Bunları,
CHP’li bir vekilin, ezanın Türkçe okunmasını isteyerek, yerel seçim arifesinde iktidarın eline yeniden önemli bir koz verdiğini, karıştıkça karışan CHP’nin, iktidar için yine umut vermediğini,
Bu iktidar döneminde, devleti yönetenlerin denetim ve yaptırım güçlerinin iyice azaldığını, denetlenemeyen piyasaların o sebeple alıp başını gittiğini, bürokrasinin ise halka her türlü güçlüğü çıkarmaya devam ettiğini,
Her yerde cirit atan dolandırıcılara karşı devletin takipsiz ve çaresiz kaldığını, başka bir söylemle halkın canını yakan dolandırıcıların üstüne nedense gidilmediğini,
Beştepe’deki Saray’ın masraflarının karşılanması için, özel bir verginin konmasının düşünüldüğünü, Marmaris Okluk Koyunda yapımı süren Cumhurbaşkanı Yazlık Sarayı için, 50.000 çam ağacının kesildiğini,
Saray’ın “Baş konuğu” olan ve “Kurtuluş savaşında keşke Yunan galip gelseydi”, “10 Kasım günü, Saat 9’u 5 geçe kenefe gidin” diyen, ”Fesli Kadir Efendi”nin, çok muteber bir kişi yerine konup, Prof. olan Diyanet İşleri Başkanı tarafından Atatürk’ün ölüm yıldönümünde evinde ziyaret edildiğini,
Başkanın böylece, Atatürk hakkında idam fermanı çıkaran ve Sevr Anlaşmasını onaylayan Şeyhülislam Dürrizade Abdullah ile, İngiliz ve Yunan yanlısı Vatan haini Şeyhülislam Mustafa Sabri’den farklı olmadığını,
Siyasi iktidarın, Atatürk’ü unutturmak için çeşitli çareler aradığını, çare bulanların ödüllendirildiğini, bunun en açık örneğinin 10 Kasım anmalarında görüldüğünü,
Bu 10 Kasım’da da, halkın Anıt-Kabiri’i ziyaretinde rekor kırıldığını ve rekorun her yıl tazelendiğini ancak, kurucusu olduğu Diyanet’in, bu yıl da Cuma hutbesinde, Atatürk’ten bir duayı esirgediğini,
Cumhurbaşkanının ağzından “Atatürk” sözcüğünün hiç çıkmadığını, Atatürk’e sadece Mustafa Kemal dediğini,
Yunanistan’ın, Ege Denizi’ndeki karasularını 12 mile (iki katına) çıkarmaya çalışırken 18 adamızı sahiplendiğini, bu adalara silah ve mühimmat yığdığını, Türk hükümetinin bunu kabullenip, hiçbir tepki göstermediğini, bu gidişle Kıbrıs’ın da elden gidebileceğini,
Devletin öteki katmanlarında olduğu gibi, Belediyelerdeki yolsuzlukların, Osmanlı döneminde yapılan yolsuzlukları bile geride bıraktığını, bu yolsuz durumun CHP’li Belediyelerde de aynen görüldüğünü,
İstanbul ‘da AKP’li Arnavutköy Belediyesinin, 648 kişiyi gezmek için Bursa’ya götürüp, 10 bin kişilik fatura kestirdiğini,
İstanbul’un yeni Havaalanından Ankara’ya gitmenin, otobüsle gitmekten daha zor olduğunu ve daha çok zaman aldığını,
Başkanı bayan olan AKP’li Gaziantep Belediyesi’nin borçlanma rekoru kırdığını ve Türk parası yerine dövizle borçlandığını,
Ferhat ile Şirin, Kerem ile Aslı, Tahir ile Zühre, Yusuf ile Züleyha, Arzu ile Kamber’den sonra, şimdi bir de Sıla ile Ahmet’imizin olduğunu,
Yargıtay’ın kararına göre, karı ya da kocadan birinin yatağını ayırmasının, boşanma sebebi sayıldığını,
Son araştırmalara göre, AKP’nin oylarının % 17 oranında azaldığını, gerçek oy oranın % 35.46 olduğunu, ne var ki daha çok geçim darlığından şikayetçi olanların AKP’ye oy verdiklerini,
Yine son tespitlere göre, halkın % 72’sinin Belediyelerden hoşnut olmadığını, yolsuzlukların Belediyelerde bir gelenek haline geldiğini,
Sürünmeye alışan saf vatandaşlarımızın yüzünden, diğer vatandaşların da sürünmeye devam ettiklerini,
PKK’nın kolları PYD ve YPG’yi ısrarla destekleyen Amerika’nın, Suriye topraklarında bağımsız bir Kürt Devleti kurmakta kararlı olduğunu,
Uganda Büyükelçimiz olan Bayanın Yunanlı Helen kılığına girip gösteri yaptığını, bu Bizans özentisinden ötürü Yunanistan’a davet edildiğini, ancak davetin daha önce Ankara tarafından yapılıp, Elçinin işine son verildiğini,
Bu iktidar döneminde öğretmenlerin öğrencileri yerine, öğrencilerin öğretmenlerine dayak attığını,
Parçalanan Arap Gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın daha sonra Kıyma Makinesinden geçirildiğini, ölüm emrini veren Suudi Velihat tarafından ailesine kıyma parası ödendiğini, bu cinayetin aydınlatılması ve suçluları hakkında Türk hükümetinin çok aciz kaldığını,
