Büyükyoncalı'nın düşman işgalinden kurtuluşunun 92. yıldönümü törenlerle kutlandı.
Büyükyoncalı'nın kurtuluşunun yıldönümü nedeniyle düzenlenen kutlama programına Saray Kaymakamı Hüseyin Öner, Saray Belediye Başkanı Nazmi Çoban, Garnizon Komutanı Alb. Nuri Taştekin, siyasi parti temsilcileri, okul müdürleri ve çok sayıda davetli katıldı.
TÖREN İKİ BÖLÜM HALİNDE GERÇEKLEŞTİRİLDİ
Büyükyoncalı’nın düşman işgalinden kurtuluşunu kutlamak için düzenlenen tören iki bölüm halinde gerçekleştirildi. İlk bölüm Büyükyoncalı Çok Programlı Lisesi bahçesinde gerçekleştirildi. Saat 9’da başlayan törende saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından çelenk koyma merasimine geçildi. İlk olarak Saray Belediyesi çelengi ve Cumhuriyet Halk Partisi çelengi Atatürk büstüne koyuldu.
AK PARTİ VE MHP BÜYÜKYONCALI'DA ÇELENK KOYMADI
Gerçekleştirilen çelenk merasiminde Saray Belediyesi çelenginin ardından siyasi partilere ait çelenkler konuldu. Cumhuriyet Halk Partisi Saray İlçe teşkilatının çelengi İlçe Başkanı Demir Ali Demirel tarafından konulurken, törene katılan Milliyetçi Hareket Partisi ve Adalet Kalkınma Partisi’nin çelenkleri Atatürk büstüne konulmadı.
İKİNCİ BÖLÜM TÖREN ALANINDA GERÇEKLEŞTİRİLDİ
Kutlama programının ikinci bölümü saat 10’da 1 Kasım Caddesi üzerinde hazırlanan tören alanında gerçekleştirildi. Törenin ikinci bölümüne Büyükyoncalı Çok Programlı Lisesi öğrencilerinin hazırladığı temsili kurtuluş oyunu damga vurdu. Büyükyoncalı'nın kurtuluşunu başarı ile canlandıran öğrenciler protokolden ve seyircilerden büyük alkış aldı. Tiyatro oyunun sonunda kurtarılan Hürriyet kızı, Başkan Çoban’a çiçek takdim etti. Başkan Çoban tiyatro oyunun ardından günün anlam ve önemini belirten bir konuşma gerçekleştirdi.
HER YIL 92 YIL ÖNCEKİ SEVİNÇ TEKRAR YAŞANIR
Saray Belediye Başkanı Nazmi Çoban günün anlam ve önemini belirten konuşmasında, “Her 1 Kasım günü burada toplanıp kurtuluş bayramımızı kutlamaktayız. Hürriyet kızımız milli birlikler tarafından kurtarılır, bağımsızlığın sembolü olarak elindeki çiçeği protokole sunar ve kurtuluş gerçekleşir. Her yıl tekrarlanan bu olay gençlerimiz ve halkımız tarafından coşkuyla alkışlanır ve 92 yıl önceki sevinç tekrar yaşanır.
YUNAN ORDUSU GİDERAYAK HALKIMIZA YAPMADIK İŞKENCE BIRAKMADI
Neydi bizi bu kadar sevince boğan? Bu sorunun cevabını bulmak isteyip biraz kitap ve arşiv karıştırırsanız karşımıza onlarca dram ve işkence ile bir o kadar da kahramanlık destanı çıkar. I.Dünya Savaşından sonra 20 Temmuz 1920’de buraları işgal eden Yunan ordusu Kurtuluş Savaşından sonra Mudanya Antlaşması gereği buraları terk ederken giderayak halkımıza yapmadık işkence bırakmamıştır.
BELDEMİZDEKİ BİRÇOK AİLEMİZDE BU DRAMIN İZLERİ HALA ANLATILMAKTADIR
Saray ve köylerinde yaşanan dramlardan en acısını köyümüzdeki halk yaşamıştır. Buradan tren vagonlarına üst üste doldurulan dedelerimiz yol boyunca akıl almaz işkencelere maruz kalmıştır. Dedeağaç, Gümülcine, Atina ve Milos hapishaneleri dolmuş taşmıştır. Yunan askerleri götürdükleri bu kişilere akıl almaz işkenceler yapmış ve birçoğu hayatını kaybetmiştir. Bugün beldemizdeki birçok ailemizde bu dramın izleri hala anlatılmaktadır. Biz bugün bize şöyle yaptılar böyle yaptılar diye dövünmek için burada değiliz. Bizim coşkumuz bu dramlardan bizleri kurtaran Mustafa Kemal’in arkadaşlarının buraların yönetimini devralması ve özgürlüğümüzün tadıdır. O tat hürriyet kızımızın verdiği çiçeğin kokusundadır.
AZİZ ŞEHİTLERİMİZİN EMANETİNE SONSUZA KADAR SAHİP ÇIKACAĞIZ
Her bağımsızlık mücadelesi bunun gibi kahramanlık öyküleri ile doludur. Bu toprakları kurtaran ve bizlere hediye eden dedelerimizin ve aziz şehitlerimizin emanetine sonsuza kadar sahip çıkacağız. Yoncalı’da, Güngörmez’de, Ayvacık’ta, Safaalan’da ve Saray’ın diğer köylerinde böyle acıların bir daha yaşanmamasını diliyoruz. Bugün ağlamıyor aksine kurtuluşumuzun sevincini yaşıyoruz. Bizlere bu sevinci yaşatan Trakya Paşaeli Cemiyetinin Saray temsilcilerinin verdiği mücadeleyi kendimize örnek alıyor ve geleceğimin teminatı gençlerimize savaşların olmadığı, acıların yaşanmadığı barış dolu bir dünya bırakmaya söz veriyoruz.
Ne mutlu bizlere bugünleri gösterenlere
Ne mutlu özgürlük uğruna canlarını feda edenlere
Ne mutlu ki geleceğe güvenle bakan geçlerimize
Özgürlük, barış ve huzur yolunda ilerleyenlerin yolu açık olsun.
O günlerde acı çeken dedelerimizin, ninelerimizin ve körpecik yavrularımızın karşısında saygı ile eğiliyor ve saygılarımı sunuyorum” diyerek sözlerini noktaladı.
