Kurban Kestiğini Sananlar!
Kurban Bayramı yine geliyor. Paranızı kapmak için vekalet vermenizi isteyenler, yine aportta bekliyorlar. ”Siz zahmet etmeyin, kurbanınızı biz keseriz” diyorlar. Doğrusu, böyle mi acaba?
Değerli okuyucularım; Geçmişte, sokak sokak gezip, kesilen kurbanların derilerini toplarlardı. Hatta, aralarında deri toplama kavgası bile olurdu. Bazen de, kurban kesilen mahale gidip, “Derisini dikkatli yüzün. Yanlış keserek zarar deriye vermeyin.” diye uyaranları bile olurdu.
12 Eylül askeri yönetimi, Türk Hava Kurumu’nun dışında kalan her türlü Vakıf , dernek ve benzeri kuruluşun deri toplamasını yasakladı. Kimi Bayramlarda da halk derileri Camilere bağışladı ya da kurbanı kesen kasaba hediye etti.
UYGULAMA DEĞİŞİYOR
Deri toplamanın fazlaca kazançlı bir yanı olmadığı anlaşılınca, “Vekaletle kurban kesmek” akıllarına geldi ve bu işe soyunmaya başladılar.
Yaptıkları ilanlar ve çeşitli duyurularla, “Kurbanlarınızı biz keseriz. Bu yıl küçük baş kurban şu kadar lira. Parayı filan Bankanın falan hesabına yatırın. Kesimden kuşkunuz olursa, size kutuladığımız kavurmadan da göndeririz. Allah, kurbanınızı şimdiden kabul etsin.” gibi hamasi ve inandırıcı açıklamalar yaparak, para toplamaya başladılar.
PEKİ, VEKALETLE KURBAN KESİLİR Mİ?
Kesilir. Çünkü, herkes canlı bir hayvanı boğazlayıp kurban edemez. O konuda bilgili ve tecrübeli olmak gerekir. Vekaletle kurban keseceğini söyleyenler, elbette bu kesimi tecrübeli kasaplara yaptırıyorlar. Buraya kadar iyi de, bundan sonrası biraz şüpheli. Acaba, herkesin ödediği paranın karşılığı olan kurbanlar, gerçekten kesiliyor mu? Çok güvenilir bildiklerimiz dahil, herkese güvenilir mi acaba?
Geçtiğimiz yıllarda bu konunun çok dedi-kodu’su yapıldı. Hatta dedikodu değil, para toplayıp kurban kesmeyen kimi Vakıfların yöneticileri takibata uğradılar. Tutuklananlar ve ceza alanlar bile oldu. Demek oluyor ki, her para gönderenin kurbanı kesilmiyordu.
Bu konuya, daha önceki bir yazımda da değinmiş ve inançlı ve de iyi niyetli vatandaşlarımızın çok dikkatli ve duyarlı olmalarını önermiştim.
ÖMER NASUHİ BİLMEN HOCA NE DİYOR?
Diyanet eski Başkanlarından merhum Ömer Nasuhi Bilmen, “Büyük İslam İlmihali” adlı kitabında Kurban konusuna değiniyor ve bu konuda doğruları söylüyor. Hocanın tespitlerine ve görüşlerine, bugüne kadar itiraz eden bir tek kişi çıkmadı.
Hoca diyor ki, “Kurban kesecek olanlar, kurbanının başında bulunmalı. Bir elini hayvanın üstüne koyup, kasapla birlikte kurbana/kesime niyet etmelidir.” Yani, kurbanın kesildiğini gözleriyle görmeli, bundan emin olmalıdır.
Gıyapta da olsa, niyetlenmiş olmak önemli ve geçerli ise de, burada bütün mesele, kurbanın kesildiğinden emin olmaktır.
KURBAN KESMEK ŞART MI YA DA FARZ MI?
Yüce dinimize göre kurban kesmek, şart ya da farz değildir. Türkiye’deki Müslümanların genellikle tabi olduğu “Hanefi” mezhebine göre “Vacip”tir. Yani, farz hükmüne yakın bir mecburiyeti vardır. Bu mezhebin otoriteleri, “Kesilmelidir, kesene büyük sevap vardır. Ancak, imkanı olanlar bunu yapmalıdır. Bu durum, Allah’a bir yakınlaşma ve insanlar arasında bir paylaşma ve yardımlaşmadır. O sebeple kesilmelidir.” derler.
Öteki mezhepler ise, kurban kesmenin sünnet olduğunu söyler ve buna inanırlar. Kesmenin bir mecburiyeti ve sorumluluğu olmadığını ifade ederler.
Kurban kesmek vacip de olsa, sünnet de olsa manevi bir doyum, Allah’a biraz daha yaklaşmak ve yakınlaşmaktır.
İşte Müslümanların bu temiz duygularını bilen kimi açıkgözler, Bankalar aracılığı ile para toplayıp, adınıza kurban kestiğini söyleyerek sizi kandırabilirler.
Dolandırmaya giren bu eylemi hepsi yapar mı? Hayır. Dürüst hareket edenler de var. İşte vatandaşlara düşen görev, dürüst olanları bulup, kurbanlarını bu kuruluşlara kestirmektir. Yani, her gönderilen paradan kurban olmaz.
Ancak, Ömer Nasuhi Bilmen Hoca’nın verdiği bilgileri de yadsımamak gerekir. Aksi halde, sadece kurban kestiğiniz sanmış olursunuz.