Kapanan Dünya Halı Fabrikasından alacağı bulunan 350 işçi haklarını almak için Çerkezköy’de belediye binası önünde eylem yaptı.
Dünya halı fabrikasından alacağı bulunan işçilere, Gümüşsuyu, Serfil ve diğer fabrikalarda mağdur olan işçilerde destek verdi. Çerkezköy’de belediye binası önünde toplanan kalabalık grup taşıdıkları döviz ve pankartlarla seslerini duyurmaya çalıştılar.
Mağdur işçilere destek için aileleri de destek verirken, 7 aylık çocuğu ile, eyleme katılan bayan işçi, “Ben 7 aylık çocuğumla hakkımı aramak için buradayım, hakkımızı alana kadar da yağmur çamur demeden, mücadeleye devam edeceğim. Ben 7 aylık çocuğumun hakkını arıyorum. Kimse mağdur edebiyatı kader edebiyatı yapmasın, mağdur olan vatandaş” dedi. Aynı bayan basın açıklamasında alanda bulunan ama konuşmayan avukatları Tuncay Kağan’a da sitem etti. Avukat Tuncay Kağan’ın konuşmak istememesi üzerine tepkisini yükselten bayan vatandaşa avukat Tuncay Kağan özel görüşmek için mağdur olan, bayan işçinin adını ve telefonunu aldı.
ANAYASADA KENDİNİZ İÇİN DEĞİL HALK İÇİN OLAN KANUNLARI DEĞİŞTİRİN
İşçiler taşıdıkları ilginç pankartlarla tepkilerini ifade ederken, özellikle hükümetin son zamanlardaki en büyük gündemi olan anayasa değişikliğine de gönderme yapıldı. Anayasayı kendiniz için değil, Halk için olan kanunları değiştirin diyen mağdur işçiler mağduriyetlerinin giderilmesi için, bütün kurumlardan destek istedi.
BAŞBAKANA SERT GÖNDERME
“Memur ölür kader, madenci ölür kader, patron batar işçinin emeği kalır kader, bu ülkede emekçinin kaderini değiştirin yeter” pankartı ile Zonguldak’ta maden kazasında ölen 32 işçinin ölümüne kader diyen başbakan, Recep Erdoğan’da nasibini aldı.
ULUSAL KANALA TEŞEKKÜR, DİĞER KANALLARA SİTEM
Basını da eleştiren işçiler ağaca kedi çıksa haber yapan medya kuruluşları, maaş alamadıkları için, aylarca evine ekmek alamayan işçilere haberlerinde yer vermiyorlar. Bugün burada sadece “ULUSAL KANAL” var bize destek olan sesimizi duyurmamızda bize yardımcı olan ULUSAL KANAL’a teşekkür ediyoruz dediler.
İşçiler adına hazırlanan basın bildirisini mağdur işçilerden Çetin Kale okudu. İşçilerin adına okunan bildiri şu şekilde.
Bizler Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet gösteren, Dünya Halı A.Ş işyerinde uzun yıllar çalışan işçileriz. 2005 Temmuz ayında iş yerimizin kapatılması sebebi ile, işten çıkarıldık. Bizler yaklaşık 350 kişiyiz, 2005 temmuz ayı öncesinde bizleri toplayan patronumuz, bizlere fabrikanın durumunun iyiye gitmediğini açıkladı. Bizler bu fabrikanın kapanmaması için, 5 maaş, 3 ikramiye ve sosyal yardım haklarımızı fabrika kapanmasın diye almadık.
Buna Rağmen, fabrikayı iyi yönetemeyen patronumuz Ökkeş Özdemir, beyefendi iş yerimizi kapatarak bizleri sokağa atmıştır. Bizler fabrika önünde toplanarak birilerinden yardım istedik. Bizlere o gün gelerek yardım sözü veren DİSK yetkilileri, bizlerin buradan dağılmasını istemişlerdi. Bizler işçiler olarak sendikaya güvenerek, işyerini terk ettik. O günden sonra kendisine işçi dostu diyen ve o şekilde görünen, aslında işçi düşmanı olan sendikayı bulamadık.
Bizler alacaklarımızı tahsil etmek için avukat tutarak mahkemeye başvurduk. Mahkeme için ödenmesi gereken parayı bile borç bularak davayı açtık. Dava kısa sürede lehimize sonuçlandı. İşçilerin alacakları yaklaşık 4 milyon Tl’dir. Avukata her sorduğumuzda paranızı en kısa sürede alacaksınız diyerek bizi oyaladı. Şimdi avukatımıza soruyoruz. Bu kısa süre ne zaman bitecek.
2010 yılında fabrika icra yoluyla satıldı.Bu günden sonra avukatımızın bize söylediği bütün hukuk yolları kapandı. Paramızı tahsil edebileceğimiz bir mercinin kalmadığını söyledi. Bizler soruyoruz bu ülkede işçilerin parası ile nemalanan sendikalar nerede.
Türkiye’de işçinin parası ile nemalanıp, işçinin yanında olmayan sendikaları kınıyoruz. Fabrikanın satılmasından sonra, avukatımız ile beraber 20 kişilik bir komisyon kurarak patron Ökkeş Özdemir’in yanına gittik. Patron satışın iptali için mahkemeye dava açtığını bizlere söyledi. Daha sonra ise bu davanın geri çekildiğini duyduk.
Patronların iki dudağının arasından çıkacak, kelimeyle işçilerin tazminat hakları patronların cebine kalmasın. Hükümete ve çalışma bakanına sesleniyoruz. Bizler mağdur olduk, bu günden sonra hiçbir işçi kardeşimiz mağdur olmasın, yetkililere ve hükümete sesleniyoruz. Bizler mağduruz yardım bekliyoruz.
Bu ülkede hak aramak suç ise bu suçu işlemeye devam edeceğiz. Bu ülkede sesimizi duyurmak için maalesef taşkınlık yapmak gerekiyor. Fakat biz taşkınlık yapmadan hakkımızı arayacağız.