Dünyada en zor geçinen emeklilerin başında “Türk emeklileri” geliyor. Özellikle 2000 yılından sonra emekli olan sigortalıları, devlet insandan saymıyor. Emeklilerden bari ilaç parası almayın.

      Değerli okuyucularım;  İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi’ni 16 yıldan beri iktidarda tutan ve devam ettiren neden, sosyal yardımları ve özellikle sağlık alanındaki, düzeltme, düzenleme ve  iyileştirmesidir.

        Bu 16 yıl öncesini hatırlayın. Hastaneler, memur ve işçi hastaneleri (SSK ve Devlet Hastaneleri) diye ikiye bölünmüş, özellikle sigorta hastanelerine, biraz sağlıklı gidenler hasta olup geri dönüyorlardı.

      Çünkü, gece yarısından itibaren başlayan muayene ve ilaç kuyrukları, hastayı canından bezdiriyordu.

     Bulunmayan ya da zor bulunan ilaçlar sebebiyle, hastanın canını kaybetmesi işten bile değildi.

      İktidar, ilk olarak bu soruna el atıp, hastaneleri birleştirip, ilaç teminini de düzene koyarak millete derin bir nefes aldırdı. Doğrusunu isterseniz, salt o sebeple ve ekonominin çökmesi sebebiyle, o ilk seçimde bendeniz ve ailemiz de oyumuzu Adalet ve Kalkınma Partisi’ne vermiştik.

                                 DURUM, ŞİMDİ  ÖYLE Mİ?

               Tabii ki değil, Her alanda meydana gelen aşınma ve özellikle yolsuzluklar, ülkeyi batma noktasına getirirken, sağlığımızı da yeniden büyük tehlikeye soktu.

   Hastanelerde yeniden “Hasta Kuyrukları” oluşurken, ilaç temini de eskisinden beter hale getirildi. Özellikle yaşı ilerlemiş olan emeklilerin sağlık sorunları çaresiz kalırken, ilaç teminindeki zorluklar, yeniden bel bükmeye başladı.

     Başlangıçta emekli, aldığı ilacın bedelinin % 10’unu ödüyordu. Başkaca hiçbir ödeme yapmıyordu. Geçen zaman içinde, kimi ilaçlardan “Katkı Payı” adı altında emekliden yeniden farklı ve ekstra denilen paralar alınmaya başlandı.

     Bu yetmiyormuş gibi, “Muayene Ücreti” adı altında bir para da alınmaya başlayınca, sağlık hizmeti emekli için tamamen paralı hale getirildi.

   Hatta o kadar ki, Aile Hekimlikleri’nde bile yazılan her ilaç için ücret alınınca, hastaneler emekliden kesilen paraları bir gelir kapısı haline getirdi. Bu paralar emekli maaşlarından kesilince, durum fazla anlaşılamadı, ancak maaş alınırken atılan kazık emeklinin gözünü çıkarmaya ramak kaldı.

                                    ÖZEL HASTANELER PARA MAKİNASI

      Devletin sunamadığı bazı imkanları farklı biçimde sunan Özel Hastaneler ise, emekliyi iyice perişan etmeye yettiler.

     Çünkü, bu hastanelere emekli adına  devlet çok az bir katkıda bulunurken, emekli burada da tam bir soyguna uğruyor. Bu durum, devletin umurunda bile olmuyor. Hele, bir Özel Hastane patronu Sağlık Bakanı olunca, emekliler özel hastanelerin kapısının önünden geçemez hale geldiler ya da o  hale gelecekler.

                                          EMEKLİ NEYİ BEKLİYOR?

     Emekli, ister devlet hastanesi, ister özel hastane olsun, bu hastanelere ödediği katkı payının kaldırılmasını istiyor. Daha doğru her iki hastanede de,  ömrünün yaklaşan son deminde ücretsiz muayene ve tedavi olmak istiyor.

    Biraz daha açarsak, emekli için yapılan ve büyük faturaların çıkmasına sebep olan her türlü tetkik, tahlil, çekim ve benzeri işlemlerden para alınmamasını istiyor.

       Emekli, ilacını almaya gittiği zaman Eczanenin aldığı katkı payının, bundan sonra alınmamasını istiyor. Emekli, maaşından da bu maksatla kesinti yapılmamasını istiyor.

         Bir CHP Milletvekili, emeklilerin bu durumunu dile getirip, kendilerinden böyle ücretler alınmaması ve kesintiler yapılmaması için Meclise kanun teklifinde bulunmuş. İyi yapmış, amaaa…

       Şimdi size soruyorum. Ortada aktif ve sözü geçen bir Meclis var mı ki?

        Bu teklifi bir AKP’li vekil yapsaydı, biraz umutlu olurduk. Ancak, bunun bir CHP’li vekil tarafından yapılması, beni hiç umutlandırmadığı gibi, sadece güldürdü. Sizdeki etkisi ne oldu acaba?