DOLAR 35.34 ₺
EURO 36.52 ₺
STERLIN 43.61 ₺
G.ALTIN 3,033.08 ₺
BTC 94,961.57 $
ETH 3,339.55 $
BİST 10,000.72

Azeri Kardeşlerimizi de Kaybediyoruz !..

1607
Yayınlama: 24 Eylül 2009 Perşembe 19:28 Kaynak: Haber Merkezi Editör:

Azeri Kardeşlerimizi de Kaybediyoruz !..
Hatırlayınız, ABD’nin Irak’ı işgal etmesinden sonra, Irak’ın kuzeyinde  varolan ancak, ABD’nin desteğiyle daha çok güçlenen Kürt yönetimi, Iraklı Türkmenlere ne büyük çileler çektirmişti. Adı üzerinde, katıksız Türk olan ve Türkiye’ye güvenen Türkmenler, Kerkük’te ve Erbil’de uğradıkları haksızlık ve  zulüm karsında çok güvendikleri Türkiye’den, zerre kadar yardım görmemişlerdi.

         Bugün, o bölgede yaşayan ve kaderine terk edilen Türkmen kardeşlerimiz, artık Türkiye’den umutlarını kesmiş durumdalar. Şimdi, aynı durum yine soydaşımız olan ve uluslararası her platformda yanımızda yer alan Azerilerle, başka bir söylemle Azerbaycan’la aramızda yaşanıyor.

                          HAKSIZ İŞGALE, SEYİRCİ KALDIK !..

        Azerbaycan, Ermenistan’la sınır komşusu iki ülke. Bu  iki ülke, 1990 öncesi S.S.C.B’nin içinde yer alırken, Ermeniler merkezin baskısıyla Azerilere karşı düşmanlığını pek belli edemiyordu. Ne var ki, S.S.C.B’nin dağılmasından ve iki ülkenin bağımsız hale gelmesinden sonra, Ermenistan Azeri topraklarına göz dikti. Ve 1992 yılında Ermeniler, Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ bölgesini işgal ettiler. Hocalı kasabasında, çoğu kadın ve çocuk olan 1300 civarında Azeri Türk’ü, bir gecede katlettiler.

       Uluslararası anlaşmalara aykırı olarak Azerbaycan’ın beşte birinin Ermeniler tarafından, hem de sebepsiz ve  haksız yere işgal edilmesine, dünya seyirci kaldı. Daha da önemlisi, soydaşı ve kadim dostu (!) olan Türkiye de, bu işgale aynen diğer ülkeler gibi seyirci kaldı. Sadece, Ermenistan’la arasındaki sınır kapısını kapatarak, işgale ancak bu kadar bir tepki verebildi.

      Aslında, alınan bu tedbir, oldukça etkili bir tedbirdi. Çünkü, Türkiye üzerinden dünyaya açılan ve Türkiye ile ticari ilişkileri olan Ermenistan, bu durumu hiç de hoş karşılamadı. Kaldı ki, resmi ve resmi olmayan yollardan Türkiye’ye gelen ve Türkiye’de yaşayan 70 bin civarındaki Ermeni de, bu durumdan hiç hoşnut olmamıştı.

                       DIŞ BASKILAR, “SINIRI AÇIN” DİYOR

        Sınırın kapatılması üzerine,  özellikle ABD ve AB üzerinde Ermeni lobilerinin yaptığı girişimler, Türkiye üzerinde büyük bir baskı oluşturdu. Çünkü, Ermeniler sınırın derhal açılmasını istiyor, ancak Türkiye’ye karşı hasmane tutumlarından, asla vazgeçmiyorlardı. Mesela, Türklerin Ermeniler üzerinde “soykırım” yaptıklarını sürekli öne sürüyor ve çeşitli ülkelerin parlamentolarından,  aleyhimize hep kararlar çıkartıyorlardı.

        Ermenilerin bu haksız tutumuna rağmen dış güçlerin baskısı, sınırın açılması için Türkiye’yi zorluyordu.

        İşte, son zamanlarda yeniden gündeme gelen bu konu üzerine, Başbakan net bir cevap verdi. Ve, “Ermeniler, Dağlık Karabağ’dan çekilmedikçe, sınırı açmayız.”dedi.

        Cevap, doğru ve yerindeydi. Ancak aynı Başbakan, ülkesinde Hz.Peygambere yapılan hakareti fikir özgürlüğü sayan ve bölücü örgütün yine ülkesinde kurduğu Roj TV’ye izin veren Danimarka Başbakanının NATO Genel Sekreteri olmasına önce karşı çıkmış, bir gün sonra ise, yelkenleri indirmişti.    

       İşte, şimdi aynı oyun Azeriler üzerinde oynanıyordu. Dağlık Karabağ’ın işgalinin kaldırılmasını şart koşan Başbakanın, bundan vazgeçtiği ve sınırı açmak niyetinde olduğu anlaşılıyor. Üstelik, Ermeniler soykırım iddialarından asla vazgeçmedikleri halde bunu yapıyor.

       Başbakan, millet adına hüküm veriyor, ancak yanlış hüküm veriyor. Kadim dostumuz Azerbaycan, Türkiye’ye karşı şimdi, tam bir hayal kırıklığı ve büyük bir güvensizlik içinde. Tabii ki, çok haklılar. Azerbaycan Cumhurbaşkanı’nın, davet edildiği halde Türkiye’ye gelmemesi, öte yandan kimi Azeri Milletvekillerinin Türkiye’ye gelip feryat etmelerine karşı, bu ülke duyarsız kalamaz, kalmamalıdır.

        ABD’nin ve AB’nin her isteğine boyun eğmemiz, milli egemenliğimizi ortadan kaldırdığı gibi, dostlarımızı da ürkütüyor ve bizi yalnızlığa doğru itiyor. Nitekim, olayın bu biçimde gelişmesi üzerine, Azerbaycan Cumhurbaşkanı’nın Rusya’ya yaklaşması ve Türkiye’ye uzak durması, pişmanlığımıza sebep olacaktır, ancak bunun bize hiçbir  faydası olmayacaktır.

        AKP hükümetleri döneminde, Türkiye’nin diplomaside hep kaybeden ülke olduğu gözlerden kaçmıyor. Anlaşılan o ki, Başbakan dış politikayı yanlış yerlere danışıyor. Ve, alınan yanlış kararlar, insanı ürkütüyor. Bütün bu olup bitenler karşısında diplomatlarımızın sessizliği ise, insanı daha çok ürkütüyor.

İlk Yorumu Sen Yaz
code
google-site-verification=uSnnSC5jUTWittUtiCokfxv6706ikL65px5KxiN1Mg4