İlçemizin güzide köylerinden biri de Böhçeköy. Şerafettin Bilgiç ile yaptığım söyleşiye geçmeden önce Bahçeköyü'n bir kaç özelliğinden bahsedeceğim. Bu özelliklerinden biri köyün dört bir yanının ormanlarla çevrili olması. Ormanların havayı arındırdığını ve oksijen yarattığını düşündüğümüzde köyün bir o kadar da şanslı bir köy olduğunu söyleyebiliriz. Köyün bir diğer özelliği ise, geçim kaynağının orman olması. Ancak son zamanlarda köylünün elinden alınan orman köylü vatandaşı zor durumda bıraktı. Ayrıca köylü vatandaşlar manda yetiştiriciliği yapıyor ve halis muhlis manda yoğurdu ve manda yağını da üretiyor. Ormancılık yaparak da geçimlerini sağlayan köylü vatandaşlarımızın bütün bu özelliklerini birleştirdiğimiz zaman köyün geçim kaynakları bakımından zengin bir köy olduğunu söyleyebiliriz.
İşimiz gereği zaman zaman Bahçeköy'e uğruyoruz. Köy kahvehanelerinde yapmış olduğumuz hoş sohbetlerin yanı sıra vatandaşlarımızın sorunlarını da dinliyoruz. Köylü dostlarımızın en büyük sıkıntısı son zamanlarda hükümetin maktayı köylülerden alması ve yeni bir uygulamayla ferahlandırma adı altında ormanlık alanlarını başka yönlere çekmesi. Bu sorunlar köylü vatandaşları olumsuz yönde etkilerken, hükümetin almış olduğu bu orman ferahlandırma uygulaması da aslında menfaat amacı taşıyor. Hal böyle iken zor durumda kalan köylü vatandaş ise ayakta kalabilmenin yollarını arıyor.
Eski Köy Muhtarı Şerafettin Bilgiç, beş yıl köyde muhtarlık yaptıktan sonra 29 Mart 2009 Yerel Seçimlerinde tekrar aday oldu. Ancak Muhtar Bilgiç seçimi kazanamadı. Seçimi kaybeden Muhtar Bilgiç, kabuğuna çekilerek özel işleriyle ilgilenmeye başladı. Bu işlerinden bir tanesi de Muhtar Bilgiç'in önemle ilgilendiği orman manzaralı bahçesi.
Bahçeköylü vatandaşlarımızla yaptığımız sohbet sonrasında köyün eski Muhtarı Şerafettin Bilgiç ile köy sorunları ve muhtarlık geçmişi hakkında bir söyleşi yaptık. Şimdi de bu söyleşiyi sizlerle paylaşacağız:
SORU : Muhtar Bey köylü vatandaşlarımızın durumu hakkında ne düşünüyorsunuz?
CEVAP : Doğrusunu sorarsan köylünün durumu hiç iyi değil. Herkes borçlu. Kimse borcunu zamanında ödeyemiyor. Çünkü köylünün geçim kaynağı orman. Onu da devlet vatandaşın elinden aldı. Şimdi ise, vatandaş borçlarını ödemek için kara kara düşünüyor. Devletin yaptığı yetmezmiş gibi bir de muhtar köylü adına çıkan ormanı köy hizmeti için kullanıyor. Tabi ki kullanması gerekir. Ama ilk önce köylünün zaruri olan ihtiyaçlarının giderilmesi gerekir.
Orman işletmesi tarafından her yılın kasım ve aralık aylarında köylünün ihtiyacı olan odunluk veriliyordu. 2010 yılına ait odunluk halen verilmedi. 2011 yılına girdik yine de bir hareketliliğin olmadığını görüyoruz. Ben de köyün eski muhtarı olarak vatandaşların ihtiyaçlarını iyi bildiğimden dolayı bu sorunlara duyarsız kalmak istemiyorum. Benim dönemimde dört kişilik bir aileye 70 veya 80 ton odun veriliyordu. Şimdi ise, dört nüfuslu bir aileye 15 veya 20 ton odun zor veriliyor. Muhtara sorulduğunda köy için bir şeylerin yapıldığını söylüyor. Tabi ki köy için de bir şeylerin yapılması gerekir. Ama öncelik köy vatandaşlarına verilmelidir. İnsanlar çocuklarını okula harçlıksız gönderiyor. Bundan muhtarın haberi var mı? Yine bir diğer sorunumuz ise, köyümüze gelen seyyar satıcılardan aldığımız malların parasını veremiyoruz. Bunun nedenini hepimiz biliyoruz.
SORU : Muhtar Bey 8 Eylül 2009 tarihinde köyünüz bir sel felaketi yaşadı. Devlet selden zarar gören köylü vatandaşlara ne kadar ve ne yardımında bulundu?
CEVAP : Köyümüz çok büyük bir felaket yaşadı. Ben bu yaşıma kadar böyle bir felaket görmedim. Allah'ın ne hikmeti ise, bunu anlamak mümkün değildir.
Devlet bir takım yardımlar yaptı. Yardımların yerine ne kadar ulaştığını bilmiyorum. Bildiğim tek bir şey var o da bir takım kişilerin selden zarar görmeden yardım almaları. Buna aklım almıyor. Aslında gerçekten zarar gören selzedelere yapılması gereken yardımların yerine ulaşmaması bizleri derinden üzdü.
Köyümüzün yüzde 40'ı selden zarar gördü. Peki neden dört kişiye konut yapıldı? Bunu bilmiyoruz. Her ailenin yaklaşık 5-6 hayvanı telef oldu. Hani bu yardımlar kime yapıldı? Öyle köylü vatandaşlarımız var ki ahırları tamamıyla yıkıldı. Ama bunları gören olmadı.
Köyümüze 4 adet konut yapıldı. Yapılan konutlar gerçekten selden zarar görenler için yapıldıysa bunun için söyleyecek sözümüz yok. Ancak yardımların tam anlamıyla yerine ulaşmadığını, yapılan konutların gerçekten yerini bulmadığını söyleyebilirim.
SORU : Köyünüzün bir kooperatifi var. Bu kooperatif köye neler kazandırdı ve ne faydalarını gördünüz?
CEVAP : Evet, köyümüze bir kooperatif kuruldu. Bu kooperatifin şimdiye kadar köylü vatandaşlarımıza hiç bir faydasının dokunmadığını söyleyebilirim. Belki de birileri faydalanmıştır. Ancak köylüye faydalı olduğunu sanmıyorum. Çünkü gördüğüm kadarıyla kooperatifi birileri geçim kaynağı olarak görüyor. Aslında kooperatiften tüm köylülerin faydalanması gerekir. Ama bizdeki kooperatifin kimlerin yararına çalıştığını biliyoruz.
Orman işletmesinden kooperatif adına orman alınıyor. Bu alınan orman muhtarlık adına mı yoksa kooperatif adına mı kullanılıyor? Kooperatif adına da alınmış bir orman varsa mutlaka köylü vatandaşlarımızın yararlanması gerekir. Ayrıca, Muhtarlık adına alınmış bir orman var ise, bundan da köylü vatandaşımızın yararlanması gerekir. Ama gördüğüm kadarı ile köylü hiç birisinden faydalanmıyor.
SORU : Bize zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz. Sizin eklemek istediğiniz bir şey var mı?
CEVAP : Asıl ben teşekkür ederim. Bu söyleşi Bahçeköy'ümüzün daha iyi tanınmasını sağlayacak.