CHP Ekonomi Politikaları Genel Başkan Yardımcılığı’nın, Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak’ın koordinasyonunda hazırladığı 62. Ekonomik Görünüm Raporu’nda, Başbakan Erdoğan’ın Taksim Gezi Parkı olaylarına gösterdiği tepkilerin ekonomiye olan etkisi değerlendirildi
Yayımlanan ‘62. Ekonomik Görünüm Raporu’ ile ilgili açıklamalarda bulunan Tekirdağ CHP Milletvekili Faik Öztrak, AKP döneminde uygulanan yanlış politikalarla kırılgan hale gelen Türkiye ekonomisinin son iki haftalık dönemde dış ve iç şoklarla test edildiği; ABD Merkez Bankası’nın ‘Parasal genişlemenin sonuna gelindiği’ sinyaliyle ilk darbeyi yiyen Türk ekonomisinin, dış ticaret verilerinin kötü gelmesi ve son olarak Gezi Parkı olaylarına Başbakan Erdoğan’ın gösterdiği orantısız tepki nedeniyle büyük yaralar aldığını söyledi.
Öztrak yaşanan sürecin “Ekonominin zayıf bünyesi deşifre ettiği” vurgulanarak, Başbakan Erdoğan’ın “Sadece yüzde 50’lik dilimin Başbakanı olduğu” mesajını veren konuşmalarının kutuplaşmayı körüklediği, bu anlayışın siyasi istikrarı yok edeceği uyarısında bulundu.
EKONOMİNİN KIRILGANLIK PANORAMASI
AKP’nin son 10 yılda izlediği politikalar nedeniyle ekonomide “Ciddi kırılganlıkların biriktiği”nin belirtildiği raporda, vatandaşın ve özel kesimin hızla borçlandırıldığı, özellikle 2008-2009 krizinden bu yana ekonomiyi sıcak paraya bağımlı hale getiren politikaların hız kazandığı ve ekonomide güvenlik çapalarının hızla gevşetildiği kaydedildi. Raporda taşıma su ile değirmen döndürme politikalarının ekonomiyi iç ve dış şoklar karşısında savunmasız bıraktığına dikkat çekildi.
İLK DARBE ABD’DEN GELDİ
CHP’nin ekonomi raporunda, son dönemde uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarından gelen not artırımlarına rağmen, Türkiye’nin dışarıdan gelen ilk şokta en çok sarsılan ekonomi olduğuna dikkat çekildi. 22 Mayıs’ta ABD Merkez Bankası’ndan gelen parasal genişlemenin sonuna yaklaşıldığı yönündeki zayıf sinyalle Türkiye’nin benzer ekonomilerden hızla ayrışmaya başladığının ifade edildiği raporda; gelişmekte olan ülke borsaları yüzde 1,6 değer kaybederken; Borsa İstanbul’un aynı dönemde yüzde 4,7 değer yitirdiği kaydedildi. Bunun ardından, 31 Mayıs tarihinde açıklanan ve beklentilerin çok üzerinde gelen Nisan ayı dış ticaret açığının borsaya ikinci darbeyi vurduğu, borsanın bir günde yüzde 1,5’e yakın eridiği, buna karşın aynı tarihte benzer borsalardaki düşüşün yüzde 0,7 olduğu ifade edildi.
BAŞBAKAN NUR TOPU GİBİ BİR İSTİKRARSIZLIK YARATTI
Taksim Gezi Parkında başlayan demokratik bir direnişin, Başbakanın uzlaşmaz tutumu nedeniyle çığ gibi büyüyerek ekonomiye üçüncü bir darbe daha vurduğunun belirtildiği raporda, “Başbakan tarafından sarf edilen kışkırtıcı sözlerle nur topu gibi bir siyasi istikrarsızlık şoku piyasaların kucağına bırakıldı” ifadeleri kullanıldı.
SON DARBE BAŞBAKAN’DAN
Başbakan’ın 3 Haziran’da Fas’a gitmeden önce yaptığı açıklamalarla gerilen ortamda zaten kırılgan olan borsanın tarihinin en sert düşüşlerinden birini yaşadığının ifade edildiği raporda, “Aynı gün borsada dolar cinsinden kayıp yüzde 10,8 oldu. Oysa 3 Haziran tarihinde bize benzer ülke borsalarında (MSCI endeksi) sadece yüzde 1’lik bir kayıp vardı. Bunun neticesinde BİST’te işlem gören şirketlerin piyasa değeri sadece tek bir günde ve Başbakanın tek bir konuşmasıyla 33 milyar dolar eriyerek 273 milyar dolara indi” tespitinde bulunuldu. Raporda, dışarıdan gelen şoka bir de içeriden gelen siyasi belirsizlik ve sosyal gerilim şokunun eklenmesiyle Türk borsasının çakıldığı ve ekonomideki kırılganlık nedeniyle benzerlerine göre 5 kat hızlı düştüğü belirtildi.
FİNANSAL AÇIK 434 MİLYAR DOLARKEN KUR FIRLADI: ZARAR 10.5 MİLYAR DOLAR
Raporda, Türkiye’nin finansal döviz açık pozisyonunun 434 milyar dolar, reel sektörün döviz açık pozisyonunun ise 146 milyar dolar olduğu, Erdoğan’ın konuşmasıyla başlayan süreçte kurun fırlamasının Türkiye’ye döviz cinsinden borçları nedeniyle maliyetinin 10,5 milyar TL’ye ulaştığı ifade edildi.
EKONOMİNİN ZAYIF BÜNYESİ DEŞİFRE OLDU
AKP iktidarının yanlış ekonomi politikalarıyla Türkiye’yi sıcak para ve kısa vadeli borçla şişirilen bir büyüme modeline hapsettiğinin belirtildiği raporda, yaşanan süreçte ekonominin yumuşak karnının gözler önüne serildiği belirtildi. Raporda, art arda gelen şoklara ekonominin gösterdiği reaksiyonun ekonominin zayıf bünyesini deşifre ettiğinin altı çizilerek, “Türkiye ardı ardına yaşadığı bu stres testlerini ne yazık ki başarıyla geçememiştir” denildi.
ERDOĞAN’IN KUTUPLAŞTIRICI SÖYLEMİ İSTİKRARI VURACAK
Erdoğan’ın yaptığı açıklamalarda ülkeyi oy dilimlerine bölerek sadece yüzde 50’lik dilimin Başbakanı olduğu mesajını kamuoyuna verdiği, bunun ayrışmayı körükleyeceği, belirtilerek, toplumda kutuplaşmayı, ayrışmayı benimseyen bu anlayışın siyasi istikrarı yok edeceği uyarısında bulunuldu.