Halkımız değil, devleti yönetenler istemiyor. Çünkü onlar artık üretici değil, birer tüketiciler.  Ömürleri olursa, bir gün kendilerinin de bu duruma geleceklerini hiç düşünmüyorlar.

    Değerli okurlarım, kimi vefasız vatandaşlarımız gibi, devleti yönetenler de 65 yaş üstü vatandaşlarımızın yaşamasını pek istemiyorlar. Çünkü, onları artık bir yük, bir tüketici gibi görüyorlar. Çünkü, 65 yaş, çalışabilmenin son noktasıdır. Gücü ve sağlık durumu ne olursa olsun, bazı çalışanların dışında 65 yaşına gelenler, zorunlu olarak emekli ediliyor.

     Çalışırken kendilerinden faydalanılan bu kişiler, emekli olunca sadece birer tüketici duruma geldikleri için, pek istenmiyorlar.

    Oysa onlara saygı duymak ve tecrübelerinden yararlanmak, onların çalışmaları kadar faydalıdır.

                                        NEDEN PEK İSTENMİYORLAR?

      Bunu, öncelikle devleti yönetenler istemiyor. Çünkü devlet, onlara bir “Emekli aylığı” ödemek durumunda. Oysa bu aylık devletin kasasından değil, çalışırken bu vatandaşlardan kesilen paralardan ibarettir. Bu durum düşünülmüyor. Esasen, “Sosyal devlet” olmanın gereği de budur ve emekli uygulaması bütün dünyada mevcuttur.

     Hatalı yönetimler ve yolsuz uygulamalarla Sosyal Güvenlik Kurumu zarar etti ise, bunda emeklinin günahı ne?

    Daha yeni öğrendik, SGK, milyar lira zarar etmiş. Çünkü, biriken paraların hepsi emekliler yerine başka işlerde kullanıyorlar. Yolsuzluklar ise, çabası.

                                             COVİD-19’DA EMEKLİLER

      Pandemi salgını denilen Covid-19 ortaya çıktığından beri, en çok emekliler mağdur edildi. Çünkü onlar, öteki vatandaşlara göre evlerine hapsedildi ve hava almalarına pek imkan sağlanmadı.

     Bugün bir çok kişiye daha rahat dışarıya  çıkma imkanı sağlanırken, emekliler, daha doğrusu 65 yaş üstü vatandaşlar sadece gündüz 10.00 ile 13.00 saatleri arasında dışarı çıkabiliyorlar.  Bu üç saatin 12.00 ile 13.00 arası öğle tatilinde geçtiği için, onlara günde 2 saat izin var. O sebeple, ihtiyaçlarını tam olarak gideremiyorlar. Bu uygulama ne kadar adil? Hiç!

    Başka bir sıkıntı ise, aşılarla ilgilidir. Getirilen aşının öncelikle 65 yaş üstüne yapılacağı söylense de, uygulama öyle değil. Çünkü, olmayan ya da çok az olan aşı öncelikle kodamanlara ve yandaşlara yapıldığı için, 65 yaşa sıra gelmesi mümkün görülmüyor.

   Konuyu, Atatürk’ün emekli ve yaşlılar hakkında söylediği sözle bağlayalım.

  “Bir milletin yaşlı vatandaşlarına ve emeklilerine karşı tutumu, o milletin yaşama kudretinin en önemli kıstasıdır. Geçmişte çok güçlüyken, tüm gücüyle çalışmış olanlara karşı minnet his duymayan bir milletin, geleceğe güvenle bakmaya hakkı yoktur.”