DOLAR 35.47 ₺
EURO 36.65 ₺
STERLIN 43.53 ₺
G.ALTIN 3,075.57 ₺
Ç.ALTIN 5,028.78 ₺
BİLEZİK 2,805.05 ₺
BTC 100,128.93 $
ETH 3,406.15 $
BÄ°ST 9,825.45

Yalaka Basın Neden Yalaka ?

Yayınlama: 6 Şubat 2015 Cuma 09:32 Kaynak: Haber Merkezi Editör:

Yalaka Basın Neden Yalaka ?

Sadece Basılı-Yayınlar yani gazetelerdeğil, televizyonlar da öyle. Kalemlerini satıyorlar ve hep iktidar için çalışıyorlar. Bu iktidarın sayesinde, havadan çok para kazanıyorlar. Bu millet de, para verip bu gazeteleri alıyor ve yazdıklarına inanıyor.

 Bu köşeyi izleyen okuyucularım, basının yalakalığı hakkında daha önce yazdığım yazıları da okumuş olmalılar.

  Basının iktidara karşı yalakalığı, çok partili siyasi hayata geçtikten sonra başladı. CHP’nin tek parti, Atatürk ve İnönü’nün bu partinin Başkanı olduğu dönemlerde, basın yalakalığı hiç görülmedi ve sonradan da hiç duyulmadı.

     Demokrat Parti’nin 1950 yılında iktidar olmasından sonra, anlı-şanlı gazeteciler ve gazete sahipleri, sırf iktidardan nemalanabilmek için hükümet lehinde gerçek dışı yazı yazmaya başladılar. Bu yazılar, hep iktidarı yerli yersiz öven yazılardı.

     Başbakan Menderes de, bir insan olarak her insan gibi övülmekten hoşlanıyordu. Eleştirilmekten ise, tabii ki hoşlanmıyordu. Bu durumu bilen kimi gazetecileryalakalıklarını yapıp, karşılığını aldılar.

 1960 DAN SONRA, DURUM BİRAZ DEĞİŞTİ

     1960 darbesinden sonra, Adnan Menderes devrilince, o yalaka basına göre “tü-kaka” edildi. Yalaka basın, askere döndü ve 27 Mayıs darbesi, yere göğe sığdırılamadı. Daha önce, Menderes’i ve Bayar’ı öven o yalakalar, devran değişince akıllarına gelen bütün iftiraları attılar. Ve doğru olmayan ne kadar iddia varsa, bu ikili hakkında ve Demokrat Parti iktidarı hakkında yazdılar, çizdiler.

     1961 yılındayapılan seçimlerde, Türkiye’de ilk koalisyon hükümeti kuruldu. CHP ile Adalet Partisi birlikte iktidar olunca, yalaka basın önce CHP’den yana tavır aldı. Demokrat Parti’nin devamı olan Adalet Partisi ise, basının fazlaca ilgisini çekmedi.

     1965 seçimlerini Adalet Partisi tek başına kazanınca, rüzgar bu partiden yana esmeye başladı.  Adnan Menderes’e yapılan yağcılık, bu defa genç Başbakan Süleyman Demirel’e yapıldı. Buna karşın, basının bir kısmı yine muhalefetten yana tavır koydu ve böylece, tasvip gören bir denge sağlandı.

     Daha açık bir ifadeyle, iktidar yalakaları her dönemde görüldüğü halde, AKP iktidarı dönemindeki gibi bir yalakalık, hiç ama hiçbir dönemde görülmedi.

                             AKP YALAKALIĞI, BIKTIRDI, TİKSİNDİRDİ

     AKP iktidar olduktan sonra, adına medya denilen Basın-Yayın organlarında ani bir değişiklik oldu. Birkaç Gazete ile yine birkaç TV kanalının dışındaki bütün yayın organları, AKP’ye adeta teslim oldular.

    İktidar yalakalığı, hiçbir dönemde bu denli görülmedi. Yalakalığı o kadar açıktan yapıyorlar ki, son derece gülünç hale geliyorlar. Çünkü onlar, iktidar için yazdıklarına ve söylediklerine kendileri de inanmıyor. Ama, hiç utanmadan ve sıkılmadan yazıyorlar, söylüyorlar.

    Öğreniyoruz ki, kendilerini parayla satan ve oldukça yüksek ücret alan bu kişilergazetecilik değil, tamamen iktidar dalkavukluğu yapıyorlar.

     Sadece kendi çıkarları için mi? Değil tabii, o gazete ya da televizyonların patronları için de bunu yapıyorlar. Çünkü, o patronların hepsi başka birer iş’in, yani şirketin sahibi ve iktidara son derece muhtaç kişiler.

     Sizin anlayacağınız, “Al gülüm-Ver gülüm” alış-verişi almış başını gidiyor.

    Eh, bu yalakalardautanma da olmadığına göre, bu alış-veriş başka bir iktidar gelinceye kadar aynen devam edecek.

--------------------------------------------

Dip Notu  :Merak edenler için belirtelim.  Sahipleri, başka işler de çeviren ve devletten yardım ve kamu organlarından ballı ilan ve reklam alan kimi ulusal gazeteler şunlar: Sabah, Star, Yeni Şafak, Akşam, Güneş, Takvim, Milliyet, Yeni Akit, Türkiye, Haber Türk, Posta ve de bu kervana katılan Hürriyet.

Ä°lk Yorumu Sen Yaz
code
google-site-verification=uSnnSC5jUTWittUtiCokfxv6706ikL65px5KxiN1Mg4