Hakim ve Savcılıklara tayin edilen AKP’li önemli siyasi ve yandaşların, tekrar siyasete dönmek istediklerini,
AKP’li bir eski Milletvekilinin hakime baskı yapıp, azılı uyuşturucu baronu Zindaşti’yi hapisten kurtardığını,
Af konusunda Bay Devlet Bahçeli’nin çok ısrarlı olduğunu, “Papazı bırakmayız” diyenlerin sonunda bıraktıkları gibi, “Af çıkarmayız” odiyenlerin de, eninde sonunda bu affı çıkaracaklarını,
Sağlık Bakanı’nın Özel Hastane sahibi olmasının, Özel Hastane sahiplerini çok sevindirdiğini,
Milli Eğitim Bakanı’nın Özel okul sahibi olmasının, Özel okul sahiplerini çok sevindirdiğini,
Turizm Bakanı’nın, Turizm Şirketi sahibi olmasının, Turizm Şirketleri sahiplerini çok sevindirdiğini,
Gayri resmi bir ziyaret için halen Uruguay’da bulunan Çiftlikbank’ın kurucusu Tosun Mehmet’in (Mehmet Aydın), ilk kabine değişikliğinde Tarım Bakanı yapılacağını,
Bakan olur olmaz, okullarda “Andımız”ı tekrar okutacağını söyleyen Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un, kısa süre sonra bir zamanların namlı dansözü “Nana” gibi kıvırdığını, Andımızın okunmasını isteyen Danıştay’ın kararına bile itiraz ettiğini, kendisine umut bağlanan Bakan Selçuk’un da, böylece “boş ve fos” çıktığını,
Türk çocukları okul bulmakta zorlanırken, Suriyeli çocukların istedikleri okullara kayıtlarının yapıldığını,
Devlet, ücretsiz geçen yerlilere astronomik cezalar keserken, yabancı plakalı araçların köprü ve otoyollardan bedava geçip, 65 milyon lira takarak ülkelerine döndüğünü,
İktidarın yolsuzluklarını ortaya çıkaran Sayıştay’ın kapatılma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu,
Kadınların dostları, eski ve yeni kocaları tarafından yol ortasında bıçaklanmalarına devam edildiğini, bunun için daha çok Lazoğlu Sürmene bıçağının tavsiye edildiğini,
Paraların üstündeki Atatürk resminin kaldırılıp, Tayyip Erdoğan’ın resminin konacağının konuşulduğunu,
Belediye Başkan aday adaylarından vatandaşların telefonlarına sürekli mesajlar gönderildiğini, bu durumun vatandaşı iyice bıktırdığını, mevcut Başkanların, tekrar kazanmak için Belediyenin bütçesinden pahalı ve bol miktarda hediyeler dağıtmaya başladığını,
AKP’li birçok Belediyede ve öteki kesimlerde, yandaş memur alımlarının sınavsız yapıldığını,
Giresun Üniversitesi’nde açılan bölümlerin yarısından fazlasına tek bir öğrenci kaydolmadığı halde, boş oturan görevlilerin maaş ve ücretlerini tıkır tıkır aldıklarını,
İnsanlar arasındaki gerçek dostlukların sözlerle değil, eylemlerle belli olduğunu,
Bu satırların yazarının, ülkemizin geleceğini hiç de iyi görmediğini, kusuru sürekli yönetenlerde aramak yerine, biraz da onlara her seçimde oy verenlerde aramak gerektiğini,
Görevinde çok koşturup başarılı olan, mütedeyyin davranışı, hizmeti ve sempatik tavırlarıyla takdir toplayan Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak’ın, bir dönem daha Tekirdağ’a hizmet etmesinin istendiğini ve beklendiğini,
6 dönemden beri Saray İlçe Belediye Başkanlığını elinde bulunduran CHP’nin, bu seçimde epey zorlanacağını ve Saray’da bu defa Başkanlığı iktidara kaptırabileceğini,
Doğalgaza pek sevinen Saraylıların, faturaları geldiğinde tepkilerinin ne olacağının çok merak edildiğini,
Tekirdağ İl bazında Belediye Başkan adaylarının belirlenmesinde, CHP’de Faik Öztrak’ın, AKP’de ise iki Mustafa’nın (Mustafa Yel ve Mustafa Şentop) çok etkili olduklarını,
Başbakan olarak ”Örtülü ödenek”e alışan ve çok tatlı gelen TBMM Başkanı Binali Yıldırım’ın, Cumhurbaşkanı’nda olduğu gibi, Meclis Başkanı için de Örtülü ödenek konmasını istediğini,
Saray ilçesine atanan genç Kaymakamların, göze batan kalıcı hizmetler üretmek yerine, daha çok geziler, toplantı ve törenlerle oyalandıklarını ve geride hiçbir seda bırakmadan çekip gittiklerini,
Katar Emirinin hediye ettiği uçağa 100 milyon dolar masraf ettirdikten sonra, ilk defa Fransa’ya uçan Cumhurbaşkanının, yeni bir uçağı ne zaman alacağının çok merak edildiğini,
Cumhurbaşkanının, yapılan yüksek binaları kastedip, “Bize oy verdiniz, şehirlere dikey koyduk, yeniden oy verin bu defa yatırıp koyalım.” dediğini;
Biliyor musunuz?