Konya’daki bir Süt Fabrikası’nda çalışan Emre S. adlı kişi, “Süt Banyosu” yapmadan yatağa girmiyormuş. Emre, fabrikaya gelen sütleri, bir Süt Kazanına doldurup, küvette yıkanır gibi sütlerle yıkanıyor ve bunu video haline getirip, İnternette yayınlıyor. Yıkandığı sütler ise, daha sonra ya yoğurt yapılıp, ya da şişelenip bize satılıyor. Afiyet olsun.

        Değerli okurlarım, Bu memlekette birçok abuk sabuk işler yapıldığını gördük, duyduk, yaşadık. Hele bu iktidar döneminde, denetimsiz sürdürülen ya da yandaş kayırmak için halk sağlığına verilen zararları bilmeyen kalmadı. Ancak, böylesini ilk defa öğrendik.

                            HABER KONUSU OLAN OLAYI HATIRLAYIN

      Olayın kahramanı Emre S. adlı kişi. Konya da büyük bir Süt toplama Fabrikası’nda çalışıyor. Zaten Türkiye’de üretilen ve işlenen sütlerin büyük çoğunluğu Konya’dan geliyor.

     Geceleri de Fabrikada kalan Emre S. adlı kişi, su ile değil, sütle banyo yapıyor. Sütleri önce, küvet biçimindeki bir süt kazanına dolduruyor. Sonra soyunup küvetteki sütün içine uzanıyor. Hamam tası gibi süt tasını sütle doldurup kafasından aşağı boşaltıyor. Tabii, vücudunu da bir güzel sütle yıkıyor. Bu durumunu arkadaşı Turgut U. kameraya alıp, video yapıyor ve büyük bir marifetmiş gibi İnternette yayınlıyor.

      Olay, medyaya yansıyınca, Fabrikanın sahibi İsmail Uğur Kafalıer, yaptığı açıklamada, “Fabrika olarak çok büyüdüklerini, bu sebeple kendilerini kıskandıklarını ve olayın bir komplo olduğunu” söylüyor. Patron konuşurken ağzından kaçırıyor. “Sütleri bu şekilde heba edemeyiz ve heba edilmesine izin vermeyiz.” Derken, bu sütlerin yeniden işleme tabi tutulacağını, şişeleneceğini ya da yoğurt yapılacağını itiraf etmiş oluyor.

      Süt banyosu yapan Emre S ise, zor durumda kalınca; “Onlar süt değil, dezenfektandı.” diyor, ama kimseyi inandıramıyor. Çünkü, dezenfektanlar zehirlidir. Vücudu tahriş ederler. İçilince ölüme sebep olurlar. Böyle küvete dökülüp, onlarla banyo yapılmaz. Yapılmaz, ama yerseniz.

                                FABRİKA, USULEN DENETLENİYOR

     Yetkililer olayı duyunca fabrikaya gidip gerekli denetimi yapıyorlar ve fabrikayı kapatıp, 13.934 lira para cezası kesiyorlar. Belki, mahkemeye de verecekler. Verseler ne olur?

     O mutlaka bir yandaştır, adamını bulup kurtulacaktır. Yeniden süt toplamaya devam edecek, başka Emre’ler, başka Turgut’lar da, Amerikan bayan artistlerinin yaptığı gibi “Süt Banyosu” yapmaya devam edeceklerdir.

    Biz de, banyolu sütü içmeye, banyolu yoğurdu yemeye devam edeceğiz. İşin ilginç yanı, Türkiye’de en çok süt üretilen bölge, Konya’dır.

                               YILLAR ÖNCESİNDEN BAŞKA BİR ÖRNEK

     Belki hatırlayan vardır. İstanbul Bağcılar’daki  bir fırında yatıp kalkan bir Fırın işçisinin yattığı odada, bir su kuyusu vardır. Ekmek, bu kuyudan alınan suyla yapılır.

     İşçi, her gece çişi geldiği zaman tuvalete gitmek yerine, bu kuyunun içine işer. Bir gece, fırına gelen bir kişi tarafından tesadüfen yakalanır ve işinden kovulur.

    Kovulsa da, halk bu fırının ekmeğini, bilmeden kim bilir ne kadar uzun bir zaman yemiştir. Afiyet olsun.

Not :  Son gelen bilgilere göre, süt banyosu yapan bu iki serseri, olayın duyulmasından sonra tutuklanmışlar  ancak,  yukarıda da ifade ettiğim gibi, Hakim amcalarının sayesinde serbest bırakılmışlar.

    Bu durumda, o sütleri ya da o sütlerden yapılan yoğurtları, halkın sağlığını hiçe sayan bu Hakimlere yedirip içirmek, sonra da o görevlerden uzaklaştırmak lazım.