Diyarbakır'da meydana gelen olaylarda bir göstericinin 2. Hava Kuvvet Komutanlığı'ndaki Türk Bayrağını indirmesine Demokrat Parti İlçe Başkanı Rahim Buluş'tan tepki geldi. Buluş, "Genel Kurmay Başkanı ve Milli Savunma Bakanı bu utançla istifa etmeli. Neden mi? Bu koltuklarda bir milletin, bir ülkenin onurunu taşıyabilirseniz oturmalısınız. Beceremiyorsanız, oturmayacaksınız" dedi.
TERÖRİSTE SIKAMIYORSAN KENDİNE SIK!
"Türkiye Cumhuriyetinin bayrak kanunu var. Bayrak nasıl göndere çekilir ve nasıl indirilir, bu kanunda yazar. Oradaki asker de, devlet erkanı da anayasal suç işlemiştir" diyen Buluş, "Nasıl bir korku ülkesi olduk değil mi? Vali ne der, ne yaparım, beni suçlu bulurlar mı v.s. Çünkü hükümetin açılımı var sonuçta. Bayrak indirilirken öldürmeyeceksen, ölmeyeceksen, bugüne kadar vatan toprağından yediğin içtiğin haram değil mi? Sen şehit oğlusun ama incittin atanı. İçimiz kanadı, her şey vatan içindi ya . 40.000 polisin Taksim'de ne işi var? Lice' de kimse yok mu? Bayrağımız indirildi, Başbakanımızdan tık yok. O al bayrağımız indirilirken nöbet kulübesinden kaçan asker ve camdan seyreden komutanları bayrağı indirene sıkamıyorsa, kendine sıksın. İnsan bir taş atar, tetiğe basacak cesareti yoksa. Genel Kurmay Başkanı ve Milli Savunma Bakanı bu utançla istifa etmeli. Neden mi? Bu koltuklarda bir milletin, bir ülkenin onurunu taşıyabilirseniz oturmalısınız. Beceremiyorsanız, oturmayacaksınız" diye konuştu.
AĞZINI BIÇAK AÇMIYOR
Başkan Buluş konuşmasına şu sözlerle devam etti: "İcranın başı, Sayın Başbakan öfkeden damarları fışkırmış bir şekilde insanlara GEZİ ZEKALILAR diyor, 13-15 yaşındaki çocukları, üniversitelerde Türkiye'nin en zeki çocuklarını sakat bırakıyor veya kahraman polislere öldürtüyor, yargıç gibi suçlu ilan ediyor ve vatan haini diyor. Soma faciası zaten ülkemizin bir iş güvenliği rezaletini ortaya çıkardı. Avrupa'da 1., dünyada 3. sıradayız. Buna da fıtratında var deyip 100 - 150 yıl önceki örneklerle kedisini savunuyor, mağdur halkı tekmeletip tokatı kendi atıyor. Ama BDP ve PKK eylemlerinde ağzını bıçak açmıyor. AYIP denir AYIP. Şimdi bölgemizde ve ülke genelinde AKP'ye oy verenler, o bayrağı seçim reklamındaki gibi koşarak üst üste çıkıp asacaklar mı? Yoksa 'GÖRÜŞEN DE, GÖRÜŞTÜREN DE ŞEREFSİZDİR' diyen Başbakanın partisine oy verdikleri için utanıp, içleri acıyacak mı acaba? Nerede vatansever askerci Kemalistler nerede? Savunacaklar mı darbelerini ve askerlerini, 28 Şubatçıları, camdan bakan rütbelileri savunacak mı? Başkent bir yere kaçacakmış gibi Ankara'dan ayrılmadan ordularına komuta eden ve eğitimsiz erlerin ölmesini umursamayan komutanları savunacaklar mı? Sahi nerede o ''bayrak inmez, vatan bölünmez diyen ülkücüler? Oktay VURAL mı çekecek o bayrağı yerine, yoksa BAHÇELİ mi?
TIRNAĞI BİLE OLAMAZLAR
Kıbrıs ve Kardak krizini hatırlayın lütfen. Avrupa da başlayan ve bütün dünyanın gündeminde olan bir motosiklet organizasyonuydu. Kıbrıs'ta bayrağımıza tırmanan cezasını çekti. Kardak'ta, O asker oradan çıkacak dendi ve çıktı. Hey gidi günler hey. Ulus devlet gereği budur. Bugün TBMM'deki bütün siyasi liderler bir kadın Başbakanın tırnağı bile olamazlar.
