TORPİL AİLE BOYU, Soyun Soyabildiğiniz Kadar!
Her Allah’ın günü devlet soyuluyor. Yani, millet soyuluyor. Yolsuzluk söylemi artık hafif kalırken, hırsızlık neredeyse meşru hale geldi. “Soyarlarsa beni soyuyorlar. Sana ne?” diyenler, bir gün donsuz kalacaklar.
Değerli okuyucularım; Yolsuzluk, Hırsızlık derken, artık Soygun sözcüğü öne çıktı. Ve vatandaşlar, “Devlet soyuluyor!” diye feryat ederken, kulaklar tıkandıkça tıkanıyor.
Daha önceki bir yazımda da, “Soygunlar her zaman silahla olmuyor. Anlatmaya çalıştığım soygunlar silahsız soygunlar, ancak bunlar çok büyük soygunlar” diye yazmıştım. Israrla tekrar ediyorum.
TOPPİL YAPARAK SOYGUN
“Torpil” sözcüğü bizim dilimizde yoktu, sonradan girdi. Artık herkes biliyor ki bu sözcük, adam kayırmada kullanılıyor. Tıpkı, iktidarın ”Kavakçı Ailesi” ni kayırması gibi.
Merve Kavakçı adlı kişi, merhum Necmettin Erbakan’ın partisinden Milletvekili seçilmiş ve TBMM’nde yapılan yemin törenine “Başörtüsü” takarak gelmişti. Cumhuriyet tarihinde başörtülü bir vekilin Meclise gelmesi ilk defa oluyordu, yadırgandı.
Dönemin Başbakanı merhum Bülent Ecevit kürsüye çıkıp, buna engel olunmasını istedi ve başörtülü vekil salondan çıkmak zorunda kaldı.
BIÇAKLAR BİLENDİ
Merve Kavakçı, Amerika’ya gitti. Çünkü aynı zamanda Amerikan vatandaşıydı. Yani, Amerika’nın çıkarlarını korumak için yemin etmişti.
Kavakçı’nın bu durumu anlaşılınca, yasa gereği Milletvekilliği de düşürüldü. Kavakçı da, Amerika’da yaşamaya devam etti. Bu arada evlendi ayrıldı, yeniden evlendi. Çocukları oldu ve geçen zaman içinde çocuklar büyüdü.
Siyasetten kopan Merve Kavakçı’nın yerine kardeşi Ravza Kavakçı aday olup, AKP’den Milletvekili, daha sonra da Genel Başkan Yardımcısı yapıldı. Başörtüsü kullanmak serbest olunca da, vekil Kavakçı Meclise başörtüsüyle artık kolayca girebildi.
ABLA BÜYÜKELÇİ, YAKIN AKRABALAR YÜKSEK MEMUR
Bunlar olduktan sonra bir de bakıyoruz, abla Merve Kavakçı, Malezya’ya Büyükelçi yapılmış. Oysa Büyükelçilik, Dışişleri teşkilatında tabandan başlayıp ileriye doğru yetişmeyle kazanılan bir unvan ve görev. Merve Hanım’ın bir gün dahi Dışişlerinde görev ve hizmeti yok. Yok, ama bunu anlayabilmek de yok, anlatmak da mümkün değil. Herkes şaşıp, şaşırıp kalıyor.
Torpil durmuyor ve Kavakçı ailesi için işlemeye devam ediyor. Merve Hanım’ın kızı Mariam Kavakçı ve Gülham Kavakçı da Cumhurbaşkanı Danışmanı yapılıyor. İşin ilginç yanı, Cumhurbaşkanı’nın bu kişilere hangi devlet işini danışacağı çok merak ediliyor.
Torpil devam ederken, Milletvekili Ravza Hanımın eşi Erva Kan (Kavakçı) da, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Proje Direktörü oluyor. Bir de Osman Kan var ki, Osman Kan (Kavakçı) Sağlık Bakanlığı, Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürü yapılıyor.
Elif Kavakçı’yı sorarsanız o, Cumhurbaşkanı’nın eşi Emine Erdoğan’ın Moda tasarımcısı. Böylece bütün Kavakçılar, baş köşeleri kapmış durumda. Kavakçı aile fertlerinin maaşları mı? Çok yüksek!
Bunu öğrenen vatandaşlardan kimileri, Nüfus Müdürlüklerine başvurup soyadlarını “Kavakçı” olarak değiştirmek istiyorlarmış. Hayırlı olsun. Geçtiğimiz hafta Türkiye’de “Palu Ailesi” konuşulurken, şimdi “Kavakçı Ailesi” konuşuluyor.