1 Kasım Saray'ın düşman işgalinden kurtuluşunun 87. Yıldönümü, Saray’da heyecan ve coşkuyla kutlandı. Bu nedenle çarşı meydanındaki Atatürk Anıtı'n önünde düzenlenen törene, Kaymakam Zeki Kaya, Garnizon Komutanı Kur. Alb. Yücel Özel, Belediye Başkanı Nazmi Çoban, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Akif Tanrıtanır, Askeri Erkan ve Siyasi Parti temsilcilerin yanı sıra Daire Amirleri, Sivil Toplum Örgütleri temsilcileri ve her okuldan birer grup öğrenci ve de vatandaşlar katıldı.
     Saray'daki program, 1 Kasım Pazar günü saat 12.30'da Atatürk Anıtı'na çelenk sunumu, saygı duruşu, İstiklal Marşı'nın okunması ve bayrağımızın göndere çekilmesi ile başladı. Ardından tebriklerin kabulü ile program, Belediye Kültür ve Sanat Merkezi'ne taşındı. 
     Havanın soğuk olmasından dolayı program Belediye Kültür ve Sanat Merkezinde devam etti.
     Belediye Kültür ve Sanat Merkezi'nde düzenlenen kutlama programına, Kaymakam Zeki Kaya, Garnizon Komutanı Kur. Alb. Yücel Özel, Belediye Başkanı Nazmi Çoban, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Akif Tanrıtanır, Tekirdağ CHP İl Başkanı Fahrettin Meker, Askeri Erkan ve Siyasi Parti temsilcilerin yanı sıra Daire Amirleri, Sivil Toplum Örgütleri temsilcileri ve her okuldan birer grup öğrenci ve de vatandaşlar katıldı.  Öğrenciler tarafından günün anlam ve önemine ilişkin şiirler okundu.  Daha sonra Saray'ın düşman işgalinden kurtuluşu, temsili olarak canlandırıldı ve temsili Hürriyet Kızı kurtarılarak, protokoldeki yerini aldı.

                               Telgraflar Okundu

        1 Kasım Saray'ın düşman işgalinin kurtuluşunun 87. yılı kutlaması nedeniyle gelen telgrafların okunmasının ardından, öğrenciler tarafından günün anlamını belirtilen şiirler okundu.
      Ardından Belediye Başkanı Nazmi Çoban tarafından da günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yapıldı. Başkan Nazmi Çoban, "Bugün kurtuluşumuzun 87. yılını, tarih yapan bir milletin çocukları olarak, bizi bugünlerimize ulaştıran kahraman ordumuza ve onun getirdiği güç ile atalarımıza minnet ve şükran duyguları içerisinde sarsılmaz güven ve bağlılık ile daha da artan bir birlik ve bütünleşme ile ortaya koymanın derin heyecanını ve sevincini taşımaktayız.
    Bugün, ordu ve millet bütünleşmesinin anlamlı bir tablosunu çizen Saraylılar, tarih yapan cedlerine, babalarına, dedelerine, ana ve ninelerine layık olabilmenin engin huzuru ve gururu içersinde eğilmeyen başlarını daha da dik tutarak, her türlü iç ve dış düşmanlara karşı, millet ve vatan bütünlüğünün şuur ve bilincindedirler.
    Bugün Saray olarak, başta Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu büyük kurtarıcı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ve onun yakın silah arkadaşlarının, aziz şehitlerimizin ve kahraman gazilerimizin huzurunda saygı ve minnetle eğilerek, bu huzur, bu gurur, bu mutluluk ve sevinç gününün asil heyecanını duymakta ve yaşamaktayız.
       Bütün umutların tükenmeye başladığı bir dönemde Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Türk Milleti için bağımlı yaşamaktansa ölmek daha iyidir’ diyerek Samsun’a çıkması, bağımsızlık ve özgürlük mücadelemizin de başlangıcı olmuştur.
     Bu tarih ile birlikte Türk Milleti, kendi makûs talihini tersine döndürmeye başlayarak, esaret altında var olunamayacağını ve vatan topraklarımızın işgal edilemeyeceğini tüm Dünyaya haykırmıştır.
   Kurtuluş Savaşı bu destanın adı, Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğindeki Türkiye Büyük Millet Meclisi de bu destanı yaşatan milletin kalbidir. Samsun’dan yakılan özgürlük ateşi, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılmasıyla birlikte kısa sürede dalga dalga tüm yurda yayılmıştır. Bugünkü varlığımızı ve özgürlüğümüzü o günlere borçluyuz.
  Temelleri yine o günlerde Mustafa Kemal Atatürk tarafından atılan ‘Milli Egemenlik’ ilkesi ile birliğimiz ve bütünlüğümüz sağlanarak, çarenin ancak millette olduğu tescillenmiştir.
 Bugün de vazgeçilmez güç kaynağımız millet iradesidir. Bunun yaşatılması için hepimize ve özellikle de gençlere büyük görevler düşmektedir. Binlerce şehit vererek, sıkıntı ve yokluklar içinde, büyük özverilerle kurulan Türkiye Cumhuriyeti bizlere emanettir. Bu değerli emaneti yaşatmak ve sonsuza kadar korumak, gelecek kuşaklara en iyi şekilde aktarmak, en başta gelen görev ve sorumluluğunuzdur.
      Sevgi, saygı, hoşgörü ve uzlaşma ortamı içinde üstesinden gelinemeyecek bir sorunun bulunmadığını unutmamamız gerekir. Birlik ve bütünlüğümüze yönelik her türlü saldırı veya tehdit karşısında daha fazla kenetlenerek hiçbir kimsenin, hangi amaçla ve ne şekilde olursa olsun, huzur ve güvenliğimizi bozmasına fırsat vermemeliyiz.
Sevgili Saray’lılar,
  Bu duygu ve düşüncelerle, tüm ulusumuzun ve Saray’ımızın çağdaş, laik, demokratik ve hukuk devletinde barış, sevgi, özgüven içinde yaşamasını diliyor, Kurtuluş Bayramınızı kutluyorum" dedi.