Marmara Çevre Platformu (MARÇEP), 40. bölge toplantısı 29 Ocak 2011 tarihinde Saray İlçesinde yapıldı.
MARÇEP, “ Meramıza, ormanlarımıza, suyumuza, toprağımıza ve geleceğimize sahip çıkmak için Saray’da buluşalım” sloganı ile bu toplantıya tüm halkı davet etti.
29 Ocak 2011 Cumartesi günü saat 11.00'de Saray Belediye Kültür Merkezi’nde yapılan toplantıya yaklaşık 150 kişi katıldı.
Yaklaşık 50 bin nüfuslu olan bir ilçede böylesi önemli bir toplantıya 150 kişinin katılması dikkatleri çekti.
Toplantı Divan Başkanlığı'na Hakan Dedeoğlu, Başkan Yardımcılığına Remzi Erman, Katip Üyeliğine de Nedim Çolakoğlu seçilirken, ardından toplantı saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Açılış konuşmasını TEMA Vakfı Lüleburgaz Gönüllüsü Hakan Dedeoğlu yaparak, "Trakya’daki kirlilikler, erken müdahale edilmediği için komşu organlara yayılan kanser hücrelerini andırıyor; tıpkı son yıllarda Trakya’da sayıları büyük ölçüde artan kanser hastalarında olduğu gibi.
Bu yayılma bilim dilinde “metastaz” olarak adlandırılıyor ve vücudun bir bölgesinde ortaya çıkan kanserli hücrenin tetikleyici etkisine vurgu yapıyor" dedi.
"AMA KİMİN UMRUNDA"?
40. MARÇEP toplantısının Saray'da gerçekleşmesine de vurgu yapan Dedeoğlu," Ama kimin umrun da?" diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
"İMP de 1/25.000’lik planlar kabul edildiği takdirde Trakya bitmiş olacaktır. Son zamanlarda Trakya’ya eyalet kavramını uygun gören bazı çevrelerin bölge yönetimiyle ilgili olarak Tekirdağ’ı öne çıkarmaları merkezi anlamda ortaya çıkan olumsuzlukların artmasını getirecektir. Kalkınma müjdeleriyle Edirne-Kırklareli-Tekirdağ kentlerini İstanbul’a boğun eğme yarışına sokan zihniyet hakkında halkın bilgilendirilmesi gerekmektedir. Oysa kararlar kapalı kapılar ardında alınmaktadır.
Trakya’nın planlamasında esas olan 1/100.000 ölçekli plandır.(13.07.2004 onaylanan plan) 1/25.000 ölçekli
planın onayı, 1/100.000 ölçekli planla uyumlu olduğu ölçüde mümkündür.
Bu planlamada tüm Trakya esastır. 1980’lerde Çerkezköy’de başlayan çarpık sanayileşme sonrasında batıya doğru genişleyerek Lüleburgaz üzerinden Edirne’ye, güneye doğru genişleyerek ise Tekirdağ’a ulaşmıştır.
Trakya’nın verimli toprakları, halkının eğitim düzeyi ile hiç ilgisi olmayan çarpık sanayileşme hamleleri sonucunda bugün bölge planlı bir plansızlığın kucağına itilmiştir. Ve hala birilerinin bu plansızlığı planlama eğiliminde olduğu görülmektedir!
İMP’nin bu girişimi Trakya’ya göç olgusunu artırarak istikrarsızlıktan başka bir sonuç yaratmayacaktır. 1/25.000’lik planın kabulünü dayatanların amacı, Trakya’yı gelecekte yaşanabilir bir bölge olarak görmek değil; İstanbul’un, yeni rant sahaları yaratılması için boşaltılmasını sağlamaktır" dedi.
BAŞKAN TEŞEKKÜRLE YETİNDİ
Belediye Başkanı Nazmi Çoban katılımcılara teşekkür ederek, "Bölgemiz açısında MARÇEP'in tutmuş olduğu bu ışığa bizler de destek vermeliyiz. Aksi halde her şey için çok geç olacaktır" dedi. Ve ardından toplantıda konuşmacılar sırasıyla görüşlerini katılımcılarla paylaştı.
"TRAKYA PLANINDA SON DURUM"
İlk konuşmacı Prof. Dr. Osman İnci "Trakya Planında Son Durum" konulu konuşmasını slayt eşliğinde yaptı.
Prof. Dr. Osman İnci, bölgeyi ilgilendiren sorunların çözümü için mücadele etmek gerektiğini, geleceğe ışık tutmak için İMP'nin yaptığı planların Trakya'yı gelecekte zora sokacağını belirtti.
