Saray İlçe Toplum Sağlığı Merkezi tarafından gebe kadınlara eğitim semineri verildi.
Saray İlçe Toplum Sağlığı Merkezi Görevli hemşireler tarafından katılımcılara, gebelikte beslenme, emzikli bayanlarda beslenme, doğru emzirme teknikleri ve anne sütünün faydaları konularında eğitim verdi. Saray Toplum Sağlığı Merkezi birimi çalışanları, ilçe merkezi yanı sıra belde ve köyler genelinde bulunan kadınlara yönelik gebelikte beslenme, emzikli bayanlarda beslenme, doğru emzirme teknikleri ve anne sütünün faydaları konularında eğitim verdi.

GEBELİK EĞİTİMİ DEVAM EDECEK
Saray Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü Salonunda verilen eğitime çok sayıda, Saraylı bayanlar katıldı.
Çalışmaları değerlendiren Saray Halk Toplum Sağlığı Merkezi Hemşirelerinden Nermin Kabil ve Filiz İnan, "Yapılan çalışmalardan çok faydalı olacaklarını. İlçe merkezi genelinde bu tarz eğitimler ve tarama faaliyetlerine devam edeceğiz" dedi
Saray Halk Toplum Sağlığı Merkezi Hemşireler Nermin Kabil ve Filiz İnan, "Bilimsel olarak yapılan araştırmalara göre; çalışan kadınların ayakta durmaları, ağır yük kaldırma, stresli iş yeri, çalışma süresinin uzunluğu ile erken doğum ve düşük ağırlıkta bebek doğumu ilişkili bulunabilir. Gebeliği olumsuz yönde etkileyen faktörlerin bazıları kimyasal bazıları fizikseldir. Fiziksel ajanlardan gebeleri en çok etkileyen faktörlerden biri radyasyon diğeri ısıdır.
Sıcağa ve sıcak çevreye maruz kalma bir çok iş alanında söz konusudur. Yapılan çalışmalarda yüksek ısının kendiliğinden düşüklere ve doğumsal anormalliklere (özellikle beyin ve omurilik sistemi üzerinde) neden olduğu gösterilmiştir. Bu nedenle yüksek ısılı iş alanlarında gebelerin çalışmaması daha uygundur. Sıcak alanda çalışan gebenin sıvıyı bol alması, dinlenme periyotlarını daha sık yapması gerekmektedir. Yüksek ısı ortamında çalışan gebenin fetal anormallikler konusunda gerekli tarama testlerini yaptırması önerilmelidir.
İkinci önemli bir fiziksel etken günümüzde giderek artan oranda karşılaştığımız radyasyondur. Anne karnında radyasyonun oluşturduğu zararlı etkiler, maruz kalınan gebelik haftası ve dozuna göre değişir. İonize radyasyon bebeğin hem fiziksel gelişimini bozabilir hem de üreme sistemi üzerinde olumsuz etkikler yapabilir. Eğer yumurta ve sperm birleştirkten sonra, rahim içine yerleşmeden radyasyona maruz kalmışsa ‘’ya hep ya hiç kuralı’’ geçerlidir. Yani ya embrio geniş çapta harabiyete uğrar ve gelişmez ya da hiç bir zararlı etki yapmaz. Ama embrio rahim için yerleştikten sonra radyasyona maruz kalırsa zararlı etkiler oluşur. En çok zararlı etki gebeliğin ilk 4-5 ayında oluşur.
İş yerlerinde gebelerin maruz kaldığı diğer bir zararlı etken kimyasallardır. Kimyasallar solunum, deri ve sindirim sistemi ile alınabilir. Her kimyasal ajanın yapıtığı kimyasal etkiler farklıdır.
Kuaförlerde kullanılan saç renklendirici ve boyalar aromatik amin denilen kimyasallara ihtiva eder ve bu da deri yoluyla emilir. Saç boyalarının insan gebeliği üzerine direk zararlı etkisine ait bir kanıt yoktur ama bu konuda çok az çalışma ve bilgi mevcuttur. Bu nedenle çok güvenli kabul edilmezler. Yapılan bir çalışmada kozmetikçilerde kendiliğinden düşüklerin daha çok olduğu görülmüştür. Bu nedenle mümkünse ilk 3 ay bu maddelere kronik olarak maruz kalmamak ve eldiven kullanmak gerekir.
Boya fabrikaları, pil fabrikaları gibi yoğun kimyasalların kullanıldığı yerde gebelerin mümkün olduğunca özellikle ilk 3 ay kimyasallara maruziyetinin azaltılması gerekir.
Kimyasallar kendiliğinden düşüklere, ölü doğumlara, sinir sistemi bozukluklarına, yarık damak ve dudağa sebep olabilirler.
Yoğun kimyasalların olduğu iş yerlerindeki kadınlar eğer gebelik planlıyorsa, bu kimyasalların kandaki seviyesinin kontrol edilmesi uygundur. Yükek seviyede çıkarsa kandaki bu zararlı maddelerin, kandan uzaklaştırılması gerekir. Çok uzun süre kimyasala maruz kalmış kadının kemiklerinde önemli derecede kimyasal birikir. Bu kişiler gebelik öncesi güvenli limitlere ulaşana kadar bu alanlardan uzak tutulmalıdır.