ORTADA BİR ŞEY YOK
Bugüne bakın; Milliyetçi söylemler çok, ortada bir şey yok. Halkçı ve Atatürkçü söylem çok, ortada bir şey yok. Zaten bugün Atatürk'ü savunup solcu geçinenler, 90'lı yıllara kadar Moskova sempatizanları değil miydi? Kominizim yıkılınca ve İSKİ yolsuzluğundan sonra (SHP) ATATÜRKÇÜ olmadılar mı? Atatürk için Çanakkale şehitlerine borcumuz var, aydınlık gelecek için, gençler için hop oylar sandığa ve batıda CHP yerel iktidar. İcraat sıfır. Halk uyandı, evinin önünü süpürdü, hayır diyebilmeli v.s gibi yerel yazılarla, sazı eline alan çalmaya çalışıyor. Sonra her yerde bir tıngırtı. Yazılar. Gürültü ve fikir kirliliği, kutuplaşma. Çocuğa ninni mi söylüyorsunuz deriz biz. Kibir budalalarına söyleyecek sözlerimiz olmalı. Yapamadıkları için özür dileyen bir yönetimin kazanması mı? Halkın uyanması, evinin önünü süpürmesi, böylesi yönetimlere de hayır diyebilmeli insan, kardeşlere hatırlatalım.
AYNASI İŞTİR KİŞİNİN LAFA BAKILMAZ
Ehil olmak ayrı bir şey. İşi ehli yapsın denir. Ülke yönetimi belediyecilere kalırsa olacağı bu. Çok yazık. Çocuklarımızın geleceği; yalan söylemler ve laf kalabalığı ile hiç ediliyor. Hiç kimse bu toplumu aptal yerine koyup kendini üstte görmemeli. Bunu bilelim yeter. CHP'ye niçin oy verdiğini bilmeyen, yada bölmeyelim diyen Sosyal Demokratlara, AKP'ye niçin oy verdiğini bilmeyen ama bugün içi acıyan merkez sağcılara, olmaz, olamaz, biz varken yapamazlar, Apo'yu neden asmıyorsun, ipin mi yok al as diyerek urgan atanlara, ip sendeydi neden asmadın dediler tabi. Ne Mutlu Türküm diye bağırıp, seyirci kalarak milliyetçi geçinen MHP'ye oy verenlere, velhasıl bütün seçmene ve yurttaşa sesleniyorum: ''AYNASI İŞTİR KİŞİNİN LAFA BAKILMAZ''.
OY MUKADDESTİ, ERZAK VE KÖMÜRE DEĞİL ADAMA VERİLİRDİ
Lütfen biraz geçmişe dönüp düşünelim ve ülkemizin bu hale nasıl geldiğini bir yorumlayın. 15 - 16 yıldır bu ülkede siyasi bir tiyatro oynanıyor. Sahi Saray Kent Konseyi'nde hiç bitmiyor ya. Kendine oy veremeyen, merdivene ters binen bir ana muhalefet lideri olursa olacağı bu. Yeminler olsun Sayın BAYKAL'ı arar olduk. En azından korkmadan her şeyi söyler, herkese çatardı. Başbakanın gündemine göre muhalefet yapan liderlerle hiç bir yere varılamayacağını görelim lütfen. Ülkemizin bu siyasi tiyatrodan sıyrılıp, acilen bir merkez sağ iktidarına ihtiyacı olduğu aşikardır. Merkez ağ iktidarların da bunlardan daha itibarlı bir eğitim sistemi, ordumuz, halkımız ve tarikatların, cemaatlerin eline düşmemiş dinimiz, ibadethanelerimiz vardı. Halkçılık dersek, sol misyonun çok üstündeydi (destekleme ve asgari ücretin alım gücünü hatırlayalım) üreten halk vardı, oy mukaddesti, erzak ve kömüre değil adama verilirdi. Milliyetçilikte de bugünkülere pabuç bırakmayacak kadar sert olmazsa olmazları vardı. Adriyatik'ten Çin Seddi'ne Türk Cumhuriyeti denirdi. Bir çatışma sonrası dönemin Başbakanı taş üstünde taş, baş üstünde baş kalmayacak dememiş miydi? Lütfen hatırlayarak düşünelim. Çabuk unutmayalım lütfen."