Geçtiğimiz Salı gecesi Saray, Bahçeköy ve Güngörmez Köyü'nde yaşanan
sel felaketinden sonra yaralar sarılmaya çalışılıyor. Sel felaketinde
en çok maddi zarar gören Bahçeköy'ün yaraları sarılmaya çalışılırken,
selin vurduğu Saray'da bir aile de yok oldu. Son olarak alınan
duyumlara göre Saray çevresinde bulunan bazı çiftliklerde de çok sayıda
hayvanın telef olduğu öğrenildi.
Bahçeköy'ün üstüne kabus
gibi çöken sel felaketine köylü vatandaşlar hala inanamıyor. Gecenin
karanlığında sel sularıyla boğuşan köylü vatandaşlar, halen o kabusla
yaşıyor.
80 yaşındaki bir vatandaş şu ana kadar böyle bir
afeti yaşamadığını ve görmediğini söyleyerek, şunları kaydetti: "80
yaşındayım. Böyle afet görmedim. Bu nasıl oldu, nereden bu kadar su
geldi, halen anlamış değiliz. Zaman zaman sel yaşanıyordu. Derenin önü
açık, zarar vermeden su yolunu buluyordu" diyen 80'lik dede, afete
tanık olan insanlarımızın psikolojik destek almasını istedi. Ayrıca
sel afetinin izlerinin de ancak devlet eliyle silinebileceğini
belirtti. Sel Bahçeköy'de en çok Hakan ve Tarık Özçiçek kardeşler zarar
görürken, selin bir marketi, Marangozu ve kahvehaneyi de vurduğu
öğrenildi.
ÖZÇİÇEK KARDEŞLER YARDIM BEKLİYOR
Gece yarısına kadar devam eden yağmurla birlikte 15 dakika içinde
Bahçeköy'ü sel bastığını ifade eden afetzede Hakan Özçiçek, iki katlı
evinin alt katında ikamet eden felçli babasını, sel sularından son anda
kurtardıklarını anlattı.
Saat 23.30 sularında evinden
çıkarak, köyün karşı yakasındaki kahvehanenin önüne aracını park
ettiğini, eve döndükten kısa bir süre sonra uğultuyla birlikte sel
sularının eve dolmaya başladığını anlatan Özçiçek şöyle konuştu: “Ne
olduğunu anlayamadık. Camdan baktım iki katlı evimizin ilk katı
neredeyse su dolmuş. Alt kata indim, felçli ve yatalak babamı suya
gömülmek üzere buldum. Hemen babamı evin ikinci katına taşıdım. Kısa
süre içinde evin ikinci katı da suyla dolmaya başladı. Babamı ayakta
tutmaya çalıştık. Sulara gömülmüştük. Sadece omuzlarımızdan yukarısı
açıkta kaldı. Yardım için seslendik ama böyle bir afette, kimsenin
kimseye faydası olamazdı. 4,5 saat süreyle yardım bekledik. Sabaha
karşı sular biraz çekildi. Sonra Köy Hizmetlerine ait ekipler geldi,
bizi dışarı çıkardı” diye anlattı.
Köyde, Manda Yoğurdu
imalatçılığını yapan Özçiçek, Aracının sele kapılarak sürüklendiğini ve
kullanılamayacak duruma geldiğini belirterek, iş yerinin selde yerle
bir olduğunu, makinelerinin da sel sularına kapıldığını kaydetti.
Özçiçek, sadece iş yerinde yaklaşık 100 bin TL hasar bulunduğunu ve
selin ardından geriye köy meydanındaki ‘iş yeri tabelasının’ kaldığını
anlatarak, evini, yoğurthane ve mandırasını yeniden kurmak için yardım
gerektiğini ifade etti. Köprünün de yıkılması nedeniyle karşı yakaya
geçemediklerini ve eve gidemediklerini ifade eden Özçiçek, ailesinin ve
felçli babasının yakın köydeki bir akrabalarının yanında kaldığını ve
kendisinin de gün boyu kahvehanede oturarak, karşı yakadaki evini
seyrettiğin, geceleri de komşularda yattığını kaydetti.
BÖYLESİ GÖRÜLMEDİ
Köyü'n yaşlıları, 120 yıllık tarihi olan bir köyde böylesi büyük bir afet yaşanmadığını ve selin ardından köyün durumunu gördüklerinde şok olduklarını söylediler. Vatandaşlar, insanların gece meydana gelen afetin ardından sabah sokağa çıktıklarında büyük bir endişe ve üzüntüye kapıldıklarını, çocukların da bu manzaradan olumsuz etkilendiklerini dile getirdiler. Köy sakinleri, afete tanık olan aile ve çocukların psikolojik destek alması gerektiğini belirerek, “Manzara feciydi. Böylesine bir afet yaşamadık. Ne yapacağımızı bilemedik.” dediler. Afetin ardından, bir çok yardım derneği, sivil toplum örgütü ve devlet kurumları tarafından gıda ve giyim yardımı yapıldığını söyleyen köy sakinleri, köyde ihtiyaçlarını giderecek su bulmakta büyük zorluk çektiklerini ve felaket yüzünden evlerinde suların akmadığını, günlük rutin temizlik işlerinin yanı sıra banyo, çamaşır ve bulaşık ihtiyaçlarını karşılayamadıklarını aktardılar.