Bize, “FETÖ yaptı” dediler. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise, “FETÖ yapmadı” diyor. O halde, kim yaptı? Ezber bozan bu açıklamaya göre, o insanları kim öldürdü. Doğru ise, bugüne kadar halkımızı niye kandırdılar? Tekrar edelim, bu darbeyi kim ve neden yapmak istedi?
Değerli okurlarım; 2016 yılının 16 Temmuz akşamı, henüz hava bile kararmadan, sadece TRT-1 TV Kanalından yapılan bir açıklama ile Türkiye’de bir askeri darbe yapıldığı açıklandı.
Anlaşılan o ki, cebine bir çakı koyanlar, henüz tavuklar bile yatmadan, iktidarı devirip ülkenin yönetimini ele geçirmek istediler.
Heyecanlanan kimi vatandaşlar, karşı koymak için yollara çıktılar. İstanbul Birinci Boğaziçi Köprüsü’nün girişinde darbeyi önlemek isteyince, tam 252 vatandaşımız canını verdi.
Oysa, ne 27 Mayıs 1960 darbesinde, ne de 12 Eylül 1980 darbesinde, birkaç vatandaşımızın ölümünden başka can kaybı olmamıştı.
Henüz hava kararmadan yapılan bu darbe teşebbüsü, tam bir fiyasko ve rezaletti.
Darbenin, iktidardan kopan Fethullah Gülen Örgütü (FETÖ) tarafından yapıldığı öne sürülüp, suçlu-suçsuz (daha çok suçsuzlar) yakalanıp, ağır biçimde cezalandırıldılar. Böylece, Türkiye’de birçok şey alt-üst oldu. Alınan tedbirlerle, Türkiye’nin düzeni bozuldu. Masum insanlara da yazık oldu.
SÜLEYMAN SOYLU’NUN AÇIKLAMASI
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu şimdi ortaya çıkıp, “Hayır, 15 Temmuz darbesini FETÖ yapmadı” deyip, bütün inanılanları ters-yüz etti.
Hemen soralım, FETÖ yapmadı ise, binlerce vatandaş haksız yere “FETÖCÜ, DARBE YANLIISI VE DESTEKÇİSİ” olarak neden suçlandı, neden yargılandı, neden cezalandırıldı, neden hapsedildi? Ve neden hala hapisteler?
Ve,Fethullah Gülen darbeci olarak “Neden Amerika’dan isteniyor?”
Yine soralım. İçişleri Bakanı, 4,5 yıl sonra bu açıklamayı kimden izin alarak yaptı? Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, bundan haberi var mı? Yoksa,ipler kopuyor mu? Çok soru var, ama o soruları siz de biliyorsunuz.
FETHULLAH GÜLEN, ZATEN YANLIŞ YERDEN İSTENDİ
Değerli okurlarım, Darbecilikle suçlanan Fethullah Gülen’in Türkiye’ye iadesi, kamyon dolusu evrak gönderilip, Amerikan Devleti’nden (Adalet Bakanlığından) istendi. Bu yanlış, bin kere yanlış.
Adalet Bakanlığı bir siyasi partinin iktidarının bir Bakanlığıdır. Yani, adli değil, siyasi bir makamdır.
Oysa, Amerikan Mahkemeleri, siyasetin üstünde adalet dağıtan, Türkiye’deki gibi siyasi otoriteden korkup onun emrine girmeyen bağımsız ve gerçek tarafsız mercilerdir.
Eğer, kamyon dolusu o evrak gönderilip, o evrakla Amerikan Federal Mahkemesi’nde bir dava açılsaydı (Buna hakkımız var) karar çoktan çıkmış ve suçlu görülürse, Fethullah Gülen çoktan iade edilmişti.
Oysa,Türkiye onun iadesinin, Papaz Jonhson’un iadesi gibi olacağını sandı. Çok yanıldı. Böylece yüksek maaşlı Cumhurbaşkanı Danışmanlarının hiçbir işe yaramadığı, bir kere daha anlaşılmış oldu. Ve böylece, tren de kaçırılmış oldu.
ŞİMDİ NE OLACAK?
İçişleri Bakanı eğer doğru söylüyorsa, FETÖ’nün iadesi artık mümkün değil. İstenmesindeki ısrar da doğru değil.
Yapılacak iş, haksız yere “FETÖCÜ” diye suçlanan, işlerinden atılıp hapse konan masum insanların haklarını vermek. Onları hapisten tahliye etmektir.
Anlaşılan o ki, Balyoz ve Ergenekon Davaları nasıl fiyasko olmuşsa, bu FETÖ Davaları da fiyasko olacaktır.
Süleyman Soylu, asayişten sorumlu bir Bakandır. Böyle bir açıklamayı, kendi iradesiyle yapamaz. O halde, esas açıklamayı Cumhurbaşkanı’ndan beklemek gerekir.
Bu, onun görevi, milletimizin de bir hakkıdır.