DOLAR 35.45 ₺
EURO 36.54 ₺
STERLIN 43.36 ₺
G.ALTIN 3,084.27 ₺
Ç.ALTIN 5,046.18 ₺
BİLEZİK 2,814.75 ₺
BTC 100,191.64 $
ETH 3,408.29 $
BİST 9,784.32

Abdullah Gül Yargılanacak mı?

SARAY
Yayınlama: 9 Temmuz 2014 Çarşamba 23:44 Kaynak: Haber Merkezi Editör:

Abdullah Gül Yargılanacak mı?

         Vergi kaçıran İtalyan Başbakanı’na, hapis cezası verildi. Cezasını, bir Bakımevi’nde temizlik işçiliği yaparak çekiyor. Fransa Cumhurbaşkanı, seçime girerken rüşvet derecesinde parasal yardım almış. Mahkemeye verildi ve yargılanacak. Bizim Cumhurbaşkanımız da, acaba yargılanacak mı?

        Hatırlamayanlara, hemen hatırlatalım. Abdullah Gül, AKP’nin “Soyağacı”nın dallarından biri olan Refah Partisi’nde Milletvekilliği ve Bakanlık yaptı.

        Liderleri merhum Necmettin Erbakan’ın “Sağ kolu” idi. Bakanlığı sırasında kendisine bağlı olan bir Bankanın ikram faslından usulsüz paralar çekip harcadığı söylenmiş, ancak iddialar araştırılmadan, bir süre sonra süngerle sıvanmıştı.

       Lakin, partisine yapılan “Hazine Yardımı” sahte faturalarla “zimmet” edilince, takibata uğradılar ve liderleri yargılanıp, hapis cezası aldı.

                                        OLAY,  ŞÖYLE  GELİŞTİ

     Hazinenin, siyasi partilerin vekil sayısına ya da aldıkları oy oranına göre dağıttığı yardımdan, Refah Partisi de (o zamanki para değeriyle) tam “Bir Trilyon Lira” almıştı.

     Parti, verilen bu paradan bir kuruş dahi harcayamadan, Yargıtay Başsavcısı hakkında kapatma davası açtı.

    Bunun üzerine Hazine; “Parayı geri verin.” Dedi.

    Para tatlıydı ve geri verilemezdi. Hemen bir plan yapıldı ve teşkilata haber salınıp, “Sarf makbuzları” yani harcama yaptıklarına dair faturalar istendi.

     Onların da ağızlarından “din-iman” düşmüyordu, ama faturalar toplandı. Ancak, hepsi sahteydi. Adalet, bu numarayı yutmadı. Sahteciliği yapanlar, adına “Kayıp Trilyon Davası” denilen bu davada yargılandılar. Mahkeme, Partinin lideri Necmettin Erbakan’ı hapis cezasına çarptırdı.(*) Diğerleri, Milletvekili dokunulmazlığı sebebiyle yargılanamadı ve ceza almaktan kurtuldular.

       Bunlardan biri de, Abdullah Gül’dü.

       Abdullah Gül, daha sonra da tekrar vekil seçilip, bu dokunulmazlık devam edince, kendisine dokunmak mümkün olmadı.

      Bu da yetmedi, Gül bu defa Cumhurbaşkanı seçildi ve Çankaya’nın kalın ve yüksek duvarları, onu iyice dokunulmaz yaptı.

     Ancak, hakkında düzenlenen dosya kapanmadı. Kapanması için yargılanması ya da çıkarılacak genel bir afla kapanması mümkün olabilecekti. Ancak, hiç biri olmadı. Dosya, şimdi tekrar açılmayı bekliyor.

                    İTALYA VE FRANSA ÖRNEKLERİ ORTADA

     İtalya’nın sempatik ve popüler Başbakanlarından Berlusconi’yi tanımayan yoktur. Boydan fakirdir, ama  parası boldur ve zengindir. Onu, zenginliğinden ziyade “hovardalığı”yla tanırlar.

     Zenginlik siyasetten değil, aileden gelir. İtalya’da vergi kaçırmak,  büyük suçlardan sayılmıştır. Berlusconi bunu bilmesine rağmen, kendini gönül işlerine fazlaca kaptırınca vergi vermeyi unutmuş ve vergi kaçırmaktan yargılanıp hapis cezasına çarptırılmıştı.

     Mahkeme, yaşının ilerlemiş olduğunu (78 yaşında) göz önüne alıp, onu hapsetmek yerine, bir Bakımevi’nde görevlendirdi.

    Eski Başbakan, şimdi buranın temizlik işlerini yapıyor. Geçen gün, iş elbiseleriyle çekilmiş bir resmini gördüm. Pek yakışmıştı.

     Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy ise, Cumhurbaşkanlığı seçimine girerken dünyaca ünlü Kozmetik Firması L’oreal’den rüşvet kokan seçim yardımı almıştı.

    O da, işlediği bu suçundan ötürü Cumhurbaşkanı iken yargılanamadı.

    Başkanlık bittikten sonra, Savcı,”Gel bakalım.” dedi. Sorguladı ve mahkemeye verdi. Savcı, yerinde duruyor ve kimse ona “paralelci” filan diyemiyor.

   Sarkozy de, şimdi yargılanacak. İddialar doğru çıkarsa, kodese girecek. Hiç şakası yok.

                     ABDULLAH GÜL DE, ACABA YARGILANACAK MI?

      Okuyucularım soruyor. “Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün görevi 28 Ağustos 2014 tarihinde sona ereceğine ve artık dokunulmazlığı da olmayacağına göre, Kayıp Trilyon Davası’ndan acaba yargılanabilecek mi?”diyorlar.

     İtalya’da ya da Fransa’da olsaydı, tabii ki yargılanırdı. Hele, İsrail’de olsaydı, suçlu bulunduğunda öyle Bakımevi’ne filan değil, doğrudan hapse konurdu.  Cumhurbaşkanları, sekreterine tecavüzden hapiste. Başbakanları Olmert ise, yolsuzluktan hüküm giydi, hapishane kapısında.

     Kumpas’a uğrayan komutanların, adını dünyaya duyurduğu Silivri Cezaevi boşaldı, şimdi yeni konuklar bekliyor.

    Amaaaa…  Meraklanmayın, böyle bir şey bizde katiyen olmaz. Hele, bu iktidar döneminde hiç olmaz.

    İhtimal o ki, çıkarılan bir kanunla onun suçu ortadan kaldırılır. Ya da yeni bir dokunulmazlık verilir. Hesaplaşma, böylece  “Ruz-i Mahşer”e kalır.

    Eski Cumhurbaşkanımız, İstanbul’da denizi şeş cihetten gören, yüksek korunaklı, 20 Trilyonluk Villasında, “Kayıp Trilyon”u, siyasi bir atraksiyon olarak anılarında saklar. Siyasete de, kaldığı yerden devam edebilir.

      Bu lafı pek sevmiyorum, ama  istemeyerek de olsa söylüyorum. Burası İtalya, Fransa ya da İsrail değil.

      Burası Türkiye !

   (*) Necmettin Erbakan’a verilen hapis cezası önce “Ev Hapsi”ne çevrildi, daha sonra Cumhurbaşkanı Gül tarafından affedildi.

 

BENZER HABER
İlk Yorumu Sen Yaz
code
google-site-verification=uSnnSC5jUTWittUtiCokfxv6706ikL65px5KxiN1Mg4