOLAR 35.45 ₺
EURO 36.61 ₺
STERLIN 43.38 ₺
G.ALTIN 3,086.82 ₺
Ç.ALTIN 5,047.66 ₺
BİLEZİK 2,815.58 ₺
BTC 100,182.32 $
ETH 3,407.97 $
BİST 9,776.41

Tekin Sönmez

Tekin Sönmez

Yüksek Seçim Kurulu: 1 Cumhuriyetçi Türk Halkı : 0

Yayınlama: 18 Nisan 2017 Salı 10:32 Okunma: 3000

  Maç oynanırken değiştirdiği kuralla galip gelen Yüksek Seçim Kurulu’nun, “Bizi buraya getiren irade, böyle istemiştir.” hükmüyle hareket ettiği  açıklandı.

   Değerli okuyucularım; Beklenen gün geldi geçti, ama beklenmeyen bir sonucu bırakarak geçti.

    Ortaya konulan bulgulara ve beyanlarla delillere göre hileli bir seçim, yani referandum yaşadık. Cumhurbaşkanı’nın deyişi ile, “Atı alan, Üsküdar’ı geçti.” Yani, her şey “Oldu-bitti”ye getirildi ve şaibeli bir oylama ile “kıl payı” da olsa, Evetlerin kazandığı açıklandı.

     Olayları, hepiniz başından beri izlediniz. Devletin parası-pulu, bütün araçları, amirleri-memurları, devlete ait her türlü araçları, hülasa maddi ve manevi bütün gücü ve imkanları kullanılarak sürdürülen Evet Kampanyası’ndan sonuç alınamayacağı anlaşılınca, delillerle iddia edildiği gibi “Hile”ye, yani halk diliyle “Katakulliye” başvurdukları ve “kıl payı” kazandıkları anlaşıldı.

      Gördüklerimden, duyduklarımdan, yaşadıklarımdan ve esinlendiklerimden yola çıkıp, bir “Referandum Destanı” yazabilirim. Hem de, cümle aleme ibret olacak biçimde bunu yaparım, ama bu gazeteyi okuyan halkımız, ortada olup bitenlere vakıf olduğu için, bütün sözlerim “Malumu ilam” dan öteye gitmez.

                            YÜKSEK SEÇİM KURULU’NUN YAPTIĞINA BAKIN!

      Türkiye’de yapılan genel ve yerel seçimler, adına Yüksek Seçim Kurulu denilen ve 5’i  Danıştay’dan, 6’sı Yargıtay’dan seçilerek gelen 11 Yüksek Hakimin oluşturduğu kurul tarafından düzenleniyor, denetleniyor ve sonuçlandırılıyor.

     Onunla da kalmıyor, bu kurul 1961 yılında TBMM’nin çıkardığı ve halen yürürlükte olan 298 numaralı “Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri” adlı bir Kanunu uyguluyor.

     Kanunun 98’nci maddesinin 4’ncü fıkrası aynen; ”Üzerinde İlçe Seçim Kurulu ve Sandık Kurulu mührü bulunmayan zarflar geçersiz sayılır.”

     Aynı kanunun 101’ci maddesinin 3’ncü fıkrası da; “Arkasında Sandık Kurulu mührü bulunmayan oy pusulaları geçerli değildir.” Diyor.

                                                 SANDIKLAR AÇILIYOR

      Sandıklar açılmaya başlandığında ve mühürsüz zarflarla oy pusulalarının çıkmaya başlandığı görüldüğünde, AK Parti’nin Yüksek Seçim Kurulu’ndaki temsilcisi Kurula bir dilekçe verip, “kanuna aykırı olmasına rağmen”, mühürsüz zarf ve oyların da geçerli sayılmasını istiyor.

      Bu duruma, öteki parti temsilcilerinin açık itirazlarına rağmen, toplanan kurul bunu kabul ediyor ve kabul ettiğini açıklıyor.

                                                İŞ, BUNUNLA BİTMİYOR Kİ…

      Dışarıdan getirildiği anlaşılan bu oyların sandığa girmesine izin veren kimi Sandık Kurulları, kullanılmış olan bu oyların ve zarflarının üstüne mühür vurmaya çalışıyor ve bu yolsuz durum, TV kameralarına yakalanıyor.

      İş, bununla da bitmiyor. Kimi sandıklarda da, derlenen oy pusulalarının “Evet” bölümüne mühür vurularak, tercih yapmakta zorlanan vatandaşların eline tutuşturulduğu ve hep Evet işaretli oyların sandığa girmesinin sağlandığı görülüyor. Bu durum da, itirazlara rağmen yapılıyor ve TV ekranlarına yansıyor.

       Yine iş bitmedi. Kimi yaşlı insanlarla, özellikle oy hakkı verilen Suriyeli göçmenlere de, oylardaki Evet bölümüne mühür vurmaları isteniyor. Mesela, kara çarşaflı bir kadının Evet bölümüne mühür basması için, siyah ceketli ve ekose gömlekli biri parmağı ile Evet bölümünü gösterip, mührü oraya vurmasını sağlıyor.

       Bunlar, işin görünen yanları. Ya görünmeyen ve gizlice yapılan hileler. Sandıklara fazladan atılan ve geçerli olmaması gereken öteki oylar.

       Sözün kısası, 60 bin civarındaki Sandıkta bu hilelerin yaşandığı ve geçersiz sayılması gereken 2,5 milyon oy kullanıldığı ifade ediliyor.

        Bu durum, iktidarın bir dönem beraber oldukları Fethullah Gülen’in dediği gibi, mümkün olsa mezardakileri kaldırıp, Evet dedirtmek için çekinmeyeceklerini göstermeye yetiyordu.

                                          BUNDAN SONRA NE OLUR?

        Şaibeli ve hilelerde dolu olduğu görülen ve iddia edilen bir referandum yaşandı. Bu referandumun, daha fazla polemiğe gerek kalmadan iptal edilerek, düzgün bir biçimde yeniden yapılması gerekir.

        Halkın en az yarısının istemediği bir rejim değişikliği, Türkiye’yi karanlığa götürür. Yüksek Seçim Kurulu’nun, “Bizi buraya getiren irade böyle istiyor.” anlamındaki çabası, 27 Mayıs 1960 darbesinden sonra Yassıada Mahkemesi’ndeki Başkanın Demokrat Partililere, “Sizi buraya getiren kuvvet böyle istiyor.” demesini andırıyor. İdamlarla sonuçlanan o haksızlığa o zulme, 67 sene sonra Türkiye yeniden dönmemelidir.

        CHP sözcüsü, her türlü hukuki yolu ve eylemi kullanacaklarını ve sonunda, temel haklardan olan bu seçim (referandum) hakkındaki yolsuz durumu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne götüreceklerini söylüyorlar.

       Somut delileri ortada olan bu dava, açıldığından itibaren bizi dünya ölçeğinde rezil etmeye yetecektir.

        Vatandaşlarımızın düşündüğü gibi, kanunu çiğneyip oyun oynanırken kural değiştiren ve böylece maçı 1-0 kazanan Yüksek Seçim Kurulu’nun, bu büyük hatasından iktidarın döneceğini ve referandumu yenileyeceğini umut ediyorum.

google-site-verification=uSnnSC5jUTWittUtiCokfxv6706ikL65px5KxiN1Mg4