DOLAR 35.56 ₺
EURO 36.67 ₺
STERLIN 43.51 ₺
G.ALTIN 3,102.94 ₺
Ç.ALTIN 5,057.82 ₺
BİLEZİK 2,821.24 ₺
BTC 99,878.61 $
ETH 3,397.64 $
BİST 9,866.73

Okuyucu nun Gör Dedikleri

SARAY
Yayınlama: 27 Ağustos 2012 Pazartesi 22:46 Kaynak: Haber Merkezi Editör:

Okuyucu nun  Gör Dedikleri

Telefonla arayan ya da yolda karşılaştığımız kimi okuyucularımızın aklına takılan konular, bu yazının da konusu oldu. Herkesin birbirini tanıdığı böyle küçük çevrelerde yaşayanlar daha “hoşgörülü” olsa da, her şeye karşı tepkisiz olamıyorlar.
 
        Büyük yerleşim merkezlerinin sosyal imkanları ve daha zengin  yaşam alanları var. İyi ama, kalabalıktan kaynaklanan bir o kadar da sorunları var. İlçemiz, bu merkezlere kıyasla  küçük ve sosyal imkanları sınırlı olsa da, burada sıcak, samimi ve huzurlu bir yaşam hüküm sürüyor.
       Buna karşın, her şey öyle “güllük-gülistanlık” değil. İşte o sebeple, bu yazımızın konusu, okuyucularımın tespitleri ve biraz da şikayetleri.


      İnşaatların Yol İşgalleri, Rahatsızlık Veriyor!
       Belediye, yeni inşaatlara ruhsat verirken, çevre güvenliği konusunda hiçbir tedbir aldırmıyor.
        Yollara bırakılan inşaat malzemeleri, kimi durumlarda o yollardan geçişleri zorlaştırıyor. İnşaat malzemeleri yola saçılıyor ve gelip geçenlere rahatsızlık veriyor.
        Kimi inşaatlarda yayaların kullandığı  trotuarı işgal eden malzemeler, bazen araç yolunu da daraltıyor.
       Vatandaşlar, bu konuda Belediyenin inşaat sahiplerini uyarmalarını istiyor ve bekliyor. Tabii, Belediye sözünü geçirebilirse...

     Kimi Motosikletler de, Çevreyi Rahatsız Ediyor!
      Motosiklete benzeyen akülü Bisikletler çıktıktan sonra, çevremizdeki “gürültü kirliliği” kısmen azaldı. Çünkü, petrol yakıtlı motosikletler, hala revaçta.
      Onların, egzozlarından çıkan zehirli gaza sözümüz yok. Çünkü, o gaz bütün petrol yakıtlı araçlarda var. Ancak, egzozların gürültülü hale getirilmesi, çevreyi rahatsız ediyor.
     Kimilerinin öyle gürültülü kalkışları var ki, kulakları adeta sağır  ediyor.
     Sahibi istese de, motosiklet tamircilerinin egzozlarda gürültü veren bu eklemeyi yapmamaları gerekiyor.
     Aslında, esas kusur Emniyet (Trafik) birimlerinde. Onlar, halkı rahatsız eden bu durumu görüyor ve biliyorlar, ama nedense bakıp, yanlarından geçiyorlar.

      Bu durum, yeni Emniyet Müdürü’müzün de, acaba dikkatini çekiyor mu?
                Ezan’ı, Huşu İçinde Dinliyoruz, Ama...
       Minarelerden yükselen “Ezan-ı Muhammediye” yi, huşu içinde ve büyük bir huzurla dinliyoruz. İlçemizde, ezanı çok güzel okuyan müezzinler var.
      Ezan, beş vakit değişik makamlarda okunduğunda, ruhumuza daha büyük bir huzur veriyor.
      Bazen, merkez-i sisteme bağlı olarak okunup, köyler dahil bütün camilere yayılan ezan, bazen de her caminin müezzini tarafından ayrı ayrı okunuyor.
      Namaz vakitleri dikkatle takip edilip, ezan bir merkezden okunursa, ibadet birliği kolayca sağlanmış olur. Bu görev öyle değil de, her camide ayrı ayrı yapılırsa, zaman şaşmaları olabiliyor. O sebeple, bir merkezden okunması, herhalde daha doğru olacaktır.
      Ama, benim esas anlatmak istediğim bunlar değil. Arayan kimi hemşerilerimiz, ses yayın cihazının fazla açılıp,  o güzel söz ve nağmelerin gürültüye dönüşmesinin önlenmesini istiyorlar. Öyle ki, yapılan cenaze ilanlarıyla vb. duyurular bile, o sebeple iyi anlaşılamıyor.
  Keyfiyeti, Müftülüğümüzün dikkatine sunarken diyoruz ki;  “Müezzin kardeş, hoparlörün sesini azıcık kısar mısın?”

               Belediye, Yol Yapımını Neden Yavaşlattı?
       Saray Belediyesi, geçen yıl olduğu gibi, bu yıl da sokak aralarını kilit taşlarla döşemeye devam ediyor. Halkımız, bundan çok memnun.
       Ne var ki bu iş, bu sene biraz geç başladı ve oldukça yavaş gidiyor. Hatta, şu sıralarda durmuş vaziyette. Demek ki, ya para, ya da taş bitti.
       “Yollar, Belediyelerin aynasıdır.” Saray Belediyesi de, kendini görmek istiyorsa, yollara bakmalıdır.

