Limonla iki sebzeyi karıştırmışlar,  paketleyip her derde deva diye  satıyorlar. Sırf bu maksatla bir TV kanalı kurmuşlar. 24 saat bunu tanıtıyorlar. Dünyadan haberi olmayan birkaç kişiyi bu kanala çıkarıp, bu palavra ile tedavi olduklarını söyletiyorlar. Halk yerse…

    Yiyen var tabii. Olmasa, o masrafı yaparlar mı? Olmasa, o TV kanalını açarlar mı? Olmasa o şarlatanı gün boyu cıyak cıyak öttürürler mi? Olmasa, adının önünde Prof. yazan bir kişiyi o televizyon kanalına çıkartıp, halkı yanıltmasına göz yumarlar mı?

      Değerli okuyucularım, hile ve kandırmaya yönelik düzensiz işlerin yapıldığı bir toplumda, sapla saman da işte böyle karışıyor.

       Daha düne kadar, TV kanalları seyredilemez durumdaydı. Cinsel içerikli ve resimli pislik saçan ticari reklamlar, hükümetin kısa süre önce yaptığı bir uyarıyla azıldı. Ancak, ortadan kalkmadı. Çünkü, devleti, hükümeti ve kanunu takan yok.

                                       ŞİMDİ DE, İLAÇ (!)  REKLAMLARI

   Zaten vardı, devam ediyor. İlacı ruhsatlamak ve denetlemek devletin işi. Çünkü, insan sağlığı söz konusu. Biz de öyle mi? Değil tabii. İlaç diye bir takım otları ve zehirleri ambalajlayıp pazarlıyorlar. Reklamını da TV’lerde gün boyu yapıyorlar.

    İnandırıcı olabilmek için de, birkaç cahil ve zavallı kişiyi ekrana çıkarıp, bu kişilere ilacı kullandıklarını ve kendilerine çok iyi geldiğini söyletiyorlar. Halk yerse. Yiyor tabii…

                                      SARIMSAK, LİMON, MAYDANOZ

      Bu üç bitkiyi karıştırmışlar ve hap (tablet) haline getirmişler. Sarı renkli süslü bir ambalajın içine koymuşlar.

      Açtıkları bir TV kanalı, 24 saat bunun reklamını yapıyor. Görevlendirdikleri bir şarlatan, bu karışımı öyle anlatıyor ki, hemen alacağınız geliyor.

      Reklamdaki anlatıma göre, başta kalp, şeker, damar yolları hastalıkları ya da zinde kalma olmak üzere tedavi etmediği hiç, ama hiçbir hastalık yok. Hele, sabahları bir tableti yuttuğunuzda, zıp zıp zıplıyor ve duvara tırmanıyorsunuz.

     O şarlatan, tanıtımında daha da inandırıcı olabilmek için dini motifler de kullanırken, arada bir “Rabbimin izniyle” demeyi de ihmal etmiyor. Kendisinin çok sevildiğini, bu sebeple ekrana çıktığını, onu arayanların ve bu  karışımı almak isteyenlerin, ekranda numarası yazılı telefonu kilitlediğini de söyleyen bu kişi, nefes almadan palavrasına devam ediyor.

                                                KAPINIZA TESLİM

      Ekrandaki telefon numarasını arasanız, adresinizi alıp paketi kargo ile hemen adresinize gönderiyorlar. Tabii, paketten şansınızı ne çıkarsa.

      Bu tür kargolu satışlarda, paketten iki adet hıyar ya da patlıcan çıktığını da, TV haberlerinde gördük.  İstediğinizde, gelecek olan sizin de şansınıza kalmış.

     Ortada, çok daha ilginç bir durum var. Cumhurbaşkanlığı danışmanlığı da yapan bir Prof. ekrana çıkıp, bu karışımı övüyor. Hem de öyle bir övüyor ki, saydıkları dertler için başka ilaç kullanmaya gerek yok.

    Öyle sanıyorum, Sağlık Bakanı, Bakanlık yetkilileri, bütün hastaneler daha doğrusu hekimler bu reklamı ibretle seyrediyorlar. Ancak, dilleri bağlı, ses çıkaranı yok.

     İşte böyle bir Türkiye’de yaşıyoruz. Sarımsak, Limon ve Maydanozun ilaç olarak satıldığı bir ülkede.

    Bendeniz, burada bir eksiklik görüyorum. Bu karışımın içine bir de “hıyar” katılmalıdır. Bize yakışır.