Biz, geçen zaman içinde o tekmenin unutulduğunu sanmıştık. Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce unutmamış. “Seçildiğimde, o utanmaz adama, onun hesabını mutlaka soracağım.”  diyor. Ben de, salt bu sebeple oyumu Muharrem İnce’ye vereceğim.

    Değerli okuyucularım,  İnsanın yapısında ve yaradılışında azgınlık, onun getirdiği şımarıklık ve haddini aşanlarda da bir “küstahlık” vardır. Genelde bu böyledir.

     2014 senesini hatırlayın. Manisa’nın Soma ilçesindeki bir maden ocağında göçük meydana gelmiş ve tam 301 maden işçisi vatandaşımız, hayatını kaybetmişti.

    Olay, bir kaza idi, ama beklenen bir kazaydı. Çünkü, özel kişilere ait olan maden ocağında böyle kazalara karşı tedbir alınmamış, üstelik ocak sahiplerinin iktidarın yakını olduğu söylenmiş ve bu sebeple kollandığı anlatılmıştı.

    Ölenlerin sayısı çok fazlaydı. Olayla herkes ilgilendi. O dönemde Başbakan olan Tayyip Erdoğan’da, kimi danışmanlarıyla birlikte olay mahalline geldi.

                                                          TEPKİ  VAR!

     Olay, sadece o bölgede değil, bütünr yurtta büyük tepkiyle karşılandı. İnsaanlar ihmal kurbanı olmuş, başka bir deyişle pisi pisine ölüme gitmişlerdi.

            Devlet yetkililerinin, olay mahallinde uğradığı tepkilere karşı, o yetkililer de karşılık vermiş ve pek de hooş olmayan tartışma ve sürtüşmeler meydana gelmişti.

        Soma halkı ve ölü yakınları isyan halindeydi, çünkü acıları çok büyüktü. Cenaze sahiplerinden olup, üzüntüsünü bağırarak dile getiren genç bir vatandaş, görevli jandarmalar tarafından yere yatırılmış – sözüm ona- teskin edilmeye çalışılırken, Başbakanlık Danışmanı olduğu anlaşılan Yusuf Yerkel adındaki bir “terbiyesiz-kabadayı” yere düşmüş olan o acılı vatandaşı, yattığı yerde ha bire tekmeliyordu.

      Kaybettiği yakını sebebiyle çektiği ölüm acısı yetmeyirmuş gibi, bir de vücudu tekmelenen o şehit yakını vatandaş yerde kıvranıyor, o densiz kabadayı ise, habire vuruyor tekmesini sallıyordu.

      Bu densizin yaptığı işkence kayda alınıyor ve halka gösteriliyordu. Böylece, öteki vatandaşlarımız da bir kere daha üzüntüye boğuluyorlardı.

    Peki, bu densize ne yapıldı derseniz,  hiçbir şey yapılmadı. Tekmelenip acılar içinde kalan vatandaş, uğradığı zulümle kaldı. Kendisini tekmeleyen o densiz kabadayı ise,  cezasız kaldı ve yoluna devam etti.

                                             KAMUOYU UNUTKAN !

      Aradan 4 yıl geçti. Mahkemeler kuruldu ve birçok davalar görüldü. Ancak, tekme yiyen vatandaşımızsın uğradığı bu saldırıyı ve çektiği acıyı hiç kimse sormadı. Ta ki, Muharrem İnce Cumhurbaşkanı adayı oluncaya kadar.

    İbrahim İnce, bölgeye yaptığı ziyarette bu konuyu dillendirdi. Unuutulmakta olan o olayı hatırlatarak, “Seçildiğimde, o tekmeciden hesap sormazsam, namerdim” dedi. Ve çok doğru söyledi.

    Başına geleceği öğrenen  tekmeci Yusuf, sosyal medyadan hemen bir mesaj yayınlamak zorunda kalıyor ve “Her insan gibi, ben de hata yapmış olabilirim” gibi, yine kabalık ve küstahlık akan bir ifadeyle-sözüm ona- halktan özür diliyordu.

    Oysa bu kabadayı, ayrıca o mağdur vatandaşı bulup, öncelikle özrü ondan dilemelidir. Kendisi Başbakanlık Danışmanı yapıldı diye, önüne geleni tekmeleme hakkı olmadığını bilmelidir.

   Muharrem İnce’nin bu çıkışı, beni çok duygulandırdı. Salt bu sebeple, Cumhurbaşkanlığı seçiminde oyumu ona vereceğim. Onun sormak istediği hesabı da, günü gelince  yakından izleyeceğim.