Sizin de, Çakarlı Aracınız Var mı?
Olmadığını biliyorum. Şimdiye kadar parayı bastıran ya da kendini bir şey sananlar bunu alıyor ve araçlarında kullanıyordu. Uygulamanın b.ku çıkınca, kısıtlama getirildi. Ancak, önceden bunu kullanmayan eski ve yeni Milletvekilleri de, bundan böyle kullanabilecek. Yağmurdan kaçarken, doluya yakalandık.
Değerli okurlarım; öyle vatandaşlarımız var ki, Toplumda kendilerine mutlaka ayrıcalık yapılmasını, korunup kollanmasını istiyorlar. Bu kişiler, devlet katında ya da önemli bir alanda bir de koltuk kapmışlarsa, bu istek daha da çok artıyor.
İşte onlardan biri “Çakarlı” dedikleri özel ışıklı araç kullanmak, yani bu aracı arabalarına taktırmak.
35 yıla yakın hizmet ettiğim devlet yönetiminde gördüm ki, genel olarak bu tür ayrıcalıklar söz konusu olmuyordu. Yani, böyle sonradan görme hevesliler pek görünmüyordu.
Kamu görevlileri, resmi plaka denilen (siyah plakalı) araçları kullanıyor, Emniyet yetkilileri yeşil, Hükümet üyeleri, Vali, Kaymakam gibi kamu yöneticileri ise, kırmızı renkli plaka taşıyan araçlara biniyordu. Bu araçlar da onların değil, devletin malıydı.
PEKİ, ŞİMDİ NE OLDU?
Bu iktidar döneminde, renkler değişmedi, ama yapılan ayrıcalıklarla birlikte, yolsuz kazançlarla gösteriş adeta moda oldu. Giyim-kuşamdan tutun da, sakal bıyık bırakmaya kadar kimilerinin adeti değişince, daha başka gösterişli uygulamalar da görüldü.
Çok sayıda özel korumadan tutun da, çakarlı denilen özel ışıklı araç kullanımı da, bu dönemde görüldü ve giderek çoğaldı. Sözlüklerde olmayan bu kelime, dilimize sonradan girse de, şimdi sıkça kullanılıyor.
Araçlarına bu ışıklı işareti koyanlara, gittikleri yolda ve geçişlerinde bir yol üstünlüğü tanınınca da, çakarlara rağbet iyice arttı. Bununla caka satmak da, işin çabası oldu.
İŞLER KARIŞINCA…
Zaman içinde, denetlenmediği için bu araçlarda yanlış işler yapılmaya başlandı, yani düpedüz kimi suçlar işlendi. Onunla da kalmayıp, bu araçların trafik düzenini bozduğu görüldü. Yasak olan kırmızı ışıklarda geçip, kazalara sebep oldular. Bunlarla kalmayıp, başka zararlı yanları da oldu.
Nihayet, bu durum iyice fark edildi. Uygulamadan yetkili ve sorumlu İçişleri Bakanlığı, ulu orta çakarlı araç kullanmayı, yani kimi araçlara bu ışıklı işaretlerin takılmasını yasakladı. İyi de oldu.
Ancak, bu doğru hareket, beraberinde yanlış bir uygulamayı getirdi. Şimdiye kadar böyle çakarlı araç kullanmayan eski ve yeni Milletvekilleri, bundan böyle çakarlı araç kullanabilecek. Aracın içinde sürekli bu eski ve yeni vekiller olamayacağı için, yakınları da bu araçları alıp pekala kullanabilecek. O halde, sormalıyım. Ne değişti ya da değişen ne oldu? Gelen son bir haberde, eski Milletvekillerine bu hakkın verilmeyeceği söylense de, bekleyip göreceğiz.
Değerli okurlarım, bu tür yazılar yazdığımda, önemli kamu hizmetlerinde bulunduğum için, bazen kendi uygulamalarımdan da söz ediyordum. Yine belirteyim.
Mesela, İstanbul Milli Eğitim Müdürü iken, ısrarlara rağmen hiç bir zaman çakarlı aracım yoktu ve “Koruma” kullanmadım. Yani, koruma istemedim. Aracıma, resmi plakasından başka plaka taktırmadım. Çakarlı dedikleri bu cihazı da, aklıma bile getirmedim.. Trafikte öteki vatandaşlar gibi hareket edip, hiçbir üstünlüğe tevessül etmedim.
Şimdi sormalıyım. Kimilerinde bu gösteriş merakı, acaba neden?
Milli Eğitim Bakanı’nın Düştüğü Duruma, Çok Üzüldüm!
İnternete düşen bir görüntüde izledim. Cumhurbaşkanı’nın eşi, İstanbul-Kadıköy’deki bir İmam-Hatip Okulu’nun Atölyesine adı verilen annesi için düzenlenen törende, açılış kurdelesi kesiyordu.
5-6 metre boyundaki kurdeleyi, ellerinde makaslarla partililer ve yandaşlar kesmek için dizilirken, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ise, arka planda kalmıştı.
O da, elinde bir makasla aralarına girmeye çalışıyordu, ama olmuyordu.
Oysa, burası bir eğitim kurumuydu, bu duruma düşen de, bu ülkenin Eğitim Bakanı’ydı.