                       Güvendiğimiz PTT’ye, Kar Yağdı!
      Okuyucularımın hatırlayacağı üzere, bu köşede yayınlanan 12 Haziran 2012 tarihli yazımda PTT’yi anlatmış ve onun bütün çalışmalarından övgüyle bahsetmiştim.
      PTT, bundan memnun olmak yerine, rahatsızlık duydu. Meğerse haklıymış. ‘Neden?’ derseniz, layık olmadığı için.
      Nasıl layık olsun ki, şu yaptıklarına bakın.
     Sanki, asli göreviymiş ya da üstüne farzmış gibi, futbolun 1.Lig Sponsorluğu için bu kurum, TRT ye her yıl 13 milyon lira (eski anlatımla  13 trilyon lira) para veriyormuş.      
        Mektup başına kuruş kuruş topladığı paraları, meğer top koşturanlar için harcıyormuş.
      Bunu yapsın, ama parasızlıktan bakın neleri yapamıyor muş? Şubelerine birer “Para Kontrol ve  Sayma Cihazı” alamıyor ve bu sebeple, PTT ye her gün sahte paralar sokuluyormuş.
      Banka gibi çalışan, ancak Güvenlik Görevlisi olmayan ve sayıları 4300’ü bulan PTT Şubeleri, sürekli soyuluyormuş.
      Bu Şubelerin Bilgisayar alt yapısı bozuk ve yeterli değilmiş. Yaz - kış demeden, gün boyu koşturup mektup dağıtan memurlarsa, yıllık izinlerini bile doğru dürüst kullanamazken, çoğu meslek hastalığı denilen bir illete yakalanmışlar. Daha başka bir sürü yakınmalar da işin çabası.

     Ey  PTT !  Sana olan bütün övgümüzü geri alıyoruz. Hayırlı sponsorluklar !
                    Babanızdan Maaş Alıyor musunuz?
      Eşi olmayan bir bayansınız. Babanızı,  emekli olamadan ya da olduktan sonra kaybettiniz. Onun emekli maaşını almaya hakkınız var. Evlenmediğiniz takdirde, bu maaş size ömür boyu ödeniyor.
     Sizin durumunuz böyle, ama böyle olmayanlar da var. Yani, evli-barklı olduğu, hatta kendisi de emekli maaşı aldığı halde, kimileri bir de babasından emekli maaşı alıyor.
      Nasıl mı? Eşinden, anlaşmalı olarak boşanıyor. Ama, beraber oturmaya devam ediyorlar. Boşanma ilamını alıp, Sosyal Güvenlik Kurumu’na başvuruyor ve “Ben, artık bekarım.” diyor. Böylece, babasının emekli maaşı yasal yolla kendisine bağlanıyor. İhbar eden çıkmazsa, ömür boyu bu maaşı alabiliyor.
       Bunu yapan sahtecilerin sayısı arttığı için, Sosyal Güvenlik Kurumu artık takip yapıyor. Yakalananların maaşları kesiliyor. Ödenenler, faizi ile geri alınıyor. Ayrıca, “nitelikli dolandırıcılık” tan kendilerine 2.5 yıl hapis cezası veriliyor.
      Şimdiye kadar yakalananların sayısı 8.000 civarında. 50.000 kadar sahteci ise, yakın takipte.
      Sizin de tanıdığınız böyle bir sahteci varsa, vatandaşlık görevi sizi bekliyor.

             5.5 Yaşındaki Çocuk, Okula Gönderilmez!
      Yeni eğitim sistemi, okula gönderme yaşını küçülttü ve 5.5 yaşa indirdi. İtirazlar çoğalınca, “5.5 yaşındaki çocuğunuzu göndermek istemiyorsanız, rapor alın.” dendi.
      Hemşerilerim soruyor, ben de cevaplıyorum. Bu yaş sınırı,  çocuk psikolojisine ve eğitimine aykırıdır. Veliyi, rapor almaya zorlamak ise, ayrı bir eziyet ve külfettir.
      Okula başlama yaşı 6.5 tur ve 6 yaş bile erkendir. Ancak, zihinsel ve bedensel gelişimi uygun olanlar için kabul edilebilir.
      Eğitimde reform yaptığını ya da olumlu bir iş yaptığını sananlar, yanlış yapıyorlar. Bunun, dünyadaki örnekleri azdır, fakat bize uymaz.
   Ben, çocuğum ya da torunum olsa, katiyen göndermem. Sizi, tabii ki bilemem.

                     Ve, Kaymakam Günahlarıyla Gitti!
        İlçemizin Kaymakamı, hiçbir hizmet üretmeden ilçemizden ayrıldı. Sevabı olmadığı ve makam işgal ederek, hizmete de engel olduğu için, “günahlarıyla gitti” diyebiliyoruz.
        Kaymakam, gider-ayak Gözlem Gazetesi’ne yaptığı açıklamada; görev yaptığı iki yıl boyunca Saray-Çerkezköy duble yol inşaatını yeniden başlattığını ve Lise bahçesindeki Spor Salonu’nun yapımını hızlandırdığını söylemişse de öyle olmayıp, yol inşaatı süre uzadığı için başlatılmış, Spor Salonu ise, Spor-Toto Teşkilatı 500 bin lira verince, inşaatı hızlanmıştır.
       Öteki bir-iki küçük hizmet ise, kamu hizmetinin olağan akışı içinde gerçekleşmiştir.Yani, hiç birine Kaymakamın hiçbir etkisi ve katkısı olmamıştır.
       Ne kusur işlemişse, Saray’da kaldığı iki yıl içinde tam 8 soruşturma geçirdiğini söyleyen Kaymakam, başarısızlığını örtmek için “Üç-beş çapulcu bana engel oldu.” diyerek, hemşerilerime hakaret ve bühtan etmiştir.
       Aynı hataları, gittiği yerde yapmayacağını umut ediyorum.
 
BENZER HABER
İlk Yorumu Sen Yaz
code
google-site-verification=uSnnSC5jUTWittUtiCokfxv6706ikL65px5KxiN1Mg4