YÜREĞİM HALA SENİNLE
Hep vardiya çıkışlarında geliyorum yanına
Tecavüz edilmiş insanlığımı Bırakıp makine gürültüleri arasına
En temiz yani en eski Yanımla bekliyorum seni
İçimde bir şeyler kıpırdıyor Yaşanmış zamanlardan kalma
Cesur pankartlarla Düğüne gider gibi gittiğimiz
İllegal yürüyüşlerde haykırdığımız
Asi sloganlar gibi candan olsun istiyorum her şey
Hiç beklemediğim bir anda çıkıp geliyorsun
Yüzünden yaşam kavgasının yılgınlığını okuyorum
Sanıyorum ki gülüşün sıradan artık
Ama yanılıyorum Sana kendimi anlatmak
Ve ben değişmedim demek için olsa gerek
Yıldırmamalı insanları hiçbir şey diyorum
Hep yarınlar için plan yaparak bu günü harcayanlardan
“gökyüzüne akan ırmaklardan”
Sınırsız yaşanmış sevdalardan
Kanla yazılmış destanlardan konuşuyorum.
GORKİ’den alıntılar yapıp
Hayranı olduğum ustadan NAZIM’dan Şiirler okuyorum sana
Sen rujunu tazeliyorsun ben çıldırıyorum
Anlamıyorum nasıl olurda bu kadar değişebilir
insan Sitemimi haykırıyorum yüzüne
Yıllar öncesinden kalma yanın geliyor yanıma
Susmanın nedenini anlatırcasına değişiyor yüzün
Ceylan derisinde oturanlar gibi her şeyi kıvırabilenlerin
Bu düzende her yere gelebileceğini
Bileklerindeki kelepçenin sana ne kadar ağır geldiğini
Ellerin kolların bağlıyken Edilen küfürleri savrulan tehditleri
Tezgâhtaki çaresizliğini
En yakın dostlarından gördüğün ihaneti anlatıyorsun
Yüzüm kızarıyor utanıyorum
Gittiğimiz eylemlerin ve
yarım kalmış sevişmelerimizin anısına
Son bir defa dokunmak istiyorum ellerine
Gülüşünü soldurup yüzünde kalkalı mı diyorsun
Susuyorum
Nasıl vedalaşacağımızı düşünürken
Hoşcakal deyip yürüyorsun
Arkandan yürüyüşünü izliyorum saatlerce
Bir soğuk rüzgar çarpıyor yüzüme
Gittin ve bitti her şey
Ama yüreğim hala seninle