Tenhada Buluşsalardı...
AKP’nin
Kürt Açılımının içine CHP’yi de çekmek istediği ayan beyan
ortadadır.
Peki,
bu yaptığınız iş halkın yararına ise neden kamerasız görüşmede ısrar
ediyorsunuz?
Gerçi,
başta da aynısını söylüyordu; katılırlarsa birlikte yolumuza devam ederiz.
Katılmazlar ise, biz tek başına devam ederiz. Deyip durdu…
Hatta
sonunda bir manevra daha yaptılar. Milli Güvenlik Kuruluna Baykal’ı davet
ettiler. “Arkayı dolan iki puan al”, işine Baykal
yanaşmadı.
Yani
ortak olmada ısrar ettiler.
İyi
bir şey yapıyorsan karını niye başkası ile paylaşmakta ısrar
ediyorsun?
Elimde
belge yok. Bir belgeye dayanarak söylemiyorum. Ancak, şunu tahmin etmek, kolay
diye düşünüyorum.
Amerikan
Devleti ile yaptıkları gizli bir anlaşma var. Bu anlaşmaya Baykal’ı da ortak
yapmaya çalışıyorlar.
Çünkü
bu anlaşmanın içinde öyle maddeler var ki, bu maddeleri muhalefet kabul etmez
ise, yol almaları güçleşiyor.
Federasyona
giden yolun kaldırım taşlarını
döşediklerini onlar da biliyor.
İlerde
kendiliğinden çıkacak halk direnişini önlemede yardıma ihtiyaçları var. Bunu
Amerika da biliyor. Muhalefeti yanına al diye AKP’yi
zorluyor.
Bu
güne kadar gidilmesi gereken yol haritası, Colin Powel Gül arasında karara
varılan gizli anlaşmaydı. (3 Nisan 2003 Vatan Gazetesi)
Colin
Powell’ de kendi projesinin bitim günü olan dün İstanbul’daydı. Ne tesadüf değil
mi? Povell İstanbul’dan giriş yapıyor. PKK Irak’tan giriş yapıyor.
Devletsizleşme festivalleşiyor. MGK aynı gün toplanıyor.
“Görünen
köyün” de dediği gibi, 29 Ekim’de yaptıkları yeni gizli anlaşmanın
gidişatını gözden geçireceklerdir.
Şimdilik
salam politikasının işlediğini gördüler. Bundan sonra ki, aşamalar için yeni
talimatların alınması aşamasına geldiler.
Bundan
sonraki PKK heyeti(canileri diyecektim ama, iktidar heyet muamelesi yapıyor) 150
kişiden oluşacakmış. Onlar da suçsuzmuş! Daha sonra gelecek olan üç bin kişi
kesin suçsuzdur. Onlar hiç suçlu olurlar mı? Olsa olsa Ergenekoncular
suçludur.
Bu
iş böyle gitmez.