DOLAR 35.44 ₺
EURO 36.70 ₺
STERLIN 43.61 ₺
G.ALTIN 3,100.48 ₺
Ç.ALTIN 5,057.82 ₺
BİLEZİK 2,821.24 ₺
BTC 100,208.89 $
ETH 3,408.87 $
BİST 9,866.73

Türk Ordusu Nereye?

SARAY
Yayınlama: 2 Ağustos 2016 Salı 21:55 Kaynak: Haber Merkezi Editör:

Türk Ordusu Nereye?

     Darbe korkusu ve endişesi, iktidara yeni bir  “Ordu” kurduruyor.   Doğuştan asker olan Türk Milleti, bu özelliğini acaba kaybedecek mi?  Ordumuzla, tekrar övünebilecek miyiz acaba?

    Her siyasi iktidar, gücünü korumak ve geleceğini sağlama almak ister. Bunu yaparken, kendisini cebir ve şiddetle ortadan kaldırmak isteyenlere karşı, savunma ve direnme hakkını kullanır.

      “Hakkını” diyorum. Çünkü, kendini korumak, onun hakkıdır. Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı da, bunu yapmak için her türlü tedbiri almak durumundadır ve şimdi bunu yapmaktadır.

     Başka bir söylemle, kendisini devirmek isteyenlere karşı iktidarın, kendisini savunma ve bunu yapmak isteyenleri, evrensel hukuk çizgileri içinde kalarak, yargılayıp cezalandırma hakkı vardır.

     İktidara karşı olan-olmayan bütün Türk halkı, muhalefet partileriyle beraber, demokrasiye sahip çıkarak, iktidarın yanında yer almıştır ve doğrusunu yapmıştır.

     Ne var ki, kendisini korumak ve geleceğini güvence altına almak isteyen iktidarın, ülkenin geleceğine yönelik kimi tedbirleri, halkımızı haklı olarak endişeye sevk etti.

    Bunun başında, Ordunun yeniden dizayn edilmesi geliyor. Bunu yapmak isterken, aldığı tedbirlere şöyle bir bakalım.

                      BÜTÜN ASKERİ OKULLAR, KAPATILIYOR!

     Hükümetin, Olağanüstü Hal Uygulaması çerçevesinde yayınladığı, 3’ncü Kanun Gücündeki Kararnameye göre, bütün “Askeri Okullar” kapatılmış durumda

     Bunlar sırasıyla, Kara, Deniz ve Hava arp okullarıHarp okulu, Kuleli, Işıklar ve Maltepe askeri Lisesi,HH Harp okulları, Kuleli, Işıklar ve Maltepe Askeri Liseleri, Harp Akademisi ve Astsubay Hazırlama Okullarıdır.

       Bu okullar, Osmanlı döneminde açılmış asırlık okullar olup, genel eğitimin dışında öğrencilere ve Subay çıkanlara “Uygulamalı Askerlik Eğitimi” veriyorlar.

      Onların tek amacı var, bu amaç Ordunun alt yapısını, yani temelini hazırlamak. Bunu yaparken, o kadar büyük başarı sağlıyorlar ki, yabancı ülkeler bile bu okullara özeniyor. Hatta, 54 yabancı ülke, “Kurmay” olabilmesi, yani General sınıfına geçebilmesi için, bizim Harp Akademilerimize Subay gönderiyor.

                                   BAŞKA NELER OLACAK?

      Bu Kararname’ye göre, Genel Kurmay Başkanı ile darbe girişiminden kendisine bilgi vermeyen Milli İstihbarat Teşkilatı, doğrudan Cumhurbaşkanı’na bağlanacak.

      Demek oluyor ki, bu iki kurumu çekip çevirmek, badema Cumhurbaşkanı’nın yetkisinde olacak. Yani, Anayasal hiçbir sorumluluğu olmayan bir kişiye, böyle büyük bir yetki verilmiş olacak. Evrensel hukuktaki “Yetki ve sorumluluğun eşit olması ilkesi”, böylece ortadan kalkmış olacak.

       Kara, Hava ve Deniz Kuvvetleri Komutanları, doğrudan Milli Savunma Bakanı’nın şahsına bağlanmış olacak. Böylece, Genel Kurmay Başkanı ile Kuvvet Komutanları’nın, emir-komuta ve görev bağlantıları değişmiş olacak.

       Jandarma Genel Komutanlığı, İçişleri Bakanlığı’na bağlanacak. Belki de zamanla, Jandarma Genel Müdürlüğü olarak, sivil idarenin bir parçası olacak.

                             PEKİ,  ÖĞRENCİLER NE OLACAK?

     Genel tatil (Yaz tatili) döneminde olduğumuz için, bu okullarda okuyan öğrencilerden Lise öğrencileri, girdikleri okul için aldıkları giriş puanlarına bakılarak, genel liselere dağıtılacak ve askerlik hayatları bitirilmiş olacak.

     Kuşkusuz ki, bu öğrencilerin dağıtımı, pek de kolay olmayacak. Öğrenciler, parasız-yatılı okuma hakkı kazandıkları için, bu hakları acaba ne olacak? Mezun olanlar, nereye gidecek ya da kendilerine nasıl iş bulabilecekler?

      Boşaltılan okul binaları ne olacak? Araç-gereçleri nerede kullanılabilecek?

                         ORDU’MUZUN HALİ VE GELECEĞİ

     Türk Ordusu, asırları kapsayan geçmişi ile dünyaya nam salmış güçlü bir Ordu’dur. Geçmişte yaptığı kara ve deniz savaşlarında sağladığı başarıların yanında, hava gücünün de ortaya koyduğu başarı ve kuvvetle, NATO’nun içinde Fransa’dan sonra en güçlü ve modern bir Ordu olarak biliniyordu.

     Amerikan Askeri tarafından askerimizin başına “Çuval geçirilmesi” olayı, “Balyoz ve Ergenekon” suçlamaları ile büyük bir tasfiye ve kıyıma uğratılması ve son olarak da “15 Temmuz darbe girişimi” sonucu alınan bu tedbirlerle, esas darbe Ordu’muza karşı yapılmıştır.

      Siyasi iktidarları güçlendirmek için Ordu’yu zayıflatmak, doğru olamaz. Ordu’yu, tekrar eski güçlü, saygın ve yurt savunmasında düşmanların korkacağı, caydırıcı bir konuma getirmek gerekir.

     Asker yetiştirme kurumları ve okullarının kapatılması ve alınan diğer olumsuz sayılabilecek tedbirler, milletimizi ciddi biçimde ürkütüyor ve endişelendiriyor.

      Bir harici saldırıya karşı tek güvencemiz olan Ordu’nun bu hale gelmiş olması, bir kere daha belirtelim ki herkesi düşündürüyor ve kaygılandırıyor.

      Alınan bu tedbirleri, aceleye getirmeden bir daha gözden geçirmesi ve Orduyu eskisinden daha da güçlü hale getirebilecek önlemleri alması, şimdi  hükümetin en önemli vazifesi olmalıdır.

 

 

BENZER HABER
İlk Yorumu Sen Yaz
code
google-site-verification=uSnnSC5jUTWittUtiCokfxv6706ikL65px5KxiN1Mg4