“Seyyid”, Hz. Peygamberin soyundan gelenlere deniyor. Çok kutsal bir sıfat. Oysa, asırlardır, onun soyundan gelenlere rastlanmadı. Ancak, şimdi rastlanıyor. Çünkü, parayı bastıran “Seyyidlik Belgesi” alınca, şak diye Seyyid oluyorlar. Paranız varsa, siz de Seyyid olabilirsiniz.

   Değerli okurlarım;  Türkiye’de, öteden beri “Kutsal” lar da satılıyor. Mısır’da başlatılan bu uygulama, İslam ülkelerinden sadece Türkiye’de zemin buldu. İşte bunlardan biri “Seyyid”lik, yani Hz. Peygamberin soyundan geldiğini gösteren belge. Seyyidlik Belgesi.

    Parayı bastırdınız mı, size üstünde künyeniz yazılı imzalı-mühürlü bu belgeyi veriyorlar. İster, çerçeveletip duvara asın, isterseniz cebinizde taşıyıp, Seyyid olduğunuzu yani Hz. Peygamberin soyundan geldiğinizi herkese gösterin, hem de belgeli olarak.

                     HZ. PEYGAMBERİN SOYU MU KALDI?

     Hz. Peygamberin (s.a.v) in çocukları küçük yaşta öldüler. Eşler ve bu çocuklar, Medine’deki Baki Mezarlığında yatıyorlar. Büyümeden hayatlarını kaybettikleri için, müşrikler Peygamberimize  “Zürriyeti kuru” anlamında ve soyu olmadığı konusunda çamur atmaya kalktılar. O kadar ki, Yüce Allah, Kevser Suresi’nde “…asıl soyu/sonu kesik olan kendileridir.” diyerek, Peygamberin soyunun bulunduğunu, zaten amcası Ebu Talib’in babasının kardeşi olup, çocuklarının olduğu biliniyor. (Oğlu Hz. Ali/ Ali’nin eşi, Hz. Peygamberin kızı Fatıma, çocukları Hasan, Hüseyin, Muhsin, Zeynep, Ümmü Gülsüm. gibi…)

     Bütün bunlara rağmen, Peygamberimiz öldükten sonra geçen uzun yıllar içinde hiç kimse, onun soyundan geldiğini iddia etmedi, böyle bir yalana sarılmadı.

    Ne var ki, İslamiyet’in yozlaştırıldığı ve katı kurallarının uygulandığı kimi yerlerde mesela Mısır’da, onun soyundan geldiğini iddia edenler oldu. O kadar ki, bunu bir meziyet ve bir ayrıcalık gibi gösterip, kendilerine böylece  bir büyüklük yakıştırdılar.

     Bu heves üzerine Mısırda, “Seyyidlik Belgesi” verilmeye başlandı, ama öyle bedava değil. Şimdiki gibi parayla.

     Türkiye’de, bu dönemde ve hele FETÖ’nün çöküşünden sonra gücünü daha çok gösteren “Menzil Tarikatı” da bu belgeyi vermeye başlamış.

   Bir gazeteci, bu belgenin bir örneğini yakalamış. Belge, Arapça, Türkçe ve Farsça yazılmış. Nasıl ve nereden bulmuşlarsa, Diyanetin mührünü de kullanıp tercüme edenin adı ve imzasının üstüne bir de mühür vuruyorlar. Sonra da, bunu biraz daha kuvvetlendirmek için, örneklerini Notere tasdik ettirip, Noter’in mührünü de bu evraka vurduruyorlar.

  Ne var ki, bütün bunlar bedava değil, parayla yapılıyor. Rayiç, 1.000 dolardan başlıyor, 3.000 dolara kadar.

   Paranız varsa, siz de bir tane alıp, pekala “Seyyid” olabilirsiniz. Her şeye inanan Türk halkından çoğu, buna da inanacak ve sizi Peygamber soyundan biri olarak görecektir. İşte o zaman, nefesiniz bile kıymetlenir. Tükürdüğünüz yere, kutsaldır diye kimse ayağııyla basmaz. Acil, muska bile yazabilirsiniz. Herkes, sizinle komşu olmak ister. Arabanız, yolda kalmaz.

    Öte yandan, İslam dünyasında, Haşimi soyundan geldiğini ve Seyyid olduğunu söyleyen tek kişi, eski Ürdün Kralı Hüseyin’dir.

    Değerli okurlarım, Laik Türkiye’yi, işte bu hale getirdiler. Siyasilerin oy kaygısı, güçlülerin de itibar elde etme düşüncesi, milletimizi ve cahil halkımızı bu durumlara düşürdü.

     Bunu yapanlar ve böylece yüce dinimizi çıkarları için kullanan bu şarlatanlar, büyük günah işlediklerinin farkında değiller.

    Onlar, günahtan korkmuyor ki, çünkü inanmıyorlar, sadece  inanıyormuş gibi görünüyorlar.