Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısında, Hürriyet Gazetesinden Gizem Karakaş’ın haberine göre il ve ilçe başkanlarına yerel seçimler öncesi önemli talimatlar verdi. Söz konusu haber şu şekilde “Arkadaşlar, 'potansiyel belediye başkanı adayı' diye bir şey yok. İl ve ilçe başkanlarımız görevlerine gelirken böyle bir taahhütte bulunmadık. Siz de ‘Biz il, ilçe başkanı olmak için göreve geliyoruz' dediniz ve yapacağınız projeleri sundunuz. İhtiyaç hasıl olursa istifa edersiniz, belediye başkanı adayı olursunuz. Ama bu noktada bana sormadan istifa etmeyin. ‘Ben istifa ettim' olmasın arkadaşlar. Öncelik göreviniz. Genel merkez ihtiyaç olursa size bildirir. İlçe ve illerin mutabakatı önemli, istifa ederek ahengi bozmayın. Toplantı sonrasında illerinize döner dönmez bir çalışma yapın ve yarım kalan projelerde öncelikle bitirilmesi gereken projeleri tespit edin, bize bildirin. Yerel seçimlere kadar yarım kalan bütün projeleri bitirin."
Erdoğan’ın burada öne çıkan mesajı kuşkusuz ‘potansiyel belediye başkan adayı yok’ ifadesi. Bu açıklama ile Genel Merkez nezdinde yapılan kan değişikliğinin Tekirdağ’a ve Saray’a nasıl yansıyacağı ise merak konusu. Bilindiği üzere Trakya Bölge Koordinatörü ve İstanbul Milletvekili Harun Karaca’nın yerine Kocaeli Milletvekili Mehmet Ali Okur, Teşkilattan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ataş’ın yerine ise İstanbul Milletvekili Erkan Kandemir getirilmişti. Özellikle teşkilat başkanlığında ki değişim ile Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘potansiyel aday yok’ açıklaması, aday belirlemede Ataş döneminde öne çıkan isimlerin tekrar bir değerlendirilmeden geçirileceği düşüncesinin ortaya çıkmasına neden oluyor. Ve hatta il ve ilçe başkanlarının henüz a. Adaylığı için istifa etmemesinin nedeni ise bu sefer Ak Parti’nin aday belirlemede ciddi manada ince eleyip sık dokuması olarak gösteriliyor.
Tekirdağ’a gelecek olursak 2014’de alınan 12-0’lık mağlubiyetin ardından Ak Parti’nin nasıl bir yol izleyeceği ve genel merkezdeki değişimlerin Tekirdağ’a yansıyıp yansımayacağı büyük bir soru işareti. Bu sefer teşkilat ve halkın talepleri doğrultusunda mı aday çıkarılacak yoksa adaylık yukarılardan mı ayarlanacak sorusunun cevabı Ak Parti’nin seçimlerdeki elde edeceği oy oranını büyük ölçüde belirleyecek. İlk seçenekte Ak Parti’nin Saray’da başarı şansının artacağı kamuoyunda konuşulurken ikinci seçenekte ise mevcut oy oranını dahi koruyamayacağı düşünülüyor. Recep Tayyip Erdoğan’ın belirlediği ve deklare ettiği kriterlerin Saray’da ne kadar uygulanıp uygulanmayacağı ise şimdilik büyük bir soru işareti.
Nazmi Çoban Cuma günü yaptığı basın açıklamasıyla Ak Parti’nin birçok iddiasına belgelerle cevap vermekle kalmadı, hatta Ak Parti’yi zora sokacak bilgilerde verdi. İyi çalışılmış, güzel hazırlanmış bir toplantı yaptı Nazmi Çoban, şahsen itiraf etmek gerekirse çok şaşırdım. Saray’da mevcut siyasilerden böyle iyi hazırlanmış bir açıklama beklemiyordum.
Toplantıdan daha çok merak ettiğim bir şey vardı ki onu da cevabını bildiğim halde sordum Belediye Başkanına. Nazmi Çoban cevaben son kez aday adayı olduğunu söyledi. Kim bilir belki bunun açıklamasını da ileriki bir zamanda yapacaktı belki ama benim erken davranmam planını bozmuş ve dile getirdiği eleştirileri ikinci plana atmış olabilir. Yalnız Çoban’nın “Partimiz kimi aday gösterirse göstersin arkasında duracağım destekleyeceğim” sözleri de partililere bir mesaj, bunu gözden kaçırmamak lazım.
Basın açıklamaları derken, Ak Parti’nin açıklaması ise 21 Şubat 2017 tarihinde yapılan açıklamanın biraz değişmiş haliydi. Ego tatmini için yapıldığı söylenen açıklamanın da çok iyi olması beklenemezdi zaten. Öyle ki arada bir buçuk yıl fark olmasına rağmen yapılan iki açıklamayı karşılaştırdığımda belediyeye sorulardan yedisinin aynı olduğunu fark ettim. Yani Ak parti aradan geçen bir buçuk yılda eleştirilerini değiştirmeyerek kendini tekrarlamış oldu. Yalnız bununla da yetinmedi tabii aynı şekilde üslubu geçen yıla göre gerilemiş gibiydi. Elinde onlarca imkân ve malzeme varken eleştiri geliştiremiyor, kendini tekrarlıyorsan, sandıkta da geçmiş hüsranları tekrarlaman pek sürpriz olmaz. Söz konusu haberin linki “https://www.youtube.com/watch?v=_u7YqunIcFY&t=51s”