Fiyatlarda Etiket Oyunları! (Aldatmacalar)
Hemen bütün market ve mağazalarda aynı oyun oynanıyor. İnsanlar, göz göre kandırılıyor. Başka ülkelerde, bu hilelere pek rastlanmıyor. Çünkü, onların halkı bizim insanımız gibi “aptal” yerine konmuyor.
Değerli Okurlarım; Bugün size çok önemli, önemli olduğu kadar çok ilginç bir aldatmacadan söz edeceğim. Bu durum, öteden beri alışık olduğumuz ve kandırılmaya müsait olan vatandaşlarımız için, sözüm ona uyanıkların (!) çok iyi(!) bir buluş ve uygulaması.
Bildiğiniz ve gördüğünüz gibi, alış-veriş ettiğimiz bütün market ve mağazalarda satılan malın üstüne bir etiket koyuyorlar. Zorunlu olan bu uygulama ile alacağınız malın fiyatını, hiç kimseye sormadan öğreniyorsunuz. İşinize gelirse alıyor, ya da almıyorsunuz. Buraya kadar iyi de, bundan sonrası?
ETİKETLER, ÇİFT FİYATLI
Bu fiyatlamada, iki önemli husus öne çıkıyor. Birincisi, özellikle marketlerde kimi etiketlerin fiyatlarıyla, kasa fiyatları birbirini tutmuyor.
Etikete düşük fiyat yazarken, kasaya ödemek için geldiğinizde malın fiyatı değişiyor ve artıyor. Çünkü, biliyorlar ki çok kere vatandaşlarımız “Nasıl olsa, fiyatlama ve hesaplamayı Bilgisayar yapıyor. Hata olmaz.” diyerek, ellerine verilen kasa fişlerine bakmıyorlar. Hatta, kimileri bu fişi daha kasanın yanında iken yırtıp atıyor.
Oysa, alınan ürünlerin fiyatları tek tek incelendiğinde, kimilerinin etiket fiyatı ile kasa fiyatının farklı olduğu, bazen de bu farkın oldukça büyük olduğu görülüyor.
Çok kere bilerek yapılan bu hatalar, markete öönemli ölçüde haksız kazanç getirirken, vatandaş aldatılmış oluyor.
YA, ÇİFT FİYATLI ETİKETLER?
Daha da önemlisi, etiketlerin üzerine iki fiyat yazılıyor. Üste yazılan birinci fiyatın üstü çizilirken, esas fiyat altına yazılıyor.
Yani, demek isteniyor ki, “Bu malın/ürünün esas fiyatı, üstü çizilen fiyattır. Ama, biz size bunu ucuzlatarak satıyoruz. Siz, kazançlısınız.” Yalan! Hem de, Kuyruklu yalan!
Oysa, ortada hiçbir kazanç yok. Kazanan sadece onlar. Çünkü, orada belirlenen fiyat malın esas fiyatıdır. Üstü çizilen fiyat ise, “Şişirme/göz boyamak/ kandırmak için” konulan fiyattır. Dahası var!
BİR ALANA, BİR BEDAVA
Başka bir kandırmaca da, “Bedava” verildiği söylenen ürünlerde yapılıyor. Bunu da çok kurnazca yapıyorlar.
Aynı ürünün ikisinin fiyatını toplayıp, bir ürün fiyatı gibi gösteriyorlar. Sonra da, “İkisini alana, biri bedava” diye göz boyuyorlar.
Oysa, o fiyat zaten iki ürünün fiyatıdır. Size bedava verilen hiçbir şey yok. Burada halka, biri bedava verildiği söylenip, hesabını bilmeyenler alenen kandırılıyor.
NEDEN DENETİM YOK?
Değerli okuyucularım, alış-veriş mekanlarının devlet otoritesi tarafından düzenli denetlenmediği, öteden beri biliniyor.
Yakınmalar çok olduğu takdirde, ilgili Bakanlık temsilcilerinin göstermelik kimi denetimler yaptığı görülse ya da duyulsa da, kötü niyetliler üzerinde bunların hiçbir caydırıcı etkisi olmuyor.
Çünkü, bu hileleri yapan ticari kurumların ve uzantılarının çoğu, büyük patronların. Onlar da, iktidarın yandaş ve yalakaları.
Özellikle, gıda denetimlerinin daha çok yapılması gerekirken, bu da yapılmıyor. Kimi basın-yayın organlarının olayların üzerine gittiği görülse de, bu durum da çabuk unutuluyor ve halkı aldatmacalar devam ediyor.
BUNA ÇARE YOK MU?
Elbette var. Birinci çare, bu hile ve aldatmacaları yaptığı belli olan ve bundan vazgeçmeyen yerlerden alış-veriş yapmamak gerekiyor.
İkinci çare, etiket fiyatı ile kasa fiyatlarını çok iyi karşılaştırmak ve kasa fişlerini kıvırıp atmamak gerekiyor.
Üçüncü çare, fiyatlardan birinin üstü çizilmiş olan etiketlere, pek itibar etmemek gerekiyor.
Dördüncüsü hileli gıda, defolu mal gibi halkı kandırmaya yönelik böyle ürün satanları boykot etmek ve yetkili birimlere bildirmek gerekiyor. O yetkili birimlere de fazla güvenmemek gerekiyor.
Hilecilere caydırıcı cezalar vermek, aslında çok önemli bir yaptırım. Ama, onu kim yapacak? Başta Belediyeler olmak üzere, devletin o otoritesi nerede?
ETİKETLERDE “YARIM KİLO” OYUNU
Değerli okuyucularım, kimi açık Pazar (Semt Pazarı) esnafının, özellikle sebze ve meyve fiyatlarında “Yarım kilo” oyunu oynadıkları, ürünün fiyatını büyük harflerle/rakamlarla yazıp, altına çok küçük bir “Yarım kilo” yazdıkları görülüyor.
Birim fiyat “Kilo” oldu için, siz onu ürünün kilosu sanıyorsunuz, ama aldanıyorsunuz. Ödemeye gelince, pek tabii ki sizden kilosunun fiyatını istiyor ve alıyorlar.
Belediyeler bu durumu çok iyi bildikleri halde, gerekli denetimleri yapmıyor ve halkın aldatılmasına bilerek göz yumuyorlar.
DÜZGÜN VE GÖSTERİŞLİ ÜRÜNLER ÖNE, ÇÜRÜKLER ARKAYA!
Başka bir hile ve aldatmaca da, ürün tezgaha konarken ya da dizilirken yapılıyor. Halkın “mostralık” yani numunelik/örnek, göstermelik dediği düzgün ürünler tezgahın önüne dizilirken, bozuk ve çürük olanları arka sıraya diziyorlar. Siz, o çürükleri görmüyorsunuz. Öndekilere bakıp alıyorsunuz, ama size o görmediğiniz bozuk ve çürük ürünler satılıyor. Eve gittiğinizde durumu fark ettiğinizde, iş işten geçmiş oluyor.
Değerli okuyucularım; Başka hileler de sorarsanız, daha pek çok sayabiliriz. Çünkü, insanları aldatmaktan ve haksız kazanç sağlamaktan mutlu olan çok insanımız var. Eh, ülkeyi yönetenler de böyle olursa, daha ne demeli?
Suçu “Kadı” işlemişse, yani anan Kadı’nın kurbanı olmuşsa, kimi kime şikayet edeceksin?