Saray, Büyükyoncalı ve Küçükyoncalı da, yeni sayılan 3 okulun depremde yıkılacağı var sayılarak, yıkımına karar verilmiş. Bu okulları kim yaptı? Yapımını kim denetledi? Kim teslim aldı? Bunlar sorulmayacak mı? Yazıklar olsun!

    Değerli okurlarım;  Uzun yıllar çok sayıda okulun yapımı ile ilgilenen bir kişi olarak, bu üç okulun akıbeti ile, böyle durumları yansıtan örnekler vermeye çalışacağım. İbretle okumanızı öneririm.

   Deprem Bölgesinde sayılan ülkemizde, zaman zaman oluşan depremlerin yıkıcı etkilerini ve zararlarını biliyoruz.  Buna ve bütün söylenenlere karşın tedbir almada çok ağır ve ilgisiz kaldığımız ise ortada.

   Yıkıcı ve öldürücü 1999 Marmara depreminden hiçbir ders almadığımız da apaçık ortada. O halde, oturup yıkımı ve ölümü mü beklemek lazım, hayır!

    Oluşan küçük depremler, büyüklerine işaret ettiği halde, başta devleti yöneten sorumlular olmak üzere, hiç kimsenin aldırış ettiği yok.

                          OKUL BİNALARI KORKUTUYOR

   Korkutuyor, çünkü içlerinde binlerce can bulunuyor. Bu korkutan binalardan 3’ü şimdilik ilçemizde bulunuyor. Biri Saray merkezde Atatürk Ortaokulu, diğeri Büyükyoncalı’da Şehit Zafer Çam Mesleki Teknik Lisesi, ötekisi ise, benim köyüm olan Küçükyoncalı’daki İlk ve Ortaokul.

    Bu okul binalarının üçü de yeni binalar sayılır. Ancak, yapılan incelemede üçünün de depreme dayanıklılığının bulunmadığı ve tehlike saçtıkları belirtiliyor. O nedenle, binalar tahliye edilip yıkılmasına karar verilmiş.

                                  KİM YAPTI BU OKULLARI?

    Elbette inşaat müteahhitleri yaptı. O halde, hemen soralım. Kimdir bunlar? Böyle başka inşaatları var mı? İnşaatlarını kim denetledi? Tamamlananları kim teslim aldı? Bu işlemler yapılırken, ne gibi oyunlar döndü?

   Bunlara ait bütün dosyalar çıkarılmalı, inşaatın her safhası yeniden incelenip, nerede hata yapıldı ise ortaya çıkarılmalıdır. O kadar ki, bu Okulları yapanların yaptıkları başka işlere de bakılmalıdır.

     Tekirdağ’ın başarılı Milli Eğitim Müdürü Ersan Ulusan’n, bunun peşini bırakmayacağını, bu kadar zarara sebep olan suçluları ortaya çıkaracağını umuyorum.

                        BENİM KÖYÜME DE YAZIK OLDU!

    Küçükyoncalı’da doğmuş, İlkokulu da burada okumuştum. Ama, birleştirilmiş sınıflarda. O yıllarda okulumuz 3 derslikliydi. 2 ve 3’ncü sınıflar bir derslikte, 4 ve 5’nci sınıflarda başka bir derslikte okumuştuk. Öğretmen, dersin 20 dakikasını bir sınıfa, kalan 20 dakikasını öteki sınıfa ayırıyordu.

 O nedenle, İstanbul Milli Eğitim Müdürü iken Tekirdağ Valisi’nden köyüme bir okul yapılmasını istemiş, işte bunun üzerine bu okul yapılmıştı.

   Yetkili Tekirdağ Milli Eğitim Müdürlüğü o yıllarda nasıl bir denetim yapmışsa, bize çürük bir okul binası teslim edilmişti. Şimdi, 4 katlı o bina yıkılacak.

    Bu binaların yerine, yenileri mutlaka yapılacaktır. Ancak, milletin parasına yine yazık olacaktır.

   Yapılacak iş, bu binaları yapanları bulup, bunun hesabını sormak gerekir. Hesabı, onlar kadar denetim ve teslim alan elemanlara da sormak lazımdır.

    Burada, Milli Eğitim Müdürü kadar, Tekirdağ Valisi’nin de sorumlulara hesap sormak için harekete geçmesi gerekir. Eğer, araya  malum  yandaşlar girip, yapılacakları engellemezse…