DOLAR 35.56 ₺
EURO 36.56 ₺
STERLIN 43.29 ₺
G.ALTIN 3,091.70 ₺
Ç.ALTIN 5,064.89 ₺
BİLEZİK 2,825.19 ₺
BTC 103,926.50 $
ETH 3,449.02 $
BİST 9,977.94

Tekin Sönmez

Tekin Sönmez

Abdullah Gül de, Nereden Çıktı?

Yayınlama: 1 Mayıs 2018 Salı 21:41 Okunma: 2987

Onun, yeniden Cumhurbaşkanlığına aday olmasını konuşmak bile yanlıştı. Hak etmediği o koltuğu 7 sene işgal etti. Tarafsız davranacağına dair yemin ettiği halde,önüne konan bütün evrakı imzaladı. Memleketin hayrına ne iş yaptı ki?

    Değerli okuyucularım;  Umur görmüş eskilerin güzel bir sözü vardır. “Makam sahibi, oturduğu koltuktan güç almaz, o koltuğa güç ve itibar verir.” derler.

    Bizde öyle mi? Tam tersi. Koltuk heveslileri, “Şu koltuğu kapayım da, şanım yükselsin” derken, o koltuğa layık olup olmadıklarına, kendilerine verilen işi yapıp yapamayacaklarına katiyen bakmazlar. Onlara, halk arasında “Koltuk sevdalıları” denir.

     16 yıldan beri ülkeyi yöneten bu iktidar döneminde, koltukların dağıtımında adına “liyakat” denilen yeterliliğe, yani o göreve kişinin layık olup olmadığına hiç, ama hiç bakılmadı.

    O kadar ki, kişinin partiye, partililere, yandaş ve yalakalara yakın olması hatta kendisinin iyi bir yalaka olması, bir koltuğu kapması için yeterli oldu.

     Bunları söylememin sebebi, devletin en tepesinden tutun da, en alttaki koltuklarına kadar mekanizma, bu dönemde ne yazık ki hep böyle işledi.

                            ABDULLAH GÜL, CUMHURBAŞKANI

    Abdullah Gül’ün 2007 senesinde TBMM tarafından Cumhurbaşkanı seçilmesi, AKP Genel Başkanı’nın “Abdullah Bey kardeşim” diyerek, onu işaret etmesiyle  gerçekleşti.

       Tarafsız olarak bu görevi yürüteceğini ve Anayasaya uyacağını söyleyen ve buna namusu ve şerefi üzerine yemin eden Gül, ne yazık ki böyle davranmadı.

      İktidarın önüne koyduğu bütün kanun, kararname ve her türlü yazıları imzaladı. Cumhurbaşkanı olarak, bir kere olsun yanlışlarına karşı iktidarı uyarmadı.

      7 sene, nihayet tamamlandı. O yine devletin maddi, manevi bütün imkanlarıyla emekli edildi ve İstanbul Boğazı’ndaki  Huber Köşkü’ne taşındı.

     Devletin parası ve imkanlarıyla bu köşkü 8 ay kullanan Abdullah Gül, kendisinden önceki hiç bir Cumhurbaşkanı’na tanınmayan ayrıcalıkla uğurlandı ve ağırlandı. Hala, o imkanların içinde.

   Başbakan Binali Yıldırım, onun adaylığıyla ilgi olarak, “Biz ona bütün makamları verdik.  Daha ne istiyor?”^diyerek, zaten son noktayı koydu.

Buna rağmen, onun aday olmaması için araya aracılar konduğu ve Tayyip Erdoğan’ın, onun adaylığından çekindiği de çok ifade edildi.

                                                   NEDEN YİNE ADAY?

      Belki de kendisi istemedi, ama Saadet Partisi eski  yuvası olarak onu yeniden aday göstermek istedi.

      Olmayacağın bildiği halde, heveslendi ve istemiyorum der gibi yan cebini gösterdi.

     Vatandaş, onun bu hevesini pek tabii ki tasvip etmedi. Çünkü, o başarılı ve yansız bir Cumhurbaşkanı olamadı. Bir 5 yıl daha ona bu görevi vermeyi, hiç kimse tasvip etmedi.

      Bizim tavsiyemiz, Kadir Gecesi dünyaya geldiği anlaşılan Abdullah Gül’ün, bu devletin ve zor geçinen bu milletin imkanlarını fazlaca israf etmeden, bu güne kadar kendisine ve ailesine verilenlerle kanaat etmesidir.

      Meral Akşener’in Hatası!

     İYİ Parti’yi kurup, siyasette iyi bir rüzgar estiren ve kimilerinin uykularını kaçıran Meral Akşener,  şimdi önemli bir hata yaptı.

     100 bin imza bulup, Cumhurbaşkanı adayı olacağını da söyleyen Akşener, önemli bir hata yaptı. Çünkü, onun partisindeki 20 Vekilin onu aday göstermesi yeterli iken, o 100 bin imzanın peşine düştü.

    Şimdi soruyorum, Verilecek 6 günlük süre içinde bu 100 bin imzayı nasıl bulacak? O  100 bin kişi gerçekten Seçim Kurullarına gidip imza verecek mi? Bu sayı, o kısa sürede tamamlanabilecek mi? Yanılmak isterim, ama Hayır! Hayır! Hayır!

    Bence, Meral Hanım’ın Cumhurbaşkanlığı galiba hayal. Oysa, o konuda da çok ciddi şansı ve oyu vardı. Bu imkanı kullanamadı ya da kullanamayacak.

   Sağlık olsun.

google-site-verification=uSnnSC5jUTWittUtiCokfxv6706ikL65px5KxiN1Mg4