Şu Partizanlığa Bakın !
AKP, Türk siyasetinde gelmiş geçmiş en “partizan” parti. Adında, “adalet” sözcüğü keşke olmasaydı. Böylece hem halk aldatılmaz, hem de “adalet” kavramı böylesine yara almazd.
Türk siyasetinde iktidar partilerinin sürekli “partizanlık” yaptığı, yani kendi yandaşlarını kayırdığı, güncel hayatımızda hep tartışılmıştır. İktidarın bu tutumuna isyan eden muhalefet partileri, iktidar olduklarında aynı hataya düşmüşler, vaktiyle eleştirdikleri iktidarların yaptıklarını, bu defa onlar yapmışlardır.
Ne var ki, geçmiş iktidarların partizan davranışlarında ölçü hep muhafaza edilmiş, bu konuda halkı isyan noktasına getirmemek için büyük özen gösterilmiştir.
Şimdi iktidarda olan Adalet ve Kalkınma Partisi ise, adından da anlaşılacağı üzere “adalet” üzerine kurulduğu ve bu maksatla siyaset yapacağını beyan ettiği halde hiç de öyle olmamış, parti bütün icraatında hep bunun tersini yapmıştır.
İktidar, ne kadar adaletsiz davrandığını, mesela Adana Büyük Şehir Belediye Başkanı’nı görevden aldığında, bir kere daha ortaya koymuştur.
Bilindiği gibi Adana’nın MHP li Belediye Başkanı, yolsuzluk iddialarıyla önce partisinden istifaya zorlanmış ve istifa etmiştir. Daha önce yine Adana’dan ancak iktidar partisinden Belediye Başkanı seçilen bu zat, AKP den ayrıldıktan sonra MHP ye geçmiş ve son dönemde tekrar Belediye Başkanı seçilmiştir.
AKP DEN OLSAYDI, GÖREVDEN ALINIR MIYDI ?
Başkan hakkında ileri sürülen iddialar, yalanır yutulur cinsten değil. Bunların ne kadar doğru ya da yanlış olduğu, yargılama sonunda belli olacaktır. Buna, hiç kimsenin sözü olamaz. Ancak, Başkan AKP den istifa etmeseydi ve bu partinin Başkanı olsaydı, acaba bu görevinden alınır mıydı?
Ankara Büyük Şehir Belediye Başkanı hakkındaki iddialar, Adana Başkanı’ndan çok daha yoğun ve ürkütücü olduğu halde, onun hakkında acaba neden hiçbir soruşturma açılmıyor? Ankara’da başka bir partinin adayı Başkan olsaydı ve şimdiki Başkan hakkındaki iddialarla karşılaşsaydı, acaba o görevde kalabilir miydi? Tabii ki hayır.
Öte yandan, ciddi bir yolsuzluk suçlamasıyla başka bir AKP li Başkanın görevinden alındığını ya da tutuklandığını hiç duydunuz mu? Üstelik, Belediye Başkanlarının çok büyük çoğunluğu iktidar partisinden oldukları halde, onlar hep korunuyor. Kanunlar, onlar için geçerli sayılmıyor.
8 yıla yaklaşan iktidarındaki her icraatında partizan davranın AKP’ nin, şimdi değiştirmek istediği Anayasa da, ne yazık ki partizan bir tutumla değiştirilmek isteniyor. “Darbe Anayasasına Hayır !” aldatmacası ile, AKP Türk halkının yararına değil, tamamen kendi çıkarına ve kendi yararına bir Anayasa dayatmaya çalışıyor.
Geçen haftaki yazımda da, aynı soruyu sormuştum. Şimdi tekrar soruyorum. Halk ve muhalefet partileri, acaba bunu yutar mı? Bekleyip, görelim.
Ali Özen’i Kutluyorum
Saray Esnaf ve Sanatkarlar Odası’nın olağan kongresi, geçtiğimiz Pazar günü Saray Kültür ve Sanat Merkezi’nde yapıldı. Katılımın yoğun olduğu kongre, büyük bir olgunluk içinde geçti.
Yönetim için iki liste çıkarıldı. Biri, halen Oda’nın Başkanlığını yürüten Hüseyin Torun’un, diğeri ise halen Saray Esnaf ve Sanatkarlar Kefalet Kooperatifi Başkanlığını yürüten Ali Özen’in listesiydi.
Yapılan seçimlerde Hüseyin Torun 217 oyda kalırken, Ali Özen 477 oyla bu Odanın Başkanlığına da seçilmiş oldu. O sebeple, Ali Özen’i buradan tebrik ediyorum. Ali Özen, Saray Esnaf ve Sanatkarlar Kefalet Kooperatifi’nden sonra, şimdi de Saray Esnaf Odası’nın Başkanlığını böylece Hüseyin Torun’dan devralmış oldu.
Demokratik yöntemlerin izlendiği her yerde, seçmenler başarılı olanları seçiyor, başarı gösteremeyenlere ise “Git” diyor. Burada da böyle oldu. Üyeler, Hüseyin Torun’a “Git” dediler. Demokrasinin gereği olarak, bunları hoş karşılamak gerekir.
Şimdi, Abeyimiz Hüseyin Torun’a düşen görev, Başkanı olduğu Saray Küçük Sanayi Sitesi’nin eksiklerini tamamlayıp, oradaki esnafı rahat ettirmek olmalıdır. Torun ayrıca, bir Dernek kurarak yapımını üstlendiği, ancak yıllardan beri iskelet halinde bekleyen Saray Öğretmenevi inşaatını, bir an önce bitirmelidir.
Aksi halde, o görevlerde de Ali Özen devreye girebilir. Bizden söylemesi.