Hırsızlar, Neden Yakalanamıyor?
Çünkü, siyasi hırsızlar, iktidar tarafından korunup kollanıyor. Adi hırsızlar ise, yakalansa da, Adli Kontrol ile serbest. Onun için, malınıza ve canınıza kendiniz sahip olun. Kendi kendinizi korumaya bakın.
Değerli okurlarım; Benim gibi akşamları oturup TV seyrediyorsanız, Türkiye’de olup biten adi hırsızlıkları görüyorsunuz, dinliyorsunuz demektir.
Hiçbir gün geçmiyor ki, bir ya da birkaç mağaza, dükkan, kuyumcu ve benzeri işyerleri ya da vatandaşın evi soyulmasın.
Veya, yaşlı ve cahil insanlarla emekliler dolandırılmasın, Banka hesapları boşaltılmasın. Hele, evlere namaz kılmak ya da yardım yapmak için girenlerin, yine yaşlı kadınları kandırıp, evdeki ziynet eşyasını ya da paralarını çalmasınlar.
Gerçi, dikkatle bakıldığında malını ya da parasını kaptıranda da kusur var, ama devlet ve devletin adaleti nerede? İhbar üzerine kolluk kuvvetleri, kameralara da bakıp hırsızları yakalıyor, ancak ilk merci olan Savcı ifadesini alıp, hemen serbest bırakıyor. Suç büyükse, hırsız adli kontrolla yine serbest kalıyor. Mahkemeye sevk ederse, bu kere hakim adli kontrol şartı ile serbest bırakıyor. Hani, bunun adaleti nerede? Devletin gücü ve güvencesi nerede?
ÖTEKİ HIRSIZLARA GELİNCE…
Esas büyük hırsızlığı onlar yapıyor. Onların çok büyük kısmı, iktidara mensup, yetkili ve iktidar yandaşlarıyla ortak. Muhalif medya, her gün bağırıyor, onları yazıyor çiziyor.
Bunlar genellikle, o yetkili kişilerle anlaşıp ve kırışıp, ihaleler yoluyla devleti, dolayısıyla milleti soyuyorlar.
Devletin en yüksek denetim kurumu olan Sayıştay, birçok konuda devre dışı bırakılıyor. TBMM’nin Sayıştay raporlarına karşı bakışı ve tutumu ortada. Anayasal olmasa, onu da bir çırpıda kaldıracaklar. Yeter ki yaptıkları hırsızlık ve yolsuzluklar ortaya çıkmasın. Nitekim, Maliye Bakanlığı’nın Teftiş Kurulu’nun, yani denetim yetkisinin bu sebeple kaldırıldığı ortada.
Değerli okurlarım, “Alışmış, kudurmuştan beterdir” diye çok doğru bir deyişimiz var. Bu hırsızlığı yapanlar öyle alışmışlar ki, bu yolla ne kadar çok kazansalar da, gözleri doymuyor. Demek o kadar büyük ki, mideleri de doymuyor. Ve anlaşılan o ki, bu iktidar gidinceye kadar bu soygunların önü alınamayacak, sonu gelmeyecek.
Baksanıza, rüşvet yiyen bütün soyguncular bile, suçüstü olup görüntülenmelerine rağmen, ellerini kollarını sallayarak ortada dolaşıyorlar. Hem de, çaldıklarını yediklerini geri alarak. Utanmak dersen, yok, yok, yok!
Bu durumda, bu milletin yapacağı tek şey var. Zamanı geldiğinde bunlardan kurtulmak.
Yoksa o hakkını da kullanmayanlar, yamalı pantolonla, işsiz güçsüz olarak daha çok dolaşmaya devam edecekler.