Domuz gribi, hemen her yere yayılmaya başladı. Tedbir alınmadığı ve salgına dönüştüğü takdirde, çok sayıda ölüm vakası yaşanabilir. Olayı, aşağıda özetlemeye çalıştım. Şimdi herkesin, çok dikkatli ve uyanık olması gerekiyor.
Adına kısaca “A gribi” denilen ve daha çok domuzda görülen H1N1 adlı virüsten kaynaklandığı için halk arasında “Domuz gribi” olarak tanımlanan hastalık, artık ülkemiz için de tehlikeli olmaya başladı. Sağlık Bakanlığı’nın yaptığı açıklamaya göre, bu yazının kaleme alındığı sırada Türkiye’de bu hastalığa toplam 978 kişinin yakalandığı ve tedavi altına alındığı bildiriliyor.
Bilindiği gibi hastalık önce Meksika’da, daha sonra ABD de görüldü ve kısa sürede bütün dünyaya yayıldı.
Hastalık başlangıçta yüksek ateş, öksürük, boğaz ağrısı, yaygın vücut ağrısı, baş ağrısı, üşüme, yorgunluk, zor nefes alma, kusma ve zihin bulanıklığı gibi belirtiler gösteriyor. Sağlık Bakanlığı, kendisinde bu belirtiler görülen kimselerin, mutlaka en yakın sağlık kurumlarına başvurmasını öneriyor.
Adı her ne kadar Domuz gribi ise de, hastalık insandan insana bulaşıyor. Hastalığa yakalanan kişi, belirtilerin ortaya çıkmasından bir gün önce ve 7 gün sonrasına kadar hastalığı bulaştırabiliyor.
Bulaşma, daha çok yakın temasla ve kapalı mekanlarda oluyor. Öksürük ve hapşırma bulaşmada çok etkili olurken, tokalaşma, öpüşme, el, ağız, burun ve de elle temas edilen göz gibi yakın bedensel temaslar da, hastalığın bulaşmasında etkili olabiliyor.
KORUYUCU AŞISI VAR, AMA ETKİSİ TAM BİLİNMİYOR
Hastalığın koruyucu aşısı üretildi. Ülkemiz nüfusunun yarısına yetecek kadar aşının geldiği de söyleniyor. Hatta, aşının uygulanmasına da başlandı. Aşı, yeni üretildiği ve tam denenmediği için, etkisi tam olarak bilinmiyor.
Aşının “Risk gurupları” denilen sağlık çalışanları, çocuklar, kronik hastalar ve yaşlılara öncelikle yapılacağı bildiriliyor. Başta Milletvekilleri olmak üzere devleti yöneten üst yöneticiler, “Aşı, önce vatandaşlarda bir denensin. Yan etkisi olmazsa, biz de yaptırırız.” diyorlar. Haklılar, çünkü onların canları, diğer vatandaşların canlarından çok daha kıymetli.
Gelen haberlere göre, hastalığa yakalanan 29 yaşındaki bir kişi, geçen haftanın sonunda maalesef öldü. Acil tedbir alınmadığı ve dikkatli olunmadığı takdirde, hastalığın giderek yaygınlaşacağı anlaşılıyor.
İLÇEMİZDE AŞI DA YOK, HERHANGİ BİR TEDBİR DE
İlçemiz ve köyleri halkı, şu sıralarda tamamen korumasız. Domuz gribi aşısının henüz ilçemize gelmediği bildiriliyor. Halkımızın da, bu konuda fazlaca tedbirli davranmadığı görülüyor.
Kahvehaneler tıklım tıklım. Havaların soğumaya başlamasıyla, bu virüse karşı soğuktan korunmak gerekiyor. Çünkü, soğukla gelebilecek olan nezle, grip olayları, bu hastalığın bulaşmasını ve yayılmasını artırıyor.
Öte yandan, toplumsal kötü bir alışkanlığımız var. Bir gün önce buluşup konuştuğumuz arkadaş ve dostlarımızla, bir gün sonra buluştuğumuzda yine öpüşüyoruz. Bu kaynaştırıcı bir gelenek, ama artık yavaş yavaş terk edilmelidir. Bir Türk geleneği olan öpüşme, dünyanın bir çok yerinde yok. İnsanlar, tokalaşma ile yetinmelidir. Hatta şimdi tokalaşma da, hastalığın yayılmasında etkili olabiliyor. O halde, sadece baş eğerek selamlaşmak yeterlidir.
Ayrıca, temizlik konusunda çok titiz davranmalıyız. Her yerde sıvı sabun kullanılmalı ve eller sık sık bu sabunla ve bol suyla yıkanmalıdır.
Şimdiden, her türlü tedbiri almak elimizdedir. Hastalık, eğer hızlı bir yayılma gösterirse, önlenmesi ve tedavisi çok zor olacaktır. Bizden söylemesi...