“Trakya Planında Son Durum” konulu sunumu yapan Prof. Dr. Osman İnci, çevreye sorun oluşturmayan, günümüzdeki yasalara uyan sanayinin her zaman yanında olacaklarını, bununla birlikte üreten bir toplum olmak zorunda olduklarını, üretmenin sadece sanayiden ibaret olmadığını tarımda da üretmek gerektiğini belirtti.
Trakya’nın bir model olduğunu belirten Prof. Dr. Osman İnci, "Trakya Türkiye’nin en gelişmiş bölgesi. Bu nedenle Trakya üzerinde yapılan planlarda kesinlikle hata yapılmaması gerekir" dedi. Ayrıca Osman İnci, Tekirdağ’daki çevrecilere ve bu konuları yürütecek olan arkadaşlara da başarılar diledi.
"İMP PLANININ İRDELENMESİ"
Prof. Dr. Emre Aysu, “ İMP Planının İrdelenmesi" içerikli konuşmasında, planlamada ana felsefenin önemli olduğunu dile getirerek şunları söyledi:
"Bizim planımızı ‘Tutucu’ ilan ettiler “Kırklareli-Tekirdağ-Edirne bana planların tüm detaylarını gönderdi. Hiç birine bakmadım.
Sadece ana felsefesini inceledim. Bugüne kadar tartıştığımız konular da ana felsefesi üzerinedir. Biliyorsunuz üniversitenin yaptığı plan, İMP tarafından İMP’deki 500’e yakın meslektaşım tarafından ‘tutucu’ olarak ilan edildi.
Hangi anlamda? Çevreyi koruduğu için. Peki yeni planın ana felsefesi ne? Ben de bir toplantıda planın şu anki halini ‘Satıcı’ olarak nitelendirdim” dedi.
Bu planın politik bir plan olduğu söyleyen Emre Aysu, “Planın ana felsefesi daha 1/100.000 olarak belirlendi.
Ne bir şeffaflık ne de bir katılım söz konusu değil. Şimdi kalkıp 1/25.000'de şurası şöyle mi olsun, burası böyle mi olsun’ diye tartışmak, abesle iştigal olur. Çünkü 100.000'lik bir alan var. Trakya
planını İstanbul planından bağımsız düşünemeyiz. Olaya global ölçekte bakmalıyız. Bu plan, politikası ve stratejisi olan bir plandır" dedi.
"TRAKYA TOPRAKLARI İŞGAL ALTINDA"
Prof. Dr. Anıl Çeçen "Kalkınma Ajanslarının Trakya Planları Üzerine Etkisi " adlı konuşmasında da Trakya’nın işgal altında olduğunu dile getirdi.Toplantının en çarpıcı açıklamasını yapan Prof. Dr. Anıl Çeçen, "İMP'nin Trakya üzerindeki oyununu iyi algılamalıyız. Aksi halde her şey çok geç olacaktır" diye vurguda bulundu.
"TOPRAĞINA VE SUYUNA SAHİP ÇIK!"
Toplantı, Atatürkçü Düşünce Derneği Saray Şubesi, Saray Kent Konseyi, TEMA Saray Temsilciliği ve Saray Doğayı Koruma ve Temiz Çevre Derneği katkısıyla gerçekleşirken, toplantıda Saray'da çiftçinin sesi olan Yağlı Tohumlar Kooperatifi, Tarım Kredi Kooperatifi, Ziraat Odası, AK Parti İlçe Başkanı ve CHP İlçe Başkanının olmaması dikkatleri çekti.
Trakya'yı İstanbul'un arka bahçesi yapmayı planlayan İMP'nin projesine duyarsız kalmak istemeyen Marmara Çevre Platformu, yapılan bu tüm ihanetlere ve Trakya'nın geleceğini karartmaya müsaade etmiyor. Bu mücadeleyi sürdüren MARÇEP, kurulduğu günden itibaren Trakya'nın değişik il ve ilçelerinde çeşitli toplantılar yaparak kitleyi bilinçlendirmeye çalışıyor.
Vatandaşlar, "Trakya topraklarında en büyük paya sahip olan Yağlı Tohumlar Kooperatifi, Tarım
Kredi Kooperatifi ve Ziraat Odası Başkanlığı böyle bir sivil toplum platformunda sadece kağıt üzerinde yer alıyor.
Bu kooperatiflerin platformda en ön saflarda yürümesi gerekmez mi?" dediler.
Platforma, Saray Belediyesi, Saray Atatürkçü Düşünce Derneği, Saray Kent Konseyi, Saray TEMA Temsilciliği ve Saray Doğayı Koruma ve Temiz Çevre Derneği destek verirken, toplantının sonunda konuşmacılara plaket